1-2 Hafta Sonra
Tiffany geçen sürede Yuri ile fazlasıyla yakın arkadaş olmuştu fakat Yul hiçbir zaman Tiffany'ye o günkü kız gibi hissettirmemişti.
Annesinden hâlâ haber alamıyor , babasına sorduğu tüm sorular cevapsız kalıyordu.
Sooyoung ve Sunny ise farklıydılar. Aslında Sunny her zamanki gibiydi fakat Sooyoung değişmişti. Hep Sunny ile uğraşır , gıcık gıcık şakalar yapardı ama artık yapmıyordu.
Tiffany , tam da bunları düşünürken Sooyoung girmişti odaya. Sooyoung normalde şirkete de gelmezdi bu yüzden fazlasıyla şaşırmıştı.
"Sooyoungie seni hangi rüzgar attı buraya?"
Sooyoung hızlı adımlarla Tiffany'nin masasının karşısındaki koltuklardan birine oturdu. Tam konuşmaya başlayacaktı ki odada bulunan Yuri'yi fark edip onu birkaç saniye süzdü. Tiffany başta onun bu haline anlam veremese de sonradan onun Yuri'den dolayı rahat rahat konuşamadığını anlamıştı.
"Endişe etme. O Kwon Yuri. Daha önce bahsetmiştim hani. İyi biridir , sır tutar."
Sooyoung derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Benim bir sorunum var-" konuşmasına devam edecekken Tiffany onun sözünü kesti.
"Yoksa...yoksa buzdolabın mı bozuldu?"
"Yah!"
"Ya da sabah markete gittiğinde market mi kapalıydı?"
"Tiff!"
"Hmm... O zaman çocuğun biri elindeki çikolatayı alıp kaçtı?"
"Saçmalama Tiffany!! Benim bütün işim gücüm yemek yemek mi?!"
Bu cümlesinden sonra duraksayıp hayatını gözden geçirdi. Evet , Choi Sooyoung'un tüm hayatı en iyi ve en severek yaptığı iş olan yemek yemekten ibaretti. Konuyu değiştirmek için sahte bir öksürük sesi çıkartıp konuşmaya başladı."Ben... Ben... Kalp hastasıyım!"
"Ne?!" Yuri ve Tiffany aynı anda bağırmıştı.
"Doktor mu söyledi bunu sana?" diye sordu Tiffany. Biraz mantıksızdı sorusu ama söz konusu olan Sooyoung ise her türlü anormallik normal karşılanabilirdi.
Sooyoung kafasını olumsuz yönde salladı."Henüz doktora gitmedim."
Az önce söz konusu Sooyoung ise her türlü anormalliğin normal karşılanabileceğini söylemiştim değil mi? Tiffany gözlerini devirdi."Şapşal! Madem kalp hastasısın neden doktora gitmek yerine buraya geldin ki?! Doktor muyuz biz?! Hem sana kalp hastası olduğunu düşündüren nedir?"
Sooyoung , parmaklarıyla oynamaya başladı. Söylemeye çok utanıyordu. Tiffany onun bu halini fark edince Sooyoung'un elini tuttu.
"Hadi anlat bana..."Shikshin , tekrardan derin bir nefes alıp anlatmaya başladı.
"Kalbim kafayı yedi , bu yüzden kalp hastası olduğumu düşünüyorum."
Yuri de olaya dahil olup Sooyoung'un karşısına oturdu. Elini çenesine yerleştirip profesör edasıyla sordu."Biraz daha açık bir şekilde anlatsan?"
Sooyoung gözlerini kapattı."O'nun yanındayken kalbim daha önce hiç atmadığı kadar hızlı atıyor, hatta kalbimin yerinden çıkacağını falan sanıyorum. O'nun yanındayken rahat olamıyorum. Kalbimin çarpıntısı başıma vuruyor , konuşamıyorum. Başım dönüyor. Bazen de acıkıyorum da onun bunla alakası yok galiba. Herneyse eskiden O'nun yanındayken böyle değildim. Şimdi neden değiştim?!"
Yuri gülerek baktı Sooyoung'a."Sanırım ben senin sorununu biliyorum. Merak etme kalp hastası değilsin."
Sooyoung'un gözleri parladı.
"Yani ölmeyecek miyim?! Tanrım sana şükürler olsun!" daha sonra neresinden çıkardığını bilmediğim İncil'i çıkartıp birkaç cümle okuduktan sonra tekrar eski yerine koydu.
"Peki benim sorunum ne? İyileşecek miyim?"
"Korkarım hayır. Senin sorunun-" diyen Yuri'nin sözünü kesen Tiffany olmuştu.
"Ben de senin sorununu biliyorum galiba. Ama teşhisi koymadan önce şunu söyle : O kim?"
"Sunny..." omuz silkerken söyledi Sooyoung. Tiffany bir kahkaha patlattığında yere eğdiği kafasını kaldırıp "Yaw sen hayırdır?" bakışları attı.
"Sen Sunny'ye aşıksın gerizekalı!!!"
Sooyoung duyduğu şeyle şok geçirdi. Aşk mı? Aşk Sooyoung için yemekten ibaretken artık aşk deyince ilk aklına gelen Sunny mi olacaktı. Bu cidden korkunçtu!!!
"Tanrım! Bu olamaz ne yapacağım! Iyyy aegyo manyağı Sunny ve ben... Öğğğ... Bu iğrenç!!! İmdaaaaat!!!" diye bağırıp çıktığında Yuri ve Tiffany güldüler. Bu kız cidden tuhaftı.
Yaklaşık iki dakika sonra odanın kapısının tıklatılmasıyla irkildiler.
Tiffany'nin 'Gir' komutuyla içeriye Bay Hwang'ın sekreteri girdi."Babanız sizi toplantı odasında bekliyor efendim."
Tiffany omuz silkip ayağa kalktı. Yuri de onu takip edecekti ki sekreter onu durdurdu.
"Bayan Kwon siz değil , sadece Bayan Hwang'ın gelmesi istendi."
Yuri üzgün bir ifadeyle yerine otururken Tiffany daha da meraklanmıştı. Babası kendisini ne yapacaktı ki? Hem Yuri'nin gelmesini niye istememişti? Kafasındaki deli sorularla çoktan toplantı odasına gelmişti.
Derin bir nefes alıp içeri girdiğinde ilk gözüne çarpan babasının misafirleri olmuştu.
Yaşlı bir adam ve genç , kendi yaşlarında bir bayan... Babasının hâlâ kendisini neden çağırdını bilmiyorken dikkatlice inceledi karşısındakileri. Bay Hwang sonunda konuşmayı akıl edebilmişti.
"Ah , Tiffany canım hadi otur ve yeni ortağımız ve kızıyla tanış: Bay Kim ve kızı Taeyeon."
Bölüm Sonu
Eee nasıldı? Sonunda Taeyeon'u dahil edebildim *-* Bu arada smut isteyen var mı? Pek yazamam öyle şeyler ama isteyen varsa söylesin :D Yorum yaptığınız zaman sevindirik oluyorum o yüzden yorum yapsanız süper olur ^^ Bu arada bugün yazdığım kaçıncı bölüm oldu bu ya *-*

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Whisper ( TaeNy )✔
FanficŞarkıcılık kariyerini bırakmak zorunda kalan Tiffany'nin hayatı 'O' kişiden dolayı fazlasıyla değişir.