Tiffany , Taeyeon'a gülümseyerek baktı , belki de ilk defa ona gülümsüyordu...
"Kafana takma... Sana onu kim dediyse tam bir aptalmış. Sen güzelsin , çok güzelsin..."
Bunu söyledikten sonra yanaklarının yandığını hissetti. Utanıyor muydu? Hem de Taeyeon yüzünden... Taeyeon'un suratına çekinerek baktı.
Gülümsüyordu , hem de çok güzel gülümsüyordu... Bu kadar güzel bir gülüşe sahip olması haksızlık değil miydi? Tiffany , Taeyeon'dan etkileniyor muydu? Hayır , etkilenmemeliydi.
"Sen de çok güzelsin Tiffany. Bir melekten farksızsın . Benim meleğim, sadece benim meleğim. "
Tiffany iyice kızarmıştı. Burası ne zaman bu kadar sıcak olmuştu ki?
Eğer bir şey demezse utançtan ölecek gibi hissediyordu. Sahte bir öksürük sesi çıkarıp kafasını yere eğerek konuştu.
"Evet , güzelsin ama şu ela lensleri çıkartırsan daha güzel olursun."
Taeyeon'un suratındaki gülümseme çapkınca bir sırıtışa dönüşürken konuşmak için dudaklarını araladı.
"Evet , belki de... Ama bu senin benim güzel meleğim olduğun gerçeğini değiştirmez. Unutma Hwang , sadece benimsin."
Tiffany artık tamamen bir domatesten farksız olduğuna emindi. Taeyeon'un omzuna vurdu.
"Ouch! Niye vuruyorsun?!"
Tiffany , suratına gerçekçi olmasını umarak sahte bir kızgınlık yerleştirdi.
"Sana beni sahiplenmemeni söylemiştim! Senin Tiffany'n değilim ben!"
"Benim Tiffany'm." bastırarak tekrarladı Taeyeon.
Tiffany ise sadece gözlerini devirmekle yetindi.
Neyse ki dizi-filmlerdeki gibi tam en zor anında imdadına telefonu yetişmişti. Titreyen telefonunu cebinden çıkardı. Jessica'dan mesaj gelmişti.
'Tiffany , seninle önemli bir şey konuşmalıyım. Eskiden arkadaş grubumuzla sürekli takıldığımız parkı hatırlıyorsun , değil mi? Seni orada bekliyorum.'
Jessica'dan gelen mesaja gülümseyerek baktı , Tiffany. Eski günleri unutmamıştı demek...
Öte yandan Taeyeon , Tiffany'yi gülümseten şeyin/kişinin kim olduğunu merak ediyordu. Kaşlarını çatarak sordu.
"Kimden o mesaj? Ve ne yazıyor?"
Bu kez de Tiffany'nin kaşları çatılmıştı.
"Sanane ki bundan? Seni ilgilendirmez. Kağıt üstünde evleneceğiz diye özel hayatıma karışamazsın! Gidiyorum ben."
Tiffany arkasını dönüp (Y/N : Fesat hissettim sjsjsj ) giderken Taeyeon arkasından seslendi.
"Yah! Nereye gidiyorsun?!"
Tabii ki cevap gelmemişti. Üzgünce omuz silkti.
Tiffany Hwang , Taeyeon'a beş dakikada sevinç , sinir , kıskançlık ve üzüntü duygularının hepsini birden yaşatan tek insandı.
Tiffany gözden kaybolana kadar onu izledi , onun seksi kalçalarını izledi Taeyeon...
...
Yoona sonunda arabayı durdurduğunda etrafa bakma fırsatını bulabilmişti Yuri.
Sahile gelmişlerdi. (Y/N : O kadar fesatça yorumdan sonra bana sövebilirsiniz xD )
Yoona arabadan inip Yuri'nin de inmesi için arabanın kapısını açtı. Aman ne centilmenlik...
Yoona , Yuri de inince arabanın kapısını kapatıp Yuri'yi çekiştirerek sahile yürüdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whisper ( TaeNy )✔
FanfictionŞarkıcılık kariyerini bırakmak zorunda kalan Tiffany'nin hayatı 'O' kişiden dolayı fazlasıyla değişir.
