Lina Kara, babasıyla ettiği kavga sonucu babasını kendi kafasına sıktığı bir kurşunla kaybeder. Bu kayıp kendisinden de birçok şey götürür. Borçlar ve vicdan azabı arasında sıkışırken zaman pek iyi davranmaz ona. On ay kadar sonra eski halinden eser...
Artık her bölüm geçmişe gidip günümüze geleceğiz. Her şeyi öğreniyorsunuz artık. Bu yüzden yazmayı biraz daha zor oluyor ama uzun bölüm yazmak için uzun süre bekletmek yerine yazıp yazıp atacağım size. Şimdi siz bu bölümü okurken ben yazmaya devam ediyor olacağım. Kısa aralarla bölüm atmayı hedefliyorum umarım başarabilirim.
Oy ve yorum bırakmayı unutmayın canlarım<3
öpüldünüz *-*
Cehennemde Açan Cennet Çiçeklerin....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜM 31 | ASLAN EVİ VE TİLKİ YEMİ
♪ On The Nature of Daylight - Max Richer
♪ Time - Adamors
♪ Leni - GoodBooks
♪ She Knows - J. Cole
Sevdiğiniz birinin sizi ve kendini koruyabilmek için olmak istemediği birine dönüştüğünü izlemek, dünyadaki en berbat hislerden biri. Onun dönüştüğü kişi sizin inkâr ettiğiniz kimliğinizin ta kendisi ve arkamdaki kanlı ayak izleri, silsem de götürmez beni geri.
Hayat ikili oynama şansı veriyorsa sana ikili oynamak hile midir? Halbuki ip cambazı olmak böyle bir hayatta işten bile değil.
Sirkte büyümüşse insan hilebazlık kanından mı gelir?
Elinden mi gelir?
2004 YEDİLER MANASTIRI – MUĞLA / TÜRKİYE
KADİR KARA
Tanrı inancı kalbimde her zaman sahip olduğum bir olguydu. Dogma bir inançla sıkı sıkıya bağlıydım buna. Bir gün çektiğim acılardan ötürü mükafatlandırılacağıma inanmak her zaman güç aldığım bir fikirdi. Bazen yalnızca bir fikir insanı ayakta tutar. Yeri gelir yalnızca o fikir insanı hayatta tutar. Ve ben o fikre olan inancımı kaybediyorum... Her şeyde olduğu gibi...
Sıcak nefesim soğuk havada dağılırken karanlık orman içerisinde ilerlediğim her bir adımda ormanı dinliyorum. Saatlerdir yürüyorum ve zerre yorgunluk hissetmiyorum. Tek düşünebildiğim; onun uğruna düşeceğime emin olduğum tuzak ve zerre pişmanlık duymadan aşacağım her şeyi... Aşarım. Eğer ona ulaşacaksa bu biçare kollarım, her şeyi aşarım. Bu ellerle pek çok şey yaptım, elçilik ettim ölümle ve yaşam arasında. Hayatını kurtardığım onca çocuktan sonra, kendi çocuğumu kurtaramazsam nasıl yaşarım? Böyle bir kayıp yaşarsam hangi ödülle hafifler ki acım? Tanrım. Lütfen bağışla. Ben zaten kimsesiz bir adamdım. Gözüm yok daha fazlasında. İzin ver yetineyim sahip olduklarımla...