28

7.9K 573 40
                                    

Efe arabanın camını açtı ve içeriye giren kokuyla gülümsedi.

"Ahhh!"

Eli karnına gitti.

"Ne güzel yemek kokuları bunlar."

Savaş, Efe'nin bu hareketine güldü. Bugün eğlencenin olacağı gündü. Askerler meydandaki sandalyelerin kurumuna yardıma gitmişti. Savaş ve Efe'ye de yemekleri getirmek düşmüştü.

"Komutanım sağa döneceksiniz"

Savaş denileni yaptı.

"Her yıl yapıyor musunuz?"

Efe başını salladı.

"Evet komutanım"

Savaş derin bir nefes aldı.

"Sadece köydekiler mi katılabiliyor?"

Efe camı geri kapattı.

"Evet bir de askerlerin eşleri ya da çocukları geliyor"

Savaş gülümsedi.

"O zaman benim mavişte geliyor"

Sessizce konuşmuştu. Efe'nin kaşları çatıldı.

"Ne dediniz komutanım"

Savaş gülümsemesini durdurdu.

"Şu ilerdeki evde mi duracağız"

Efe başını salladı. Savaş arabayı evin önüne park etti. İkili arabanda indi ve eve doğru gittiler. Birkaç tencereyi arabaya yüklediler ve meydana doğru gittiler. Efe arabadan indikten sonra ilerde gördüğü sevgilisiyle ona doğru yürümeye başladı.

"Doktor bey kolay gelsin"

Samet, Efe'yi görmesiyle gülümsedi. Efe etrafa baktı ve Samet'e biraz daha yakışmış.

"Yine yakıyorsunuz doktor bey"

Samet sevgilisine biraz daha yaklaştı.

"O senin güzel bakan gözlerinden dolayı"

Efe'nin eli kalbine gitti.

"Ahh! Kalbime geldi."

Samet güldü.

"Senin o güzel kalbini yesinler"

Efe'nin kaşları havalandı.

"Sen bir aşka gelmişsin doktor bey"

Samet etrafa baktı ve sonra Efe'ye yaklaştı.

"Getirenler utansın"

Samet göz kırptı ve Kasım amcanın yanına gitti. Efe ise arkasından sırıtarak bakıyordu. Efe'nin eli kalbine gitti.

"Böyle güzel olma doktor kalbime zararsın"

Sırıtmaya devam etti ta ki Savaş onu çağırana kadar.

"Trabzonlu gülmeyi kes de gel kalan yemekleri almaya gidelim!"

İkili kalan yemekleri almaya gitti.

Demir ilerdeki askere seslendi.

"Yakup"

Yakup hızlı adımlarla ona doğru geldi.

"Buyurun komutanım"

Eliyle ilerdeki sandalyelerin yerini gösterdi.

"Şu ilerdeki sandalyelerin yanına birkaç sandalye daha koyun."

Yakup başını salladı.

"Anlaşıldı komutanım"

Hızla adımlarla komutanının gösterdiği yere doğru gitti. Demir bir müddet koşan Yakup'u izledi sonra bakışları meydanda dolanmaya devam etti. Ali daha gelmemişti. Eli telefonuna gitti ve tekrar Ali'yi aradı.

"Aradığınız numaraya ula-"

Duyduğu şeyle kaşları çatıldı. Telefonu ceketinin iç cebine koydu ve Akif abinin eşinin yanına gitti.

"Yenge"

Sevim, Demir'e döndü.

"Efendim"

Ensesini kaşıdı.

"Sen buraya gelirken Ali'yi gördün mü?"

"Evet biraz işi olduğunu söyledi. Birazdan burada olur"

Demir gülümsedi.

"Sağ ol yenge"

Deminki yerine geri gitti. Ali'nin yanına gitmem istiyordu ama şu an buradan ayrılmazdı. Hem birazdan albay gelecekti onu karşılaması gerekiyordu.

Sonra aklına gelen şeyle eli cebindeki telefona gitti. Efe'yi arayabilirdi yolüstü Ali'ye bakardı. Efe'nin adını bulunca aramak için üstüne basacaktı ki Ali'nin sesini duymasıyla arkasına döndü.

Öğrencileri Ali'nin etrafına sarılmış ona bir şeyler söylüyorlardı. Demir bu manzarayı görünce rahatladı. Ali'nin başına bir şey gelmiş olmasından çok korkmuştu.

Ali öğrencileriyle konuştuktan sonra tekrar onların yanına geleceği sözüyle oradan ayrıldı. Küçük adımlarla Demir'in yanına gitti.

Demir'i üniformasıyla bir süzdü. Onun bu üniformalı hali Ali'nin çok hoşuna gidiyordu. Ali ona üniformayı baya yakıştırıyordu.

"Selam"

Konuştuktan sonra gülümsedi Ali.

"Selam"

Demir ilerdeki askerlere baktı ve sonra tekrar Ali'ye döndü. Ali etrafı büyük bir merakla inceliyordu.

"Çok güzel olmuş"

Hâlâ etrafı inceliyordu.

"Aaa müzikte mi var?"

Heyecanlı bir şekilde konuşmuştu.

"Evet"

Ali gülümsedi.

"Çok güzel olacak"

Demir sevgilisinin bu tatlı halleriyle gülümsedi.

"Bu kadar tatlı olma öğretmen bey"

Ali etrafa baktı ve sonra Demir'e döndü.

"Niye o zaman tekrar tekrar âşık mı okuyorsun komutan"

Demir'in kaşları havalandı.

"Bugün fazla iddialısınız öğretmen bey"

Ali kahkaha attı.

"Her zamanki halim"

Demir aynen aynen dercesine başını salladı.

"Yaaa Demir~"

Demir gülümsedi.

Efe ileride gördüğü ikiliye hızla o tarafa gitti. Demir'in yanına geldi.

"Komutanım güzel anlarınızı bozacağım ama albay birazdan burada olurmuş."

Efe'nin konuşmasıyla albayın arabası geldi. Demir arabayı gördükten sonra oraya doğru gitti ve albayı karşıladı.

Savaşın gözü arabandan inecek bir ikinci kişi aradı ama albay ve postası dışında kimse inmedi. Savaşın kaşları çatıldı.

Demir albayla beraber oturacakları alana doğru gitti. Masada albayın dışında köyün ileri gelenleri ve muhtar vardı. Albay Kasım amcanın yanına oturdu.

Albayın oturmasıyla herkes yavaş yavaş oturmaya başladı. Yemekler dağıtıldı ve herkes güzel bir sohbet eşliğinde yemeklerini yemeye başladı.

Yemeklerin yenmesiyle güzel sohbet devam etmeye başladı.

Demir ilerdeki masada olan Ali'ye arada çaktırmadan bakışlar atıyordu. Albayın yanında olduğu için Ali'yle istediği gibi ilgilenememişti. Burada sevgilisiyle aynı masada olmak varken o albayla yemek yemişti.

Efe ise Demir'in aksine yemeği baya güzel geçmişti. Samet'le beraber oturuyorlardı zaten ondan daha mutlusu yoktu.

En kötüleri ise Savaştı bugün için büyük umutları vardı ama mavişi gelmememişti. Bütün hayalleri suya düşmüştü. O mavilikleri görmek için baya heyecanlanmıştı.

Bir Doğu Aşkı  | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin