Get married | taekook✓

7

"Evet, bürodan yazı geldi şimdi. Sanırım başka bir büro, bir süreliğine bizim büromuza taşınacak. Tadilat gibi birşey varmış heralde tam bilmiyorum okumadın bütün yazıyı."

Telefonda Jin, hoseok'la konferans yapıyorduk ben onlara bu gün yaptıklarımı anlatırken aynı zamanda da yemek yapmaya çalışıyordum.

"Ay acaba hangi büro gelecek? Bizim büro değildir, olsa kesin haberim olurdu."

Hoseok'un konuşması üzerine Jin hyung tabi ki durmamış ve hemen laf yetiştirmişti.

" Ay sanki büroda müdür. Alt tarafı dandik bir avukatsın. Kim niye sana bişey söylesin ki?"

Tüm bunları şaka amaçlı söylediğini hepimiz biliyorduk, yıllardır böyleydi bu.

Hoseok avukatlık okurken ona aramızdan en çok Jin hyung destek olmuştu, ve mesleğini eline alınca da gururlu bir baba gibi onu tebrik etmiş ve her zaman arkasında olacağını söylemişti.

Yani şimdi söylediği 'Dandik bir avukat' tabirine kendisi bile inanmıyordu.

"Ah hyung, inan ki söylediklerini takmıyorum. Ve sadece gülüp geçiyorum."

Bunu da gülerek söylemişti Hoseok.

"Ah herneyse küçük veletler, nasıl olsa hepimiz bu dünya da bir böcek kadar küçüğüz yani kasmaya gerek yok."

"Hayır! Ben böcek değilim, ben bir çiçeğim!"

Hoseok hyung'un sitem eder gibi sarfettiği sözler hepimizi bir iki saniye duraksattıktan sonra da güldürmüştü.

"Evet hyung! Sen bir çiçeksin! Hemde en güzel çiçek!"

Şu anda hoseok  hyung'un sırıttığına yemin edebilirdim.

"Tamam! Kesin boş konuşmayı! Hadi kapatıyoruz, herkes kendi işine baksın. Taehyung yanık kokusu buraya kadar geldi, yemeğini kontrol et. Hoseok...sen, senin birşey yapmana gerek yok bebeğim varlığın yeter."

Jin hyung hepimize yapmamız gereken şeyleri hatırlatıp telefonu tabiri caizse suratımıza kapatmıştı, arayan kişi o olduğu için o kapatınca bütün konuşma bitmişti.

Bende telefonu tezgahtan uzaklaştırıp, yemeğimi yapmaya devam ettim.

-

"Taehyung bey! Günaydın!"

Benim aksime, aşırı derecede enerjik olan büro çalışanlarına elimden geldiğince gülümseyerek selam vermeye çalışıyordum ama çok uykum vardı ve kolumu kaldıracak halim yoktu.

Sonunda odam görüş alanıma girince resmen sevinçten ağlayacaktım, şuan da sadece oturmak istiyordum.

"Taehyung!"

Arkamdan bana seslenilmesiyle omuzlarımı düşürdüm, anlaşılan bu gün kimse oturmamı istemiyordu.

"Efendim, Eunwoo?"

Büyük adımlarla yanıma gelip heycanla konuşmaya başladı.

"Taehyung! Bu gün buraya kim geliyor biliyor musun?"

"Hayır, kim geliyor?"

"Kim bürosu! Tadilatta olan büro o büroymuş ve birazdan burada olacaklar! Kim Namjoon'u canlı canlı göreceğim! Tanrım bu inanılmaz!"

Şaşkınlıktan ağzım açık Eunwoo'ya bakıyordum, Kim bürosu Seoul'un en iyi Hukuk bürolarından birisiydi ve şuan bizim büromuza geliyor olmaları inanılmazdı.

Ben, Eunwoo'nun aksine Kim Namjoon'u bir çok kere görmüştüm ama öyle çok bir sohbetimiz de yoktu adımı bile bilmiyordur. Eminim.

Eunwoo'nun heyecanı bana da bulaşmıştı, bende yerimde tepinmeye başlayıp Eunwoo'nun üstüne atladım.

Biz sevinç nidaları atmayı bitirmiş sonunda ayrılmışken, ortama birden müdür Jisoo girdi.

"Evet arkadaşlar! Herkes buraya baksın! Biliyorsunuz ki bu gün Kim bürosu tadilat sebebiyle bizim büromuza taşınacak, bir süre burada çalışacaklar. Sizden de normal davranmanızı istiyorum. Sakın saçma hareketler yapıp büromuzu rezil etmeyin! Anlaşıldı mı?!"

Sinirle gözlerimi devirdim, asıl sen bizi rezil edeceksin de haberin yok.

Jisoo'nun saçma sapan konuşması bitince hala içimde olan heyecan ile odama ilerledim, sonunda girebildim şu odaya!

Kendimi koltuğa bırakıp salak gibi gülümsedim. Kim Namjoon ile aynı büro da çalışacaktım bu inanılmaz.

Acaba başka kimler vardı bürolarında?

Birde yanlış hatırlamıyorsam Min Yoongi vardı. Onunda başarılı bir savcı olduğunu duymuştum ama hiç konuşmuşluğumuz yoktu.

Hala içimdeki heyecan gitmemişti, hissediyordum çok güzel şeyler olacaktı.

-

Sonunda yazabildim şu bölümü silip silip tekrar yazdım hala pek beğenemedim ama elimden bu geldi. Geçiş bölümü gibi bişey di bu yani sanırım.

Umarım beğenirsiniz

Sizii kocaman seviyorummm

<3