selam bu kez sizi 1 ay bekletmedim yeni bölüm için nasılım? Mükemmelim biliyorum. Ve sizde mükemmelsiniz kitabın şuan 442 okuru var ve tıklanma sayısı da 17k olmuş hepinize teşekkür ederim <3
Bu arada 442 kişi olmamıza rağmen son bölüme gelen oy sayısı 27.. Çoğunlukla geç bölüm atma sebebim de tam olarak bu. Okuyucu kitlesinin fazla olmasına rağmen gelen oy sayısı beni hayal kırıklığına uğratıyor. Kitabın beğenilmediğini vesaire düşünüyorum ve buda motivasyonumu ve yazma istediğimi düşürüyor. Okuyucu az olsa sesimi çıkarmam ama okuyucu fazla olmasına rağmen böyle bir durumda olmak ister istemez üzüyor. Oy veya yorum almak için illa bölümlere sınır falan mı getirmeliyim bilemiyorum ama sanırım bu şekilde devam ederse sonraki bölümden itibaren sınır koymaya başlayacağım.
Eğer görünmez okur olmazsanız belki bir gün noel baba size de hediye getirebilir 👀
Sürekli oylar hakkında konuştuğumun farkındayım üzgünüm ama eğer sizinde 442 okuyucunuz olsa ve yalnızca max 30 oy alsanız aynı şekilde hissedersiniz yani cidden üzüyor.
Her neyse buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim ve keyifli okumalaarr
******
Uyanması ve gözünü açması için şuan tüm hayatımı bile verebilirdim. Her şeyimi. Absürt şeyler dahi yapabilirdim.
Katsuki: Deku yalvarırım gözünü aç.
Katsuki: Şuan ölemezsin.
Katsuki: Hiç bir şey bilmeden. Her şeyden habersizce.
Onu ne kadar sevdiğimi bilmeden beni bırakamazdı. İzin vermezdim. O kadar ağlamıştım ki başıma ağrı girmişti ama umurumda dahi değildi.
Katsuki: Ambulans gelmek üzeredir lütfen biraz daha dayan.
Yalvarışlarım ardından üzüntüden saçmalamaya başladım. İnanın ne dediğimi dahi bilmiyordum. Belki saçma sapan bir şey söylersem gözünü açıp bana manasızca bakardı ve buna bile razıydım. Bu yüzden sonrasında saçmaladım.
Saçmalamanın bana bir getirisi oldu ki burada ne döndüğünü, kurduğum o salakça cümle üzerine çok geçmeden anladım.
****
FLASHBACK
*İzuku'nun ağzından*
Kacchan bize pek bakmadan yurttan çıkıp , camdan gördüğüm kadarı ile arka bahçeye ilerledi. Gidişi harika bir zamanlamaydı.
İzuku: Todoroki-kun acaba yurttaki herkesi buraya çağırabilir misin?
Shoto: Peki.
Todoroki-kun herkesi çağırmaya gittiğinde kapı çaldı. Gelen kişi Denki-kun'un kuzeni olmalıydı. Gidip kapıyı açtım. O sırada Denki-kun da arkamdan geldi. Kapıyı açtığımızda içeri giren kişi bir anda üstüme atılıp arkama geçti ve bir eliyle beni tutarken diğer eliyle de kafama silah tuttu.
O an neye uğradığımı şaşırmıştım ve yurttakiler yavaş yavaş aşağı inerken Mineta ağlamaklı bir sesle birden adımı bağırdı ve arkamdaki kişiye toplarından atmaya başladı. Ben bir tepki veremeden diğerlerinin saldırıya geçecek gibi olduğunu fark ettim ama Denki-kun onları durdurdu.
Kaminari: Durun lan kuzenim o benim
Mineta: Kuzenin niye İzuku'ya silah tutuyor?
Arkamdaki kişi -Denki-kun'un kuzeni- ellerini havaya kaldırıp geri çekildiğinde silahı tavana sıktı ve plastik merminin tavandan sekip yere düşüşünü izledik. Elindeki silah oyuncaktı ve o an rahatlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Don't hate me" yarı texting /bakudeku/
FanfictionBilinmeyen: "Sana baktım ve dedim ki.." Siz:? *çevrimiçi* *yazıyor..* Bilinmeyen: "Oh,oh,oh" Bilinmeyen: "Benden nefret etme.." Böyle yaptığında ne diyeceğimi bilemiyordum. Siz: Nefret etmiyorum. Yine de.. Seni sevemeyeceğimi biliyorsun değil mi Bi...