Whisper ( TaeNy )✔

3. Bölüm : Eski Arkadaşlar

Tiffany , hâlâ gizli kahramanını düşünürken çoktan evine , daha doğrusu artık ailesiyle birlikte yaşayacağı , anne-babasının kendisininkinden fazlasıyla gösterişli olan evine gelmişti.

İçeri girdiğinde Bay Hwang ona sinirli bakışlar atıyordu.

"Saatin kaç olduğundan haberin var mı senin?! Bak küçükhanım, artık bir idol olmadığın için iste-"
Tiffany babasının sözünü kesti , kendisini koltuğa atarken.

"Sanırım bana koruma gibi bir şey ayarlasan iyi olacak. Evet,  artık bir idol değilim ama hâlâ sasaengim var."
Bay Hwang tabii ki bir şey anlamamıştı ki Tiffany de anlamasını beklemiyordu. Umursamayan bir sesle sordu.

"Neyden bahsediyorsun?"

"Bir sasaeng tarafından kaçırılıyordum az daha . Sonra...sonra..." Sonrasını ve 'O'nu düşününce yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti. Fakat babasını hatırlayıp bu ifadeyi yüzünden silmeye çalıştı.

"Sonra?" Bu soruyu yine takmazmış gibi soran babasına hemen bir yalan uydurmalıydı.
"Sonra oradan geçen biri bana yardım etti."

Aslında bu söylediği doğru olabilirdi. Sonuçta maskeli kahramanının kim olduğunu , nerede yaşadığını ve kendisini nasıl gördüğü ile ilgili konularda hiçbir fikri yoktu , ama yine de söylediği cümleyi sevmişti ; "Seni seven biri." Kimdi o? 'Beni seven biri' kısmen de olsa bu soruyu cevaplayabiliyordu en azından. Bir kez daha babasının o duyarsız sesiyle Hwang'a döndü.

"Hmm... Endişe etme. Sana hem korumalık , hem arkadaşlık hem de danışmanlık yapacak birini ayarladım zaten."

Tiffany başıyla onaylarken düşündü, bir baba nasıl böyle bir durumda bu kadar duyarsız ve rahat davranabilirdi? Tamam , belki gerçekten endişe etmiyordu kızı için ama en azından 'baba' olduğunu hatırlayıp endişelenmiş taklidi yapabilirdi değil mi?

"Haydi , artık yat. Bundan sonra şirkette bana yardım edeceksin. Yarın erkenden şirkete gideriz uykunu iyi al."

Tiffany , nereden geldiğini bilmediği bir üşengeçlikle omuz silkti. Fakat sonradan , nasıl daha önce fark etmediği için kendine kızdığı ayrıntıyı hatırladı.

"Annem nerede?"  Annesinin yokluğunu nasıl daha önce fark edememişti ki...
Az önce fazlasıyla duyarsız ve duygusuz davranan adamın iki ayağı bir pabuca girmişti bu soruyla.

"O... Kaliforniya'daki tanıdıklarımızı ziyarete Amerika'ya gitti. Birkaç gün...belki de 1-2 hafta orada kalacak."
Tiffany , annesinin kendisine bir veda bile etmeden gitmesine bozulmuştu. Sonuçta annesini en son 3 ay önce görebilmişti.

Çok yorgun olduğu için durumun üstünde durmamayı tercih ederek odasına , yeni odasına , gitti.

Yapamıyordu , uyuyamıyordu... Sürekli onu hatırlıyor , karnında kelebekler tepişiyor -buraya dikkat uçuşmuyor , tepişiyor- bir psikopat gibi sürekli sırıtıyordu. Büyü mü yapmıştı Tiffany'ye?
Gözlerini kapatıyordu , gözünün önünde onun silueti canlanıyordu.
Kulaklarını kapatıyordu , onun 'Seni seven biri' diyen sesini duyuyordu.
Tiffany Hwang deliriyordu...

...

Gece ona kafayı takarak delirmiş olduğu düşüncesiyle uyuyakalan Tiffany sabah eski lise arkadaşı tarafından hunharca (Y/N : Ya da hunhanca sjsjsjsj )  uyandırılmaya çalışılıyordu.

"Yah! Tiffany Hwang eğer uyanmazsan sana aegyo yaparım."
Bu sırada içeriden bir alkış ile tanıdık başka bir ses geldi.
"Bravo Sunny! Çok zekisin... Uyurken senin aegyo yaptığını görecek ya sanki... Ve Hwang sen de çabuk uyan karnım acıktı. Hem ne diyordu Pepe? Karnımız acıktı , acaba ne yesek? ~ "
Sunny gözlerini devirdi.
"Pepe kim ya? Pfft" Ama diğeri onu takmıyor , kendi halinde takılıyordu. Bunun en büyük sebebi açlığının başına vurmuş olması olabilirdi.
"Sonra bir de şey diyor : İki ekmek aldım , eve gidiyorum. Biri büyük biri-"
En sonunda uyanıp çığlık atan kızla ikisi de sustu.
"Yah! Lee Sunny , Choi Sooyoung! Kapayın çenenizi."
Gözlerini ovuşturup iyice uyanmaya çalışırken , kendisini tuhaf hissediyordu. Sanki kendine ait olmayan bir şey vardı yüzünde. Hâlâ gözlerini ovuştururken , lise arkadaşlarının burada ne aradığını bile sormadan üşengeççe banyoya yürüdü. Bu sırada biri sırık gibi uzun olan , diğeriyse Akdeniz Bölgesi'ndeki ağaçlar gibi bodur olan iki kızın kendisini pis pis sırıtarak kendisini izlediğinden habersizdi.

Banyoya gidip yüzünü yıkayacağı sırada aynada gördüğü şeyle çığlık attı.

Bölüm Sonu