21

822 48 10
                                    

Medyadaki detay beni bitirdi...benim için çok özel ve güzel bir denk geliş🤧

-

"Yenge bi' baksana şu dosyaya."

Namjoon'un bana sesleniş şekline bir göz devirip gösterdiği dosyaya baktım.

"Bunlar eski dosyalar, yenilerini Yuna'dan isteyelim."

"Tamam yenge, ben sorarım şimdi ona."

"Ya Namjoon hyung, neden yenge diyip duruyosun ya? Kendimi garip hissediyorum."

Gerçekten de garip hissediyordum, hem Namjoon hyung benden büyüktü ve böyle seslenmesi mahçup hissettiriyordu, hemde birden bire bu seslenişinin popülerlerleşmesi, neredeyse tüm büronun bana 'yenge' demesine sebep olmuştu.

Burada saçma olan ise bu bürodakilerin Jungkook'a yenge demesi gerekiyordu?

Başından beri burada olan bendim ve neden bana yenge diyorlardı?

Hem yenge ne ya? Bari enişte falan deseler.

"Aman be yenge! Takma hem ne güzel işte yengemiz oldun, Jungkook'da eminim çok seviyodur böyle denmesini."

Tekrar 'yenge' demesiyle bu defa sinirimi tutamayıp konuşacak iken kapıdan içeri giren beden benim yerime konuşmuştu.

"Neyi seviyormuşum ben?"

Jungkook'un içeri girmesiyle elimle alnıma küçük bir tokat atarak kafamı olumsuz anlamda salladım.

Şimdi onunda diline düşecektim.

"Taehyung ona yenge dememizi istemiyormuş da bende ona, hoşuna gittiğini söyledim."

Bir kaç koca adımda, kalçamı yasladığım masaya ulaşıp elini belime atıp kendine çekti.

Alnıma küçük bir öpücük kondurup keyifli bir sesle konuştu.

"Yani biraz hoşuma gidiyor tabii."

Hayretle yüzümü ona çevirip şaşkın bakışlarımla yüzüne baktım.

Bende beni savunacak diye bekliyordum.

"Ne oldu? Hoşuma gidiyor. Etrafta peşinden yenge yenge diye koşan insanlar görmek bana seni hatırlatıyor. Mutlu oluyorum."

Bu adam benim kalbime hiç iyi gelmiyor...

Şimdi ben bunun ağzını yüzünü yemeyip ne yapayım?

"Yaaa sen ne kadar tatlısın yaa."

Uzanıp dudağına sıkı bir öpücük kondurdum ama Jungkook bırakmak yerine ensemden tutup ardarda sıkı öpücükler kondururken, gülümsememi durduramıyordum, bir nevi gülüşümden öpüyordu beni.

Tam önümüzden bir öksürük sesi gelirken, Namjoon hyung'un varlığını yeni hatırlatmıştım, Jungkook aklımı başımdan alıyordu.

"Neyse ben Yuna'yı bulup şu dosya işini halledeyim, size de kolay gelsin, hayırlı işler."

Küçük bir kahkaha atarak odadan çıkarken Jungkook'da arkasından homurdanıyordu.

Kalçamı yasladığım masadan ayırıp, benim gibi masaya yaslanmış Jungkook'un önüne geçtim ellerimi ensesine çıkartıp vücudumu ona biraz daha yaklaştırdım, onun elleri de belime çıkmış ve ince belimi sarmıştı.

Yüzümü boynuna eğip erkeksi kokusunu içime çektim, az önce yaladığım dudaklarımla boynuna ıslak bir öpücük kondurup son bir kez kokusunu derince koklayıp kafamı kaldırdım.

Get married | taekook✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin