School (Minsung)

1.Pasta

"Off. İşte yine başlıyoruz.." Seungmin gözlerini devirerek kısık sesle felixe konuştu.

Geçen haftalarda Jisung, okuldaki en kötü çocuklardan ve oyunculardan biri olan Minho'ya  bir hediye getirdi. Gerçi bunu haftada bir yapardı. Seungmin ve Felix Jisung'un bunu neden yaptığını anlamıyorlardı. Bunun sadece oyun oynamak için olduğunu düşündüler ama aralarında ne olduğundan pek emin değillerdi.

Jisung, Minho'ya ne zaman bir şey getirse, Jisung'u sert bir şekilde reddederdi. Bir keresinde Jisung, Minho'ya "Seni Seviyorum" yazan kurabiyeler getirdi ve Minho kurabiyeleri avucunda parçalayıp  Jisung'a fırlattı, bu da büyük bir karışıklık yarattı. Jisung'un verdiği her şeyi yok ettikten sonra ona "siktir git" derdi. Bu sert sözler ve eylemler Jisung'u asla gerçekten rahatsız etmezdi. Jisung o kadar emindi ki bir gün Minho'nun ona aşık olacağını biliyordu.

Bugün Minho'nun doğum günüydü. Jisung nereden biliyordu?  Minho çok gizemli bir adamdı ama insanlar hala onun hakkında pek birşey bilmeselerde öğrenmek için çıldırıyorlardı.
Minho'nun doğum günü için Jisung, kırmızı ve beyaz kremalı büyük kırmızı kadife bir pasta yaptı. Annesi ona yardım etti ama Jisung'un neden bu süslü pastayı yapması gerektiğini tam olarak bilmiyordu.

Jisung'un ailesi oldukça zengindi, bu yüzden Jisung'un bu pasta için süslü ve pahalı şeyler almakta hiçbir sıkıntısı yoktu. Jisung, yenilebilir altın yaprakları ve yenilebilir incileri bile ekledi. Ve pastanın üstünde, "Doğum günün kutlu olsun" kelimeleri ve büyük kırmızı bir kalp pastanın üzerine konumlandırmıştı. Bunu pişirmek ve süslemek Jisung'un yaklaşık 6 saatini aldı.

Okuldaki kızların çoğunun Minho'ya doğum günü için bir çeşit hediye getirdiği gündü.Elbette Minho herkesin hediyesini reddetti ve sonra uzaklaştı.Jisung'un en iyi arkadaşları Seungmin ve Felix jisungu izlerken, o Minho'ya yürüyerek pastayı sunmakta tereddüt etmedi.

"Doğum günün kutlu olsun Minho~" Jisung pastayı masasına koyarken ona bir öpücük yolladı.

"Off, yine mi sen. " dedi ve pastaya baktı.
"Neden bu aptalca hareketkeri yapıyorsun? Bu pasta berbat görünüyor." dedi  ve pastayı masanın üzerinden itti.
Minho, Jisung, Seungmin, Felix ve diğer birkaç öğrenci pastanın yere düşüp karo zemine sıçramasını izledi.

"Oops. Sanırım bunu temizlemelisin." Minho ayağa kalkıp uzaklaşırken omuz silkti.

"Peki!" Jisung, yerden pastayı alıp çöpe attı Paspasla temizlemeyi bitirdi.

"Sanırım bunun için harcanan onca zaman boşa gitti.." Jisung omuz silkti ve hiçbir şey olmamış gibi sınıftan çıktı."

" Minho'nun bunu yapmasına şaşırmadım." Felix, Jisung'un odadan çıkışını izlerken iç geçirirken söylendi.

"Zavallı Jisung. Hadi onun peşinden gidelim." dedi Seungmin ve Felix başını salladı.Jisung'un peşinden koştular onu yakalamak için.Saniyeler sonra.

"Heyyy Jisung!" Felix ve Seungmin aynı anda söyledi.

Jisung başını ikisine çevirdi ve gülümsedi.

"Naber çocuklar nasıl gidiyor?" Jisung dedi ve Seungmin'in yanına yürüdü.

"Neden Minho'ya hediyeler veriyorsun? Her yaptığını mahvedeceği açık değil mi? Kendini küçük düşürmeyi bırak!"

Seungmin arkadaşına kızgınca çıkıştığında jisungun gülmesi daha da arkadaşını deli ediyordu.

"Size sonra anlatırım, ama onu atması, yok etmesi önemli değil, her neyse, gerçekten umurumda değil." Diyerek arkadaşlarına gülmeye devam ediyordu.

"Ama bunu yapmayı bırakman gerekmiyor mu?" diye sordu Felix.

"Hayır devam edeceğim."diye yanıtladı arkadaşını.

"Neden? Ne yapmaya çalışıyorsun seni anlayamıyoruz artık minhonun seninle oynamasına katlanamıyoruz!"Felix sertçe çıkışmaya başladığında Seungminde yanında arkaşını onaylar şekilde kafasını sallıyordu.Çocuklar arkadaşından bir açıklama beklerken jisungun konuyu yok sayarcasına kurduğu cümle ikisini de içten içe deli etmişti.

"Bazı nedenlerim var. sınıfa dönelim, ders birazdan başlayacak." dedi Jisung.İlerlemeye başladığında arkadaşları arkasından oflayarak ilerlediler.