Get married | taekook✓

15

"Lütfen...lütfen yapma! İstemiyorum!"

"Sen benim olacaksın! Eğer bana engel olacak birisi karşıma çıkarsa ona neler yapabileceğimi gayet iyi biliyorsun Taehyung!"

"Bırak! Ona zarar verme!"

"Bırak onu! Bırak! Bırak!"

Yatağımdan bağırarak uyandığım kaçıncı geceydi bu bilmiyordum.

Gecenin bir vakti saçma kabuslar yüzünden uyanıp duruyordum. Buda o gecelerden biriydi işte.

Artık neredeyse alışmıştım bu duruma.

Yatakta biraz durup kendime gelmeye çalıştım,
nefes nefese kalmıştım, sonunda kendimi yataktan çıkarıp banyoya doğru ilerledim, aynada ki suratıma bir bakış atıp musluğu açtım.

Yüzümü buz gibi suyla defalarca yıkadıktan sonra doğruldum, aynada ki yüzümde bakışlarımı tekrar gezdirdim, iğrenç gözüküyordum.

Göz altlarım günlerdir, aptal kabuslar yüzünden uyuyamadığım için mosmordu.

Artık iyice zayıflamıştım, yüzümde çökmüştü.

Sanki yavaş yavaş yok oluyordum.

Ne zaman elime aldığımı bilmediğim havlu ile yüzümü kurulayıp, çıktım banyodan.

Hem uykum kaçtığı için hemde uyursam tekrar kabus göreceğimi bildiğim için yatak odasından çıkıp balkona ilerledim.

Küçük tabureye oturup, uyumadan önce yarım bıraktığım bira şişesine elimi attım.

Küçük küçük yudumlarla içerken aklıma annemin beni böyle görürse ne kadar kızacağı geldi.

Kendi kendime gülümsedim.

Onu çok özlemiştim, uzun zamandır gelmiyordu yanıma.

Kafamı çevirip ıssız ve karanlık yolu izlemeye başladım, evimin en sevdiğim yanı balkonumun direkt sokağa bakmasıydı en azından izleyecek birşeylerim vardı.

Boş sokağı izlerken ileride ki küçük çocuk parkının orada siyah bir silüet görür gibi oldum, ama hava zifiri karanlıktı ve göz yanılması yaşıyor olabilirdim.

Fazla takmamıştım ama gözlerimi de oradan çekmiyordum. Ne görmeyi bekliyordum bilmiyorum ama bakışlarımı çekemiyordum.

Bir süre izlediğim parkta gördüğüm şey elimdeki bira şişesini tüm sokakta yankılanacak kadar yüksek sesle yere düşürmeme sebep olmuştu.

Korkudan içime kaçan sesim ile istemsizce fısıldadım.

"Jimin.."

-

"Yeah party party yeah"

"Eunwoo! Tanrı aşkına içip durma sonra seninle ben uğraşıyorum!"

"Saağğğkiinn ool taaeeğğ heerşeey yolundağğ"

"Aynen kanka yolunda."

Sinirle gülerek göz devirip Eunwoo'nun ensesine bir şaplak atmıştım, tabi kafası güzel olduğu için hissetmemişti bile.

Büro da günlerdir sürekli parti veriliyordu, hepsi yılbaşı konseptli küçük partilerdi hatta kutlama gibi birşeydi.

Büyük parti yılbaşı gecesi verilecekti.

Tüm planı gıcık Jisoo yapıyordu, büro da 70 fazla kişi çalışıyordu ama o sırf yağcılık için sadece kim bürosudan gelen kişilere isteklerini soruyordu.

"Kankaağğ sendeğğ içseneeğğ."

Eunwoo'nun ağzıma kadar soktuğu shot bardağını alıp kafama diktim.

Biraz kafa dağıtmaktan zarar gelmezdi sanırım.

Kaçıncı shot bardağıydı bu hatırlamıyordum ama kafam baya uçmuştu, başım dönmeye başlamıştı ve hafiften midem bulanıyordu.

"Eunwoo ben tuvaleteee gidiyoorumm."

Ağzımı yaya yaya konuşup sarsak adımlarla tuvalete doğru ilerledim.

Kapıyı açıp içeri gireceken, ayaklarım birbirine dolanmıştı, gözlerimi sımsıkı kapatıp düşmeyi bekledim ama belimde bir elin baskısını hissetmiştim hafifce canım yanarken gözlerimi yavaşça aralayıp tutan kişiye baktım.

Gözlerim bir çift ela gözle karşılaşmıştı ve ben bu gözlere bu kadar yakından bakmayalı uzun zaman olmuştu.

İçime dolan özlem duygusu ve sarhoş olmanın verdiği cesaret ile iki elimle yakasından tutup dudaklarına yapışmıştım.

Dudaklarının tadını bile özlediğimi farketmem ona iyice yapışmamı ve daha sert öpmemi sağlıyordu.

Jungkook ise neye uğradığını şaşırmıştı karşılık vermemesinden ve irice açılmış gözlerinden bunu anlamak zor değildi.

Ama karşılık vermemesi umrumda değildi, onu deli gibi öpüyordum.

Bir süre sorna alt dudağını ısırıp ellerimi yanaklarına çıkardım, pürüzsüz yanaklarını okşarken oda belimdeki ellerini sıklaştırmış beni iyice kendine çekmişti.

Tuvalet kapısının önünde deli gibi öpüşürken, sonrasını asla düşünmüyordum.

-

Eveettt sonunda öpüştülerrr yaşasınn🥳🥳

Artık kaç bölüm oldu yani birşeyler olsun değil mi?

neyse iyi okumlarr ben kaçarr.

<3