Maskeli , Tiffany'yi aniden kolundan tutup çimlere yatırdı. Tiffany'nin aptal kalbi bir kez daha anormal bir şekilde atarken maskeli kız bir eliyle onun gözünü kapattı , diğer eliyle de maskesini biraz yukarı kaldırdı.
Tiffany'nin yumuşak dudaklarını buldu , maskeli kızın dudakları. Öperken boş durmuyor , elleriyle Tiffany'nin t-shirt'ünün altını keşfediyordu.
Öyle harika bir vücudu vardı ki Tiffany'nin... Sürekli daha fazlasını istiyordu. Elleri meleğinin bedeninde gezerken maskelinin kalbi de deli gibi atıyordu.
Öte yandan Tiffany garip bir şekilde onu hem istiyordu , hem istemiyordu ; sanki Taeyeon'u aldatıyormuş gibiydi... Maskeli sevgilisinin yanında hâlâ heyecanlıydı ve utanıyordu ama içinden bir ses yapmamasını söylüyordu.
Zihni ve kalbi arasındaki çatışmayı zihni kazanmıştı. Üstündeki kızı itip kıyafetlerine çeki düzen verdi.
Maskeli de biraz yukarı kaldırdığı maskesini düzeltirken anlamaz bakışlar fırlatıyordu.
"Beni...istemiyor musun?" üzgünce omuz silkerken sordu.
"H-hayır... O yüzden değil... Sadece bana biraz zaman ver. Hazır değilim... Birkaç aylığına-" cümlesi kendisini saran kollarla yarım kalmıştı. Maskeli kız , Tiffany'nin kıvrımlı beline kollarını sararken fısıldadı.
"Pekala meleğim... Ama unutma sen benimsin."
Bu cümleden sonra maskeli bir anda Tiffany'nin belindeki kollarını çekip koşmaya başladı.
Tiffany onun dokunuşlarının etkisinden daha yeni çıkabilmişken maskeli kız çoktan gözden kaybolmuştu.
Omuz silkerek yavaş yavaş yürümeye başladı. Geldiği yönü hatırlamaya çalışarak ilerliyordu.
Zayıf bir hafızaya sahip değildi neyse ki...Kamp yaptıkları alana geldiğinde Taeyeon hariç kimse yoktu , orman keşiflerinden henüz dönmemişlerdi.
Taeyeon, Tiffany'yi fark edince özür dilercesine baktı Tiffany'ye.
"Ben...özür dilerim...seni çok uzun bir süre beklettim sanırım..."
Fakat meleği tepki vermiyordu , veremiyordu.
Düşünüyordu sadece. Durumu Taeyeon'a anlatmalı mıydı? Eğer Taeyeon ile -kağıt üstünde de olsa- evlenecekse bilmesi gerekliydi. Aksi takdirde Tiffany içindeki bu Taeyeon'u aldatıyormuş hissiyle kafayı yerdi. Hem... Kendisini Aşk-ı Memnu'daki Bihter gibi hissediyordu. Bekle , o zaman Taeyeon da Adnan mı oluyor? Pfft...
"Tiffany?!" Taeyeon endişeliydi. Tiffany'si neden böyke davranıyordu ki?
"Tiffany , bana kızdığını biliyorum ama özür dilerim... Tiffany? Tiff? HWANG TİFFANY?!" En sonunda bağırdı ki Tiffany'yi kendisine birazcık da olsa getirebilmişti.
"Önemi yok Taeyeon... Ben... Ben sana bir şey söyleyeceğim..."
Taeyeon , Tiffany'ye meraklı bakışlar atarken Tiffany yutkundu. Böyle bir şey söylemek o kadar utanç vericiydi ki...
"Taeyeon... Ben..."
"Sen?"
"Ben..."
"Sen?!"
"Ben..."
"Orayı anladık Tiffany , devamını söyle"
Tiffany boğazını temizleyip Taeyeon'un çok kızmaması için dua ederek söyledi.
"Ben seni aldatıyorum..."
...
Yoona ve Yuri ormanda yürürken Yoona aniden durdu.
"Yul... Sence ben nasıl biriyim?"
Yuri bir süre elini çenesine koyup düşündü.
"Hmm... Bilmem... Bazen gıcık , sapık ve kıskançsın ; bazen de iyi kalpli , komik ve şapşalsın... Bu yüzden çift kişilikli olduğunu düşünüyorum."
Yoona güldü. Kwon Yuri'nin cidden ilginç düşünceleri vardı.
Çift kişilikli bir Im Yoona?Az sonra gülüşü daha çok sapıkça bir sırıtışa dönüşmüştü.
"Belki de çift kişilikliyimdir... Ama unuttuğun bir özelliğim var..."
Yuri'ye yaklaşırken devam etti sözlerine "Ben Im Yoona , çift kişilikli Im Yoona ve Kwon Yuri'ye aşık Im Yoona... Az sonra seni öpeceğim!"
Yoona önceden uyarmasına karşın Yuri ondan uzaklaşamamıştı bile. Sonra sırtının ağaca yaslandığını hissetti , hemen ardından da dudaklarının üstündeki yumuşak dudakları...
Im Yoona , Kwon Yuri'yi öpüyordu , cidden öpüyordu ama Kwon onu itemiyordu. Neden itemiyordu? Tiffany Hwang'ın koruması Kwon Yuri , şapşal bir Im Yoona'ya bile karşı koyamıyor muydu? Onu kendisinden uzaklaştırmayı denedi , ama yapamıyordu. Yoona'nın o kadar tatlı dudakları vardı ki...
Aishh! Kendine gel Yuri! diye geçirdi içinden ama hâlâ Yoona'yı engelleyemiyordu.Neyse ki Yoona , esmer kız kafayı yemeden çekilebilmişti.
Sırıtarak inceledi esmerin yüzünü , özellikle de kocaman olmuş gözlerini...
"Yoona" dakikalar sonra konuşabilmişti Yuri.
"Hmm?"
"Çabuk koş!"
"Niyeymiş?"
"Çünkü , seni yakaladığımda öleceksin!"
Yoona kahkaha atarak koşmaya başladığında Yuri de onu kovalıyordu.
...
"Sooyoung yeter artık. Hadi çadıra dönelim." Sunny bezmiş bir ses tonuyla söyledi. Uzun bir süredir ormanda yürüyorlardı ve artık hem sıkılmış hem yorulmuştu.
Ancak Sunny ile vakit geçirmek isteyen Sooyoung geri dönmeye pek hevesli değildi.
"Ama-"
"Lütfen Sooyoung. Cidden yoruldum."
Daha fazla oyalayamayacağını fark edince kabul etti.
Sooyoung uzun bacakları sayesinde Sunny'ye göre epey önde yürürken kamp alanına yaklaşıyordu.
Cebinden çıkardığı çikolatasını yerken Taeyeon ve Tiffany'nin konuşmasını duydu.
"Ben... Seni aldatıyorum" tam o anda çikolatasını yediği için kimin söylediğini pek anlamamıştı.
Sunny , Sooyoung'a yaklaşıp 'ne oldu' dercesine baktığında cevapladı."Taeyeon , Tiffany'yi aldatıyormuş..."
"Ne?!"
Bu sırada Yoona ve Yuri de gelmişti.
"Ne , ne?" merakla sordu Yoona. Arkadaşlarının tuhaf yüz ifadeleri onu daha da meraklandırıyordu.
"Tae Tiff'i aldatıyormuş..."
Yoona duyduğu şeyle fazlasıyla sinirlenmişti. Taeyeon nasıl Tiffany'yi aldatabilirdi?! Hem de onu elde etmek için bu kadar çok uğraşmışken... Evet , Taeyeon arkadaşıydı bu yüzden planını desteklemişti ama Tiffany de arkadaşıydı. Onunla nasıl böyle oynayabilirdi? Koşarak Taeyeon'un yanına gitti.
Tabii ki de kısa boylu arkadaşı ona anlamamış gözlerle bakıyordu.
"Ulan , bunu nasıl yaparsın?!" Taeyeon'un yakasına yapışırken söyledi.
Taeyeon , Yoona'dan kurtulmaya çalışırken Tiffany endişeyle bağırdı.
"Yoong! Bırak onu!"
"Olmaz! Bu pislik seni aldattıysa cezasını da çekecek!"
"Hayır , Yoona! O beni aldatmadı , ben onu aldattım!"
Bölüm Sonu
Yorum please *-* Bu arada 'gizemli ev' diye yeni bir hikaye yayımladım. Okursanız sevinirim :3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whisper ( TaeNy )✔
FanfictionŞarkıcılık kariyerini bırakmak zorunda kalan Tiffany'nin hayatı 'O' kişiden dolayı fazlasıyla değişir.