İyi akşamlar <3Size yazması oldukça zor bir bölüm bırakıyorum. Bu ve sonraki bölüm çok kritik bölümler. Yakın zamanda burada bir sezon finali vererek ufak bir ara vermiş olacağım. Bu yüzden sonraki bölüm yakın zamanda gelmiş olacak. Bu sırada ikinci kitabımızı sizlere vermiş olurum diye umuyorum.
Oy ve yorum bırakmayı unutmazsanız sevinirim. yorumlarınız beni mutlu ediyor ve bu bölüme olan tepkilerinizi çok merak ediyorum. Keyifli okumalar diliyorum, öpüldünüz <3
Cehennemde açan cennet çiçeklerine...
BÖLÜM 39 | RAYIN ÜZERİNDE BEŞ ADAM
♪ Leni - GoodBooks
♪ ALIEN FLAME - shometly
♪ Sleepwalker - akiaura
İnsan doğar, büyür, ölür ve sınanır yaşadıklarından. Peki ben ne üzerine hesaba tutulacağım eğer bu hayatı yaşayamayacaksam? Bana yüklenen mecburiyet sınavım mı kaderim mi bilemem. Sınav yaşadığımdan mı gelir yaşattığımdan mı seçemem. İnsanım, çizmezsem şayet düz bile yürüyemem. Yol gösterenim şeytan olursa şüphesiz ki cennete giremem ama melekler de değil yana benden. Tanrımdan dilerim pusulamı, belki yazar kaderime en iyisinden. İnsan, Tanrısından başka kimse sığınır ölümün beterinden? Zaman değil dostum, arkasında kalayım diye atar adımlarını durmadan. Tanrıdan dilerim, şeytanlarım ölmesini yaşadıklarımı yaşamadan.
Telefonuma gelen mesajın hemen ardından Aral, Deniz'i aramaya başlamıştı ama bir türlü ulaşamıyorduk ona. Jan'ı aramış ondan yardım istemiştim, babama en hızlı ulaşabilecek kişi de oydu. Herkes Deniz'e ulaşmaya çalışıyordu.
Göğsümde taşıdığım bir kalp değil her an patlamaya hazır bir yanardağdı. Gittiğimiz yol bizi varmak istediğimize vardırmıyordu, ileri attığımız her adım bizi geri çekiyordu sanki. Aral korkuyordu, gözlerinde görebiliyordum bunu ama elleri bile titremiyordu. Sıkıca tuttuğu direksiyon avuçlarının arasında ufalanacaktı sanki ama ona uzaktan bakan biri korktuğunu anlayamazdı ve bu her şeyden nefret ettiriyordu bana. Sebebi bendim...
Neredeyse restoranına varmak üzereydik. Henüz etrafta bir kalabalık görmediğim ve siren sesi duymadığım için kendimi avutmaya çalışıyordum. Aral öfkeyle telefonu konsola bırakıp bir küfür savurdu. Deniz'e ulaşamadığı için kafayı yemek üzere olduğunu biliyordum. Hükümdar Çakırca'nın söylediğine göre Şirket, Aral'a zarar verdikleri için özür amaçlı gelmiş aralarını düzeltmek istemiş Hükümdar Çakırca da rest çekmişti. Şirket ikinci kez oğluna zarar vermeyi göze alacak kadar aptal değildi. Mesajı alır almaz Jan'ı aradığımda o da aynı şeyi söylemişti ama Deniz'in hayatı riske atabileceğim bir şey değildi. Doğu'ya Batı ve Alin'i emanet edip arabaya gitmiştik doğrudan. Arte çocuklarla kalırken Cerbe peşimize takılmış açtığım kapıdan içeri atlamıştı ve onu indirmekle uğraşmamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAZI İNSANLAR BÖYLE YAŞAR
Teen FictionLina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser...