Bir Doğu Aşkı | Gay

08

Heyecanla yatağın üstüne koyduğum üstlerime baktım. Yarın ilk dersim vardı ve ben heyecandan ne yapacağımı bilmiyorum. Annemle konuştuğumda ne kadar da heyecan yapma dese de ben heyecandan ölüyorum. Bugün böyleysem yarın inşallah daha beter olmam.

Yıllardır bu anın hayalini kuruyordum ve yarın ilk dersim var. Yeni hayatıma bir başlangıçtı. Hayatımın en önemli anlarından bir tanesi.

Demin 2 saatlik uğraş sonucu yarın ne giyeceğime karar vermiştim. Sonra yarın için çantamı hazırlamış giyeceğim ayakkabıyı bir güzel temizlemiştim. Her şeyim hazırdı.

Kapının sesiyle yataktan bakışlarımı çektim. Tekrar çalan zille hızla kapıya doğru gittim. Kapıyı açmamla Samet ve Efe'yi gördüm ellerinde bir kutuyla gülümseyerek bana bakıyorlardı.

"Biz öğretmen beye bakmıştık ama"

Efe gülümseyerek konuşmuştu.

"O zaman doğru yere geldiniz"

Ben de ona gülümseyerek konuştum.

"Buyurun"

Onları içeriye davet etmemle ikisi de bağcıklarını açmaya başladı.

"Hadi doktor hızlı ol!"

Samet hâlâ bağcıklarını açmakla uğraşıyordu.

"Patlama asker patlama"

Evet yine didişmeye başladılar. Asla değişmeyen rutinleri 7/24 didişebilirler.

İkside içeriye girince kapıyı kapatıyordum ki Efe konuştu.

"Kapatma Demir ve Akif komutanım gelecek"

Demir demesiyle içimi bir heyecan kapladı. Bu 2 hafta boyunca anlamadığım bir biçimde Demir benden uzak durmuştu. En son aramız düzlemişti ama şimdi bilmediğim bir nedenden dolayı aramız tekrar bozulmuştu.

Demirle her karşılaşmamızda kısa kısa cevaplar veriyordu. Sanki ben yokmuşum gibi davranıyordu.

İçeriye Akif abinin girmesiyle beklentiyle arkasından gelecek kişiyi bekledim. Akif komutan içeriye girdikten sonra Demir de geldi. Onu görmemle yüzümde bir gülümseme oluştu.

O ise yüzüme bakınca hemen bakışlarını kaçırdı.

"Hoş geldin"

Montunu çıkardı ve astı.

"Hoş buldum"

Sesi her zamanki gibi soğuktu. Tam içeriye gitmek için yürüyordu ki onu durdurdum. Arkası bana dönük olduğu için bana döndü. Önce yüzüme sonra da tuttuğum koluna baktı. Hemen o bakışıyla elimi çektim.

"Şeyy acaba ben farketmeden seni kıracak bir şey mi yaptım?"

Yüzüme baktı bir süre.

"Hayır nereden çıkardın"

Yutkundum.

"Yüzüme falan bakmıyorsun benimle çok konuşmuyorsun yaa"

Yüzüne zoraki bir gülümseme koydu.

"Sana öyle geliştir öğretmen"

Tam tekrar gidecekti ki tekrar kolunu tuttum.

"Bana artık Ali de demiyorsun. Öğretmen demeye başladın"

Sesim küskün çocuklar gibi çıkmıştı. Bana öğretmen demeye başlaması beni gerçekten üzmüştü. Ben aramızın düzeldiğine sevinmeye başlarken o tekrar aramıza mesafe koyuyor. Bazen ben üşümeyeyim diye bana atkısını veren düşünceli adam oluyor. Bazen de o ağzına gelen her şeyi söyleyen kırıcı adam oluyor.