Evet lanet okul 2 haftada bir deneme sınavı yaptığı için ve sıralamadaki yerimden düşmemeye çalıştığım için bölüm yazmaya vakit bulamıyorum aglcm. Özür dilerim . Fazla uzatmadan hemen bölüme geçeceğim.
İyi okumalarr.
*****
Katsuki'nin ağzından
Bulduğum oldukça güzel bir çiçeği koparttım. Bunu kesinlikle dekunun görmesi gerekiyordu.
Katsuki: Deku baksana ne buldum.
Ses gelmedi.
Katsuki: Deku?
Arkamı döndüğümde onu göremedim. Çevreme bakındım ama yoktu. Doğruldum.
Kaşlarım çatıldı.
Katsuki: Deku!
Katsuki: DEKU!
Benden habersiz kampa dönmüş olamaz değil mi?
Etrafta onu aramaya başladım.
Katsuki: Eğer saklanıp şaka yapmaya çalışıyorsan saklandığın yerden çıksan iyi edersin.
Bir süre bir cevap yada bir hareket bekledim ama duyduğum tek şey kuşların cıvıltısı ve hafif esen rüzgarın sesiydi.
Yürümeye başladım. Etrafıma bakarak ve sürekli olduğum yerde dönerek yürüyordum. Umarım kaybolmamıştır.
Adımlarım hızlanırken yavaş yavaş koşmaya başladım.
Katsuki: DEKU NEREDESİN?!
Cevap gelmedikçe endişelenip daha hızlı koşuyordum. Sikeyim nerede bu aptal?
Onun adını bağırarak öylece saatler boyu koştum. Belki kamp alanına dönmüştür diye düşünüp öyle olmasını umarak kamp alanına doğru yönümü çevirdim.
Çok geçmeden kampa ulaşıp çadırların oraya gittim.
Katsuki: Deku burada mı?
Shoto: Hayır en son seninle ormandaydı.
Katsuki: Nasıl yani gelmedi mi?
Tenya: Hayır.
Katsuki: Siktir-
Shoto: Kayıp mı odu?
Dekuya sahip bile çıkamıyorum kahretsin kim bilir nerede?
Tam cevap verecekken Sensei geldi.
Aizawa: Neler oluyor?
Shoto: Ne olacak işte Bakugo bir çocuğa bile sahip çıkamıyor.
Katsuki: Kes sesini kahrolası!
Tam Todoroki piçi üzerime yürürken ve konuşmak için ağzını aralarken aramıza sensei girdi.
Aizawa: Neler oluyor dedim.
Shoto: Midoriya kaybolmuş.
Sensei bana baktı.
Aizawa: En son seninleydi.
Katsuki: Gitmiş.
Aizawa: Neler oldu baştan anlat.
Katsuki: Ormana gittik ve biraz zaman geçirdik. Bir süre sonra ise ikimiz de çiçeklere bakıp güzel bir çiçek aramaya başladık. Birkaç dakikalığına çiçeklere odaklandım. Sonrasında bulduğum çiçeği göstermek için ona seslendim. Arkamı döndüğümde ise yoktu. Birkaç saat öylece koşup aradım ama bulamadım. Ardından kampa dönmüş olabileceğini düşünerek buraya geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Don't hate me" yarı texting /bakudeku/
FanfictionBilinmeyen: "Sana baktım ve dedim ki.." Siz:? *çevrimiçi* *yazıyor..* Bilinmeyen: "Oh,oh,oh" Bilinmeyen: "Benden nefret etme.." Böyle yaptığında ne diyeceğimi bilemiyordum. Siz: Nefret etmiyorum. Yine de.. Seni sevemeyeceğimi biliyorsun değil mi Bi...