İyi akşamlaaar <3
Size yine içerisinde bir çok cevap ve detaylarla bezeli bir bölüm getirdim. Okurken dikkatli okuyun mutlaka. Bu bölüm bana çok nostaljik hissettirdi size de öyle hissettirir mi bilmiyorum ama sindirerek okursunuz umarım. Gerçekten öyle bölümlerdeyiz ki yokuş aşağı gidiyor sanki her şey. Bir kelebek kanat çırpar dünyanın diğer ucunda kasırga olur derler ya işte tam o bölümlerdeyiz. Her bölüm çok önemli ve birbirinin sebebi...
Hikayemize destek vermek isterseniz Twitter'da #Biby tamine atılan twitleri ve platformlarda yaptığınız editleri izliyor, beğeniyor, paylaşıyor ve sizinle konuşuyor olacağım her zamanki gibi <3
Okurken oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmaz , bol yol yorum bırakırsanız çok sevinirim. Yorum okumak buradaki en güzel motivasyonum, lütfen düşencelerinizi bilmem izin verin canlarım <3
Sizi seviyorum, keyifli okumalar dilerim...
Cehennemde açan cennet çiçeklerine...
BÖLÜM 36 | BİR KELEBEĞİN KANADI
♪ Kuzey Yıldızı - Çağan Şengül
♪ Bir Beyaz Orkide - Cihan Mürtezaoğlu
♪ Sarı Söz - Cihan Mürtezaoğlu
♪ Ezio Family - Jesper Kyd
Ölmeden önce... Her şeyi değerli yapan ve o çok korkulan gerçek ölümün ta kendisi. Biliyoruz bir gün başımıza geleceğini ve tüm çaba ölmeden önce yapabilmek istediğimiz her şeyi. Hayat doğdun gün çevrilen bir kum saati, yaşamaksa arkanı dönüp gönlünce hareket etmek izlemektense düşen kum tanelerini. Benim yüzüm hep dönüktü kum saatime. Her gün izlerdim düşen kum tanelerini. Öleceğim gerçek, zamanı meçhul ama hissi an be an benimleydi. Sonra biri geldi, tuttu elimi. Yüzümü çevirdi, arkamı döndüğüm bir hayat gösterdi. Arkamı döndüğüm imkân vermediğim bir ihtimal deniziydi ve o elin işaret ettiği en güzeliydi. Hayalini kurmazdım benim olmayacağını bildiğimden, ihtimal bile vermezdim hayalinin beni öldüreceğinden. Ama o el yalnızca bir hayalden değil bir ihtimalden de bahsetmişti bana ve inandırmıştı buna beni. Artık dönüş yoktu bundan geri. O ihtimal gerçeğim olmalı yoksa öleceğim bu kadar istediğim için...
Hiçbir zaman hayal gücü geniş biri olmadım, gerçekçiliğim engeldi buna. Fakat yaşadığım gerçek bir hayal gibi gelmeye başladı zamanla. İçinde olduğum bu an şimdi gerçek gibi gelmiyor mesela. Hükümdar Çakırca ve Ender Çakırca kapımızda ve kapıyı açan babamdan başkası değil. Aral elimi tutmuyor olsa gerçek olduğuna inanmam ama tutuyor elimi. Bir rüya olsaydı eğer elimi tutmuyor olurdu çünkü. Aral rüyalarımda elimi tutmuyor hiç, aksine hep ölüyor benim yüzümden... Tıpkı bu sabah gördüğüm gibi....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR
Teen FictionLina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser...