"Siz tanışıyor musunuz?" diyen Taeyeon , şaşkınlık belirten bir cümle kurmuş olmasına rağmen şaşkınlık belirtmeyen bir sesle sormuştu.
"Evet hatta liseden tanışıyoruz ama siz...siz nereden tanışıyorsunuz?" diyen Tiffany gayet şaşkınca bir tonda sormuştu.
"Yani Yoona bildiğim kadarıyla eğlenceli , komik bir tipti senin gibi gıcık bir tiple tanışıyor olmasına şaşırdım doğrusu." diye küstahca devam etti Tiffany sözlerine. Taeyeon gözlerini devirdi.
"Sanki sen çok mükemmelsin ya... Ben de Yoona'nın senin gibi küstah biriyle arkadaş olmasına şaşırdım."
"Sensin küstah!!!"
"Sen daha küstahsın!"
"Yani küstah olduğunuzu kabul ediyorsunuz Bayan Kim."
"Ama bu hâlâ sizin daha küstah olduğunuz gerçeğini değiştirmiyor müstakbel eşim Bayan Hwang."
"Bana eşim falan deme seni lanet olası!"
İkisinin de kavgasını bölen Yoona olmuştu. Beleşe hakemlik yapıyordu... Bunun için ileride para almayı aklının bir köşesine not etti.
"Yah! Tiff , Taeng sakin olun!"
İkisi de bir süre sustu. Sessiz ve sap sap dikilmenin saçma olduğunu fark eden Taeyeon konuştu."Herneyse Yoong hadi gidelim."
Ama Tiffany , Yoona'yı onunla göndermek istemiyordu. Bu Im Yoona adlı şahıs ne kadar vefasızdı böyle? Taeyeon'un ona taktığı "Yoong" lakabı da cabasıydı...
"Onunla mı gideceksin Yoona? Ben senin yıllardır görmediğin arkadaşınla takılmak isteyeceğini düşünmüştüm. Hem Sooyoung ve Sunny de -"
Yoona , Taeyeon'un kendisine attığı ölümcül bakışların arasında Tiffany'nin sözünü kesti.
"Üzgünüm Tiff. Sanırım başka bir zaman sizinle takılabilirim ama şimdi Taeng'le gitsem daha iyi olacak."
Yoona ve Taeyeon uzaklaşırken Tiffany arkalarından bakakalmıştı.
Bu kız kim oluyordu da arkadaşını çalıyordu?!Titreyen telefonunu çıkarttığında mesaj gelmiş olduğunu fark etti. Jessica'dandı. Jessica... Tiffany'nin first love'ıydı... Ama tabii ki Tiffany öyle şeyler hissetmiyordu artık. Mesajı okuduğunda sevinçten çığlık attı , hayır abartmıyorum cidden çığlık attı. Jessica Kore'ye dönüyordu ve Tiffany'den kendisini karşılamaya havaalanına gelmesini istemişti.
Tiffany sevinç belirtileri ( o.O ) gösterirken kendisini iki çift meraklı gözün izlediğinden habersizdi. Taeyeon ve Yoona saklanmış Tiffany'yi izliyordu. Yoona telefonundan Jessica'nın IG paylaşımını gösterdi Taeyeon'a.
" #Havaalanında #KoreyeGeliyorum #BekleBeniTiff " Taeyeon'un düşünceli yüzünü incelerken sordu.
"Takip edecek misin? Ya da takip edecek miyiz?" Taeyeon bu soruya cevap verme gereği duymadan emrini verdi.
"Bana Amber'ı bul."
Yoona onaylarken , Taeyeon'un gözleri birinin yokluğunu daha yeni fark etmişti.
"Hyoyeon nerede Yoong?"
Yoona sırıttı.
"En son kendisinden uzun bir kızla goguma yemeye gideceğini söylemişti. Bilirsin klasik Hyoyeon işte ; boş durmuyor."
...
Tiffany , havaalanına geldiğinde heyecanla Jessica ve kardeşi Krystal'i beklemeye koyuldu. Az sonra bekleme işi sona erdiğinde kendisine yaklaşan Jessica ve Krystal'e teker teker sarıldı. Krystal sıklıkla Kore'ye gelirdi ama Jessica , 3 yıldır Amerika'daydı. Onu çok özlediğini hissetti Tiffany...
"Tanrım! Sooyoung ve Sunny sizi görünce çok sevinecek! Hatta Yoona'ya da ulaştım. Bence hep beraber toplanıp eski arkadaşlara özel pijama partisi yapmalıyız."
Jessica kıkırdadığında Tiffany onun eskisi kadar soğuk görünmediğini fark etti.
"Ben de sizi çok özledim Tiff... Amerika'da çok yoğundum ama bundan sonra herhangi bir aksilik çıkmazsa Kore'de yaşayacağım , senin yanında olacağım. "
Tiffany , Jessica'nın elini tuttu.
"Bu harika!" Taeyeon'la evlenmek zorunda olduğu bir saniyeliğine bile aklına gelmemişti.
"Hadi artık gitsek?" diyen Krystal ile kendilerine gelebilmişlerdi.
Arabaya binip bir süre yol aldılar. Arabada neredeyse hiç ses çıkmıyordu. Krystal , kim olduğu az çok tahmin edilebilecek biriyle mesajlaşıyor ; Tiffany araba sürerken dikkatli olmak için sadece yola odaklanıyor ; Jessica da sohbet etmek istiyor ancak konuşacak konu bulamıyordu.
Tiffany arabayı bir benzinlikte durdurduğunda nihayet sessizlik bozulmuştu. İçinden bir ses Tiffany'ye takip edildiğini söylerken sadece bir kuruntu olduğuna kendisini inandırıp Jung kardeşlere döndü.
"Benzin azalmış. Biraz benzin doldursak iyi olacak. Sizin de herhangi bir ihtiyacınız varsa halledebilirsiniz."
Krystal heyecanla atıldı.
"Ben! Yani ben bir lavaboya gitsem iyi olacak."
Krystal giderken Tiffany de benzin işini halletmişti. JeTi ikilisi bir süre arabada hiç konuşmadan oturdular. Ama aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen hâlâ Krystal'in gelmemiş olması Jessica'yı endişelendiriyordu.
"Ben bir Krystal'e bakayım." deyip arabadan indiğinde Tiffany arabada yalnız kalmıştı.
Jessica gider gitmez arabanın önünden maskeli biri geçmiş gibi hissetti Tiffany. Hayır , buna imkân yoktu ; bu O olamazdı değil mi? Ama dayanamayıp arabadan inmişti işte...
Gördüğüne inandığı kişinin gittiği tenha kısma gittiğinde korkuyordu ama merak ve onu tekrar görme isteği korkusundan daha ağır basıyordu. Tenha bölgeye geldiğinde kimseyi göremeyip hayal kırıklığına uğramıştı ta ki daha ne olduğunu bile anlayamadan duvara yaslanana ve dudaklarında hissettiği sıcak hisse kadar... Bu da neydi? Maskeli kahramanı onu öpüyor muydu yani? Şuan gözlerine bakamıyor olsa da kokusundan tanımıştı ; bu O'ydu. Bildiği bir şey vardı Tiffany'nin... Aldığı bu arzu ve şehvet dolu öpücük şuana kadar aldıklarının hepsinden daha değerli , daha özel ve daha güzeldi...Bölüm Sonu
Eee nasıl olmuş? *-* Yazacak bir şey bulamadım şuan sjsjsj Neyse umarım beğenmişsinizdir , sizi seviyorum ^^

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whisper ( TaeNy )✔
FanfictionŞarkıcılık kariyerini bırakmak zorunda kalan Tiffany'nin hayatı 'O' kişiden dolayı fazlasıyla değişir.