18

1K 65 12
                                    

Medya Jisoo'nun eşgal;

-

"Jungkook şu dosyaya yetişemiyorum verebilir misin?"

Uzanmaya çalıştığım raftan ayrılıp masada oturan Jungkook'a dönmüştüm.

Oda birkaç saniye bana ardından da uzanamadığım rafa bakıp beni cevaplamıştı.

"Taehyung, biz aynı boydayız. Senin yetişemediğin yere ben nasıl yetişeyim?"

Aldığım cevapla omuzlarım düşmüştü.

Ama dizilerde böyle olmuyordu.

Gelip dosyayı alacak bana doğru getirirken sexy sexy bakacak ve öpüşecektik.

Ama Jungkook gene Jungkook'du.

Derince oflayıp dosyaya hüzünlü bir bakış attım, sonra omuzlarımı silkip Jungkook'un yanına doğru ilerledim.

O tekrar masada ki işine dönmüş, beni takmıyordu.

Yılbaşı gecesinin üzerinden yaklaşık 2 hafta geçmişti ve biz bazı şeyleri aşmış gibi duruyorduk, yani sanırım.

İlk başlarda ikimizde ergenler gibi davranıyorduk , sanki daha önce hiçbir şey yaşamamışız gibi birbirimizden utanıp duruyorduk.

Birbirimizi ezbere biliyorduk, birlikte zaman geçirmeye başlamıştık ve bazı şeyleri gerçekten aşıyorduk.

Ve ben mutlu hissediyordum?

Kabuslarım hatrı sayılır derecede azaldı ve arrık uykularım o kadar fazla bölünmüyor.

Jungkook bana gerçekten iyi geliyor.

"Jungkoooook beniiimmleeee ilgiileeenn."

Mızmızlanır gibi konuşup oturduğu koltuğun arkasından boynuna sarıldım, başımı boyun girintisine sokup mis kokusunu içime çektim.

Çok güzel kokuyordu ve kokusu ne kadar zaman geçerse geçsin hep aynıydı.

Dayanamayıp, az önce yaladığım dudaklarımla boynuna bir öpücük kondurdum. Hafifiçe kasıldığını hissetmiştim bu beni gülümsetmişti.

"Taehyung, bu son dosya güzelim. Biraz bekle sonra seninle ilgileneceğim."

Hiç bir tepki vermeden hala aynı pozisyonda beklemeye başladım, bir süre sonra belim ağırmaya başlamıştı ama hala çekilmiyordum.

Sonunda dosyanın kapanma sesini duyup gülümsedim, göğsüne doğru uzanmış ellerimi tutup ikisine de birer öpücük kondurdu.

"Hadi gel bakalım kucağıma."

Böyle bir cümle ne kadar tatlı söylenebilirse o kadar tatlı söylemişti, sanki küçük bir çocuğu kucağına çağırıyor gibiydi.

Azgınlığım yavaş yavaş azalırken, üzerinden çekilip önüne geçtiğimde, bacaklarını açmış ve sesine tezat olarak aşırı çekici bir şekilde oturmuş Jungkook ile karşılaşmıştım.

Sertçe yutkunup, ilerleyip kucağına oturdum, iki bacağım yanlardan sarkıyordu ve ellerim kaslı göğüsündeydi.

"Seninle nasıl ilgilenmemi istiyorsun?"

Yüzünü yüzüme yaklaştırıp fısıldamıştı ve bu bile benim tekrar azmama sebep oluyordu.

Bende az olan mesafeyi biraz daha azaltıp dibine girdim.

"Beni sevmeni istiyorum."

Sözlerimden sonra gözlerinin anbean koyulaştığına şahit olmuştum.

Get married | taekook✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin