30. Bölüm

1.1K 77 8
                                        

Taeyeon ertesi sabah hiç olmadığı kadar mutlu uyanmıştı. Nasıl mutlu olmazdı ki? Artık Tiffany tamamen kendisine aitti. Tek eksik bunu resmileştirmekti.

Ama mutluluğu pek uzun sürmedi. Tiffany ile birlikte uyanacağını , filmlerdeki gibi romantik anlar yaşayacaklarını düşünürken beklediği olmamıştı ; meleği yanında yoktu. Nereye gitmişti ki?

Etrafına göz gezdirdiğinde dağınık yatak ve etrafa dağılmış kıyafetlerinden başka bir şey göremedi.

Hızlı olmaya çalışarak -ki bedenini kaplayan , hâlâ geçmemiş olan ağrı buna izin vermiyordu- kıyafetlerini giydi.

Mutfaktan duyduğu seslerle Tiffany'nin orada olabileceğini düşünerek mutfağa yürüdü.
Yanılmamıştı ; içeride Kim Taeyeon'a ait bir adet kanatsız melek kahvaltı hazırlamakla meşguldü.

Bir süre kafasını kapıya dayayıp sırıtarak Tiffany'yi izledi.

Tiffany Hwang , zaten her şeyi mükemmel yaratan Tanrı'nın ne büyük bir lütfuydu böyle...

Sessizce Tiffany'ye yaklaşıp , birden arkadan sarıldığında , kahvaltı hazırlamakla meşgul olan kız irkildi.

Tiffany'nin ani refleksiyle kıkırdadı Taeyeon.

"Aigoo... TaeTae... Beni korkuttun.."

"TaeTae dediğin zaman çok tatlı oluyorsun... Ben de sana bir lakap taksam? Hmm... Mesela mushroom?"

Tiffany'nin yanaklarından bir öpücük çalarken söyledi.

"Hayır. Mushroom'u sevmedim. Hiç de tatlı bir lakap gibi durmuyor... Yoksa beni tatlı bulmuyor musun?"

Tiffany'nin kaşları çatılmış , dudaklarını sevimlice bükmüştü. Kızdığı falan yoktu , sadece kızmış gibi yapıyordu.

"Senin tatlı olduğunu daha az önce söyledim ya... Pfft... Ama kızınca tatlı olmuyorsun,-"

"Yah!"

"Bir cümlemi tamamlasam? Kızınca tatlı değil seksi oluyorsun."

Duyduğu cümleyle yanakları kızarmıştı Tiffany'nin. Ama Taeyeon'un bunu görmesini istemiyordu.

"Sana Tippani diyeceğim..."

"Neden?"

"Çünkü herkes adını İngilizce telaffuz ediyor , ama eğer ben Korece telaffuz edersem farkım olur. Tiffany Hwang değil de TaeTae'nin Tippani'si olursun..."

Daha sonra ona sarılmayı bırakıp Tiffany'yi omzundan tutarak kendisine çevirdi.

"Seni seviyorum Tippani..."

"Ben de seni seviyorum TaeTae..."

Tiffany cümlesini tamamlayıp Taeyeon'a sarılmak istedi ama kısa olan buna izin vermedi. Tiffany şaşırmıştı , neden izin vermemişti ki?

Ama sonra Taeyeon'un hınzırca sırıttığını fark etti , ve hemen sonra kendisine yaklaşan yüzünü...

Taeyeon , Tiffany'yi gıcık etmek istiyormuş gibi ağır çekimde yavaş yavaş yaklaşıyordu.
Tiffany ise onun kendisine her bir milimetre yaklaşmasında kontrolden çıkan kalbini normalde döndürmeye çalışıyordu.

Taeyeon , en sonunda Tiffany'yi öpmeye başlamıştı. Dudakları daha önce birçok kez olduğu gibi yine buluştuğunda ikisini de tatlı bir his kaplamıştı.

Dudaklarını ilk ayıran Tiffany olurken utangaçça söyledi.

"TaeTae ilk önce kahvaltımızı yapalım."

Whisper ( TaeNy )✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin