Get married | taekook✓

25

"Ya adam bi' sakin olur musun? Ev bir yere kaçmıyor, bende kaçmıyorum. Dur bi' ya."

"Ya sende biraz hızlı ol güzelim ya. Yandım aşkından tutuştum diyorum ya."

Göz devirip evin kapısını açmak için anahtarı cebimden çıkartırken aynı zamanda da Jungkook'a laf yetiştiriyordum.

"Bu keko sözleri Yoongi hyung'dan mı öğreniyorsun bebeğim?"

"Arada Namjoon hyung'dan da kapıyorum bişeyler."

Sesli bir kahkaha atıp sonunda açtığım kapıdan içeri girip, giydiğim kabanı çıkartıyordum. Sonunda tüm fazlalıklardan kurtulmuş bir şekilde kapının önünde dikilirken Jungkook'a kaçamak bir bakış attım.

Onunda bana baktığını gördüğüm anda üzerime bir boğa gibi atlaması bir olmuştu.

Neye uğradığıma şaşırmaya bile fırsatım kalmadan beni kucaklayıp 1+1  evimdeki yatak odama birkaç adım atarak ulaştı.

Hala kucağında iken derin bir öpüşme başlattım sırtımı duvara yaslayıp kucağından indirdi ve yüzümü kavrayıp öpüşmemizi daha da derinleştirdi.

Sonunda nefessiz kaldığım için ayrılmamızı sağlayıp alınlarımızı birbirine yasladım, derin soluklar alırken elleri boş durmuyor kalçalarımı avuçluyordu.

Seri bir hareketle tekrar kucağına alıp yatağıma doğru ilerledi, beni yavaşça bırakıp üstüme yerleşti.

Gözleri hala çok koyu bakıyordu ama çok sakindi, elleri saçlarımı okşarken derin derin yüzüme bakıyordu.

"Güzelim...bu dünyada senin için yapmayacağım şey yok biliyorsun değil mi? Senin saçının teline bile zarar gelse benim ömrümden ömür gidiyor. Kahroluyorum sevgilim."

Alnıma bir öpücük kondurup kafasını göğüsüme yaslayarak yatmaya başladı bende yumuşacık saçlarını okşamaya başlamıştım.

Az önceki ateşli ortamdan nasıl bir anda soft bir ortama geçtiğimizi anlamamıştım ama şuan çok huzurlu hissediyordum.

"Bebeğim sen iyi misin?"

"Neden ki?"

"Ne bileyim sanki biraz garip davranıyorsun, bir problem yok değil mi?"

"H-hayır yok güzelim, sadece seni çok seviyorum tamam mi? Her ne yaparsam yapayım seni sevdiğim için yapıyorum. Sana aşığım Taehyung."

"Bende...bende sana aşığım Jungkook."

Tekrar dudaklarıma yaklaşıp hafif hafif öpmeye başlamıştı bende ayak uydurup öpücüğüne karşılık veriyordum.

Hala öpüşmeye devam ederken elleri kazağımın altından ince belimi okşuyordu, benim ellerim hala yumuşak saçlarında geziyordu.

Öpüşmeyi bitirip yatakta dizlerinin üzerinde yükselip tişörtünü bir çırpıda çıkardı, yer yer hafif tüylü ve oldukça kaslı göğsüne hala ilk günkü gibi hayretle bakarken onun dudaklarından bir gülüş çıktı.

"Bu masum bakışların...Taehyung, bilerek yapmadığın hareketler bile beni mahfediyor güzelim."

Ben hala ilk pozisyonumu koruyarak yatakta uzanıyordum, Jungkook'un elleri bu defa benim kazağımın eteklerine gidip bir çırpıda çıkarmıştı.

Bende artık karşısında yarı çıplaktım.

Elleri yavaşca tüm vücudumu turlarken ben gözlerimi kapatmış dokunuşlarının yumuşaklığı ile kendimi bırakmıştım.

-

Yazardan~

"Çok özür dilerim meleğim...sana bunu yapmak istemezdim. Çok özür dilerim. Seni çok seviyorum..."

Jungkook, yavaşça sevdiği adamın saçlarını okşarken sessizce ağlıyordu.

Oda istemiyordu böyle olmasını ama onun iyiliği için yapması gerekiyordu.

Biliyordu ona çok kızacaktı sevgilisi, belkide yüzüne bile bakmayacaktı. Ama o tüm bu ihtimalleri göze alarak kalkışmıştı bu işe, sonuçta sevgilisi iyi olacaktı .Değil mi?

Dün gece yaşadıkları dakikalar aklına geldikçe ona ihanet ettiğini düşünüyordu, onu kullanmış gibi hissediyordu ama tek istediği onu gördüğü son gece de hasret gidermekti, onu son kez hissetmekti...

Jungkook hala uyku ilacının etkisinde olan sevgilisinin yumuşacık saçlarını, dokunmaya kıyamadığı zarif ellerini, bin yıl baksa da sıkılmayacağı güzel yüzünün her zerresini defalarca kez koklayarak öptü.

Ama artık veda etmeliydi belkide bir daha göremeyeceği sevdiğine.

"Seni çok seviyorum meleğim, sana deli gibi aşığım."

Jungkook sevgilisinin zayıf bedenini hiç zorlanmadan kucağına alıp dış kapıya doğru yöneldi.

Biraz zorlansa da bir şekilde kapıyı açıp başından beri destekçileri olan, Namjoon, Yoongi, Hoseok ve Jin'in yardımıyla arabaya binip yola koyuldular.

Hepsi ağlıyordu.

En soğukkanlıları olan Yoongi ve Namjoon bile göz yaşlarını tutamıyordu.

Jin kardeşi bildiği Taehyung'un elini sıkı sıkı tutmuştu.

"Çok özür dilerim kardeşim, seni çok seviyorum."

Jin'in sözlerinden sonra Hoseok'un ağlaması şiddetlenmiş ve sevgilisinin kollarının arasına girmişti.

Jungkook yol boyunca gözlerini zaten ezbere bildiği bedenin üzerinden çekmemişti, her zerresini tekrar tekrar aklına kazıyordu.

Bir yanı buna inanmak istemese bile bir yanı biliyordu, Taehyung tüm olanları öğrendikten sonra onların yüzünü bile görmek istemeyecekti.

Hepsinin hüznü bu yüzdendi işte.

-

Arkadaslar burada bitiriyorum diğer bölüm bişeyler olsun istiyorum çünkü ve sanırım finale yaklaştık daha kaç bölüm sürer emin değilim ama finale adım adım yaklaşıyorum.

Herneyse sizi seviyorummm.

İyi okumalarr

<3