33

477 25 4
                                    

"Taehyung..."

Yüzüme anlamsızca bakarken benim gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı.

Bir anda ayağa kalkıp aceleyle yanıma geldi.

"H-hey seni üzecek bir şey mi yaptım? Özür dilerim, affet beni."

Bir anda o da ağlamaya başlayınca ne yapacağımı şaşırmıştım.

Bu dengesiz tepkilerine mi yoksa beni tanımamasına mı üzülecektim?

Bu değişen tavırlarına şaşırmayı bırakmam gerekiyordu.

Kendimi toparlamam lazımdı, demek ki şuan onu buradan çıkarmam için iyi bir zaman değildi daha iyileşmemişti.

Onun da kendimin de daha fazla kafasını karıştırmamak için olayı toparlamam gerekiyordu. Söylediğim tek yanlış şeyde durum daha da kötüleşebilirdi.

"Taehyung, b-ben..."

Aceleyle beni susturup boynuma sarıldı. Tüm vücudum titremişti sanki.

Şuan içimde dönen fırtınayı hangi kelimelerle anlatabilirim bilmiyorum.

Aşık olduğum adam beni başkası sanarak, benim vücuduma sarılıyordu...

O ayakta boynuma sarılmış dururken bende oturmuş bekliyordum.

"Bogum...seni o kadar çok özledim ki..."

Sustum.

Söyledikleri kalbimi bin parçaya bölüyor olsa da sustum.

"...az önce sana 'Boynuna atlamamı mı bekliyorsun?' demiştim ya işte s!ktir et onu seni çok özledim."

Ne sarılmasına karşılık verdim nede söylediklerine. Sadece susup bekledim bu işkencenin bitmesini.

Kollarından yavaşça tutup ayırdım kendimden zira kulağıma sanki beni çıldırtmak ister gibi fısıldadığı isim beni çileden çıkartıyordu.

"Taehyung...ben düşündüm de istersen burada kalmaya devam edebilirsin. Hem ben duydum burada arkadaşların da varmış belki on-"

Bir anda sinirle üzerime eğilince konuşmam yarım kalmıştı.

Ne kadar itiraf edemesemde onun psikolojik rahatsızlıkları vardı ve bu beni korkutuyordu.

Böyle olmaması gerekiyordu aşık olduğum adamdan korkmaman gerekiyordu.

Sonumuzun böyle olmaması gerekiyordu.

Bakışlarımı boynundan çekip yüzüne çıkardım, gözlerine bakmaya cesaret edemiyordum.

Kafasını biraz daha yaklaştırınca refleks olarak bakışlarımı gözlerine çıkardım. Hala üzerime eğilmiş bir şekilde yüzüme bakarken birden bakışları değişmişti sanki.

Bilemiyorum belkide şu durumda bana öyle gelmişti.

- TAEHYUNG'UN AĞIZINDAN~

Ben üzerine eğilmiş o mükemmel suratını yakından incelerken onu böyle korkmuş bir şekilde bakması beni mahfediyordu.

Halbuki sinirli yada çıldırmış değildim sadece o çok güzeldi ve ona yakından bakmak hoşuma gidiyordu.

Hemde şuan yüzünde ki bu masum ifade ile bana bakması beni mahfediyordu.

Daha fazla susmak istemiyordum belli ki korkuyordu.

"Hayır, burada kalmak istemiyorum. Çıkart beni."

İyice yüzüne yaklaşıp konuştuğumda yüzünde endişeli bir ifade belirdi.

"Ama Taehyung belki de biraz daha burada kalman gerekiyordur."

Ona söylemek istedim ama şimdi sırası değildi, belki zamanı gelince öğrenme fırsatı olurdu.

Söylemek istediğim her şeyi yuttum.

Hala üzerine eğilmiş duruyordum ve belim ağırmıştı. Hafifçe doğrulup tekrar karşısında ki sandalyeye kuruldum.

"Madem böyle düşünüyordun ne s!kime geldin o zaman? Madem çıkartmayacaktın neden geldin?Neden fikrini değiştirdin? Cevap versene!"

Vücuduma hızla yayılan sinir dalgası ses tonuma da yansımıştı. İstemden bağırmıştım ve bundan anında pişman olmuştum.

Karşımda ki adamın yüzünde bitkin ve bıkmış bir ifade oluşmuştu. Benim yüzümden.

Sanki fısıldar gibi konuşmaya başladı. Tüylerim diken diken olmuştu.

"İşte...işte bu yüzden fikrimi değiştirdim Taehyung..."

Derin bir nefes aldı, sanki onun aldığı nefesler benim nefesimi kesiyordu.

"...görmüyor musun? Herşey ortada buradan çıkmaman gerekiyor."

Damarlarımda kan değilde öfke dolanıyordu sanki, kendimi kontrol edemiyordum.

Tüm planlarımı uygulayabilmem için buradan çıkamam gerekiyordu.

Ve bu adam benim çıkış biletimdi.

Onu kaybedemezdim.

-

<3


Get married | taekook✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin