Fermuarı yavaşca ve çok az açıp baktım.
Hızlı olsan iyi edersin çünkü Villianlardan biri deku ve All Might'ı bulabilir.
Haklıydı fakat nasıl yapacağımı bilmiyordum. Görünmeden çıkmam şuan imkansızdı.
Aizawa ile göz göze geldik. Anlamış olacak ki savaşırken aynı anda da diğer tarafa dorğu ilerledi. Diğerleri de ondan uzak kalmamak için olacak ki savaşırken ilerlediler.
Hemen fermuarı açtım ve sessizce çadırın arkasına geçtim. Buradan dümdüz ilerlersem geldiğim yere gitmiş olacaktım.
Çadırın köşesinden kafamı çıkarıp baktım. Şuan çok hızlı ve zor ilerliyor gibiydi. Durum böyleyken beni fark etmeleri imkansızdı.
Normalde onlarla savaşırdım fakat deku bu durumdayken olmazdı.
Aniden kalkıp koştum. Dekuyu ararken resmen ormanın bir kısmını ezberlemişim çünkü bilmeden aynı yerden 3 kere geçmiştim. Ormanın derinliklerine ilerlerken çok geçmeden onları buldum.
Durup rahat bir nefes aldım çünkü herhangi bir villian yoktu.
All Might'a çantayı uzattım. Elimden alırken konuştu.
All Might: Neden bu kadar uzun sürdü?
Katsuki: Villianlar gelmiş. Kampta savaşıyorlar.
Şaşkınlık ile duraksadı fakat sonrasında çantayı yere koydu. Açıp karıştırdı.
All Might: Kalabalıklar mı?
Katsuki: Hayır. Fazla değil. Bizimkiler onların içinden geçer.
All Might: Güzel.
Hala soluklanıyordum. Deku'ya baktığımda, onun zaten bana baktığını gördüm. Gözlerini acele ile kaçırdığında belli belirsiz gülümsedim.
All Might: Pansuman malzemelerini hazırladım fakat kapanı ayağından çıkarırken canın oldukça acıyacak.
Deku baktı ve kararsızlık ile başını onaylar anlamda salladı. Yanına eğildim ve yere oturdum. Nefes alış verişleri hızlıydı. Bakışlarından da anlaşıldığı gibi korkuyordu.
Ona elimi uzattım.
Katsuki: Elimi tut acıtsa sıkarsın.
Bana baktı ve ardından bakışları elimi buldu. Tereddüt etmeden elimi tuttu.
All Might: Hazır mısın?
İzuku: hıhım.
All Might kapanın üzerinde yazan komutlara göre kapanı ayırıp çıkarmaya çalıştığında deku elimi sıktı. All Might biraz daha zorladığında ise acıyla bağırdı.
Elini bırakmadan sarıldım. Boştaki elini sırtımda hissettim ve sonrasında tişörtümü avucunun içine aldı. Kafası ise göğsümdeydi.
Acıyla kıvrandığı için fazla hareket ediyordu ve bacağı hareket ettikçe canı daha çok acıyordu.
Tek elimle bacağını tuttum.
Katsuki: Hareket etmeyene çalış.
İzuku: Özür dilerim dayanamıyorum.
Katsuki: Derin bir nefes al.
O dediğimi yaparken All Might'a hadi dercesine baktım ve o da hızla kapanı ikiye ayırıp dekunun bacağını kurtardı.
Deku acı ile bağırdı ve elimi sıktı. Gözünden gelen yaşlar tişörtümü ıslatırken onun bu kadar acı çekmesine dayanamıyordum.
Katsuki: Şş geçti dayan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Don't hate me" yarı texting /bakudeku/
FanfictionBilinmeyen: "Sana baktım ve dedim ki.." Siz:? *çevrimiçi* *yazıyor..* Bilinmeyen: "Oh,oh,oh" Bilinmeyen: "Benden nefret etme.." Böyle yaptığında ne diyeceğimi bilemiyordum. Siz: Nefret etmiyorum. Yine de.. Seni sevemeyeceğimi biliyorsun değil mi Bi...