Hikaye kapağı : Nurgulonen Kapak isteyenler ona ulaşabilir ^^
***
Siyah gözlüklerini takmıştı genç kadın, ama amacı cool görünmek falan değildi. Fanları onun ağladığı için şişmiş olan gözlerini görsün istemiyordu... Kim 'Ulusun meleği' lakaplı , efsane solist Tiffany Hwang'ın bu duruma düşeceğini düşünürdü ki? Şirket binasından çıkarken son kez toparlanmayı denedi. SM Ent.'dan çıktığında tahmin ettiği gibi fanları başına üşüşmüş, sürekli bağırıyor, sorular soruyordu.
"Unni iyisin değil mi?"
"Neden promosyonların bu kadar az sürdü?"
"Şarkıcılığı bırakmayacaksın değil mi?"
Fanların bağırışları arasında sadece bu üç soru zar zor da olsa seçiliyordu. Genç kadın yüzünden düşürmediği gülümsemesiyle -ki bu daha öncekilerinin aksine sahte bir gülümsemeydi- hayranlarına döndü.
"Sakin olun ben iyiyim. Neler olacağını bize zaman gösterecek."
Arabasına binmeden söylediği son cümleydi bu. Arabaya bindiğinde fanlarına el sallamayı unutmamıştı. Belki de son el sallayışıydı onlara... Evet, Tiffany fanlara el sallamayı unutmamıştı ama onlar kendisini bir süre sonra unutacaktı, buna emindi... Arabayı sürerken bu gerçeği hatırlamasıyla gözlüğünü çıkarıp rahatça ağlamaya başladı.
SM elemelerine katıldığı ilk gün, stajyerlik yaptığı zamanlar, çıkış yaptığı gün, ilk ödülünü aldığı zaman... Hatırlıyordu güzel anılarını bir bir... Ve sonra iyiler sona erip kötüler aklına geldi. Doktorun söylediklerini hatırladı, bu sırada gözyaşlarının hızlanmasına izin veriyordu.
"Evet, Bayan Hwang... Sesinizi fazla zorluyorsunuz. Daha önce size 'vokal nodülü' teşhisi konmuştu ve ameliyat olmuştunuz. Korkarım tekrar ses tellerinizde nodül oluşursa sesinizi kaybetme ihtimaliniz %100 diyebilirim. Aptal bir şarkıcılık kariyeri yerine sesinizi tercih edeceğinize inanıyorum. Sonuçta işin ucunda konuşamamak, bir daha sonsuza kadar konuşamayacak olmak var. Bu yüzden kariyerinize son vermelisiniz." Bunları söylemişti o lanet olası kel doktor! Tiffany'nin yaparken en mutlu olduğu şeye , şarkıcılığa, nasıl aptalca diyebilirdi?! Tiffany'nin ailesi hiçbir zaman tam bir aile olamamışken bu meslek sayesinde SM'de ve fanlarında bulmuştu aile kavramını. Hiç hissetmediği kadar samimi hissetmişti onlara karşı... Doktora itiraz etmiş , daha doğrusu itiraz etmeye çalışmıştı o gün ve doktor da durumu Tiffany'nin iş adamı olan babası Bay Hwang'a bildirmişti. Tiffany de şuan babasının şirketine bu yüzden gidiyordu ki zaten hayatı bir film şeridi gibi gözünün önünden geçerken çoktan gelmişti.Şirkete girdiğinde o kadar cansız,halsiz hissediyordu ki bir an önce babasının odasına gitmek istediğinden kendisi hakkında konuşulanları takmıyordu bile.
Yaşlı ve yeni bir çalışan nezaketsizce parmağıyla Tiffany'yi işaret edip sordu
"Hey! O da kim? Daha önce onu buralarda gördüğümü sanmıyorum."Bu sırada gelen daha genç bir çalışan onu cıkcıkladı. "Oh, ajussi 'Ulusun Meleği' Tiffany'yi nasıl tanımazsın?! O bir idol!"
"Bir idolse burada ne işi var?"
"O patronun kızı..." gözlerini devirirken söylemişti genç olanı.
Onların konuşması devam ederken Tiffany , babasının odasına ulaşmıştı. İçeri girdiğinde babası endişeli gözlerle dalgın dalgın bir şeyler düşünüyordu. Tiffany'nin geldiğini görünce ayaklandı ve Tiffany'ye yaklaştı.
"Seni buraya neden çağırdığımı tahmin ediyorsundur sanırım." gülümsemeye çalışırken söyledi.
"Hayır, tahmin etmiyorum, biliyorum." umutsuzca söylendi.
"Güzel, zaten bildiğin bir şeyi ayrıntılarıyla anlatmaya gerek yok. Şarkıcılığı bırakacaksın."
Genç kadının dinen göz yaşları bir kez daha süzülmeye başladığında onlara dur demedi bile.
"Lütfen..." yalvaran gözlerle baktı babasına. "Lütfen bunu benden isteme."
Babası gözlerini devirip "Pekala..." dediğinde içine dolan umudu yok eden şey cümlenin devamıydı.
"Pekala bunu senden istemeyeceğim ama Lee Soo-man'dan , yani SM'in CEO'sundan, isteyebilirim değil mi? Hatta senin sorun çıkaracağını bildiğimden , sen gelmeden önce konuşup durumu bildirdim. Sözleşmen feshedildi. Birkaç gün sonra bir basın toplantısı yaparak kariyerine neden son verdiğini açıklayacaksın." Bay Hwang duygusuz bir şekilde cümlelerini sıralarken , kızının dizlerinin üzerine çökmüş ağlıyor olmasını umursamıyordu bile.Birkaç Gün Sonra
Hayatında bir kez bile böyle bir şey yaşayacağını düşünmediği o lanet basın toplantısında sağlığıyla ilgili bir şey zırvalayıp toplantıyı sonlandırmıştı.
Arabasına binip uzaklaşmak , bir daha hiç ortaya çıkmamak istiyordu... Eee sonuçta en değerli şeyi elinden alınmış, normal bir insan olmuştu artık...
Arabasının kapısını açacağı sırada kolunu çeken kişiyle irkildi. Kimdi ki bu?Bölüm Sonu
Evet sıkıcı bir bölümdü ama ilk bölüm , doğal hani sjsjsjsj Bu arada hikaye yuri (girlxgirl) türünde olacaktır. Neyse yazacak bir şey bulamadım hadi bye!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whisper ( TaeNy )✔
FanfictionŞarkıcılık kariyerini bırakmak zorunda kalan Tiffany'nin hayatı 'O' kişiden dolayı fazlasıyla değişir.