𝑩𝒍𝒖𝒆 & 𝑮𝒓𝒆𝒚 ❦ 𝑲𝑻𝑯²²

757 72 94
                                    

🎶 Jin - The astronaut

Bu bölüm jihyobebegim 'e ithaf edilmiştir. Tarihler önemsiz, sen her gün için iyi ki doğmuşsun.


EP. 22 : The kite hunter 🪁


İkinci şanslar aptallık mıdır yoksa merhamet mi?

Aynı hataya yeniden düşmek, aynı yerden yeniden yaralanmak mıdır? Birinin sizi tekrar kandırmasına müsade etmek midir? Şansı kimlere tanırsınız? Kimin hak edip etmediğini, işe yarayacağına yahut beyhude bir çaba olduğuna nasıl karar verirsiniz? İkinci şansı tanıyan insanlar bunu özlerinde pişman olmama umuduyla mı yaparlar yoksa sahiden bir şeylerin değişeceğine inanarak mı? Bu merhamet insanın elinden silahını alabilir mi? Bak seni bir kez daha kabul ediyorum demek, onu uysallaştırır mı? Bazıları ikincisi şanslara bu sebeple düşmandır. Çünkü onlar bir kere olan şeyin birkaç kere daha olacağına inanır. Onları birden çok defa kabul etmek, onları arsızlaştırmaktır derler. Taviz verilmemesi gerekir. Güveninizi kıran birine parçalayabilmesi için başka bir tane vermemeniz gerekir.

Bazıları da ikinci şansların insanıdır. Onlar geri dönen herkesi kabul ederler. Öyle ki ikinci şans denilen bu şeyi katlarına çıkartıp dördüncü veya sekizinci şansa kadar ulaşırlar. Herkes hata yapabilir derler. Herkes düşerken yanında birini de aşağıya çekebilir ve bunun yalnızca ayakta kalmak için sizin elinizi tutmak, sizden yardım istemek olduğunu anlayamayabilisiniz. Tüm bu şanslar, onları isteyenlere verilir. Ve birileri hâlâ şans isteyebiliyorsa sahiden değişmek istiyor demektir.

Peki Iseul ikinci şansı Kim Taehyung'a verecek miydi? Uçurtma şenliğine davet etmişti onu, hem de arkadaşı olarak değil. Aynadaki aksine, gözlerinin içine baktı. Ne zaman duyguları karışsa ayaklanan kalabalığı yine zihninin meydanlarına dökülmüştü. Sen kin tutarsın diyorlardı. Ufak intikamların hiçbir zararının olmadığını düşünürsün, kısasa kısas kuralını desteklersin. Şenliğe gideceğini söyledin ama gitme diyorlardı. Belki de şenlik teklifini kullandığı kelimelere kanıp da çok kolay kabul etmişti. Gözleri odağını şaşırıp aynaya yansıyan panosuna kaydı. Iseul, Taehyung'un verdiği şenlik broşürünü tel panosuna asmıştı. Kat izleri beyazlaşmış mavi kağıdın üzerinde yazanları çok kez okumuştu heyecanla. "Uçurtma Avcılığı geleneği 7. yılında da Keunsup Ormanı'nda gerçekleşecek. Acemi veya deneyimli bütün avcılarımızı bekliyoruz!" yazıyordu. Iseul eğer giderse kesinlikle acemi bir avcı olacaktı.

Gözlerini panodan çekip yeniden yüzüne baktı. Gitmezse pişman olacaktı. İşte bunu kabul ettiğinde zihnindeki meydanı tek bir ses susturdu. Ve şöyle dedi Iseul'e; baksana yeni yollar deniyor sana ulaşmak uğrunda. İstediğin bu değil miydi? Çabalıyor işte. Ona izin vermezsen, sürekli geri çevirirsen belki bir kesik olarak kalacaksın kollarında. Saçlarını kulaklarının arkasına iliştirdi, gerçek olmayan bir papatyanın yansımasını görür gibi oldu. Sahiden deniyor diye mırıldandı kendi kendine. Ardından saçlarındaki eli alt dudağına kaydı. Tam ortasında ufak bir çatlak izi vardı. Sağındaki şifonyere uzanıp Taehyung'un hediye ettiği dudak nemlendiricisini alıp sürdü. Gülümsedi sonra. Dudaklarında kirazlı nemlendiricinin pembemsi parıltısı vardı.

Gidecekti o şenliğe. Çok genç, çok toydu daha. Hayatının bu evresinde vermeyecekse o ikinci şansları, koşmayacaksa heyecanlarının peşinden düşme tehlikesi var diye, nasıl büyürdü? Pişmanlıkları, bazı keşkeleri ve yaraları olmalıydı ki hayatı öğrenebilsin, deneyimleyebilsin. Taehyung'un onu hayal kırıklığına uğratmasını gerçekten istemiyordu ama uğratacak olursa da ders oldu demeye hazırdı. Hem dediği gibi; çekingen kişiliğinin aksine Taehyung gerçekten çabalıyordu. Normalde ağzından zorla laf aldığı çocuk iki üç gündür bol bol konuşuyor, üstüne bir de ondan hoşlandığını ima ediyordu. Görmekle yetinemeyeceğini, dokunmanın eksikliğini kavrayıp nihayet şeffaf duvarlarına bir kapı açmış olmalıydı.

𝑩𝒍𝒖𝒆 & 𝑮𝒓𝒆𝒚 ❦ 𝑲𝑻𝑯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin