Jisung, yan odadan gelen korkunç bir çığlıkla 5:45'te uyandı. Jisung ayağa kalktı ve yan odaya koştu.
"Minho..??!! Sorun ne? Ne oldu???" Jisung Panik içinde kapıyı açtı.Yatak odasındaki ışıklar yanıyordu ve Minho'nun bir bok görmüş gibi yatağında dikildiğini gördü.
"Han- Hanie HAMAM böceği!!" Minho çığlık attı ve duvarın köşesinde duran ufacık böceği işaret ederek zıpladı.
Jisung rahatlayarak içini çekti, "Ciddi misin!? Bunun için mi çıldırıyorsun? Beni ölümüne korkuttun Minho! Öldürüldüğünü falan sandım!" Jisung gözlerini devirdi ve sadece hamamböceğini aldı "Bu sana hiç bir şey yapamaz " bıkkınlıkla gözlerini devirdi."N-Neden onu aldın!? Öldür onu seni aptal!" diye bağırdı Minho.
Jisung sırıttı ve elinde dolaşan hamamböceğiyle Minho'ya yaklaştı.
"J-Jisung... Cesaret etme! Hayır!Hayır! Yaklaştırma onu bana" Minho sahte ağlama numarası yapıyordu.
"Daha yakından bakmak ister misin?" Jisung güldü ve Minho'ya daha da yaklaştı. Minho geri çekildi ve yatağının köşesinde küçük bir top gibi kıvrıldı.
"Git odamdan! ÇIKKK! YAKLAŞMA!!" Minho çığlık attı."Şaka yapıyorum, sakin ol.Onu özgür bırakacağım, onunla sana bir şey yapmayacağım." dedi Jisung ve Minho'nun yatağının yanındaki pencereyi açtı. Dikkatlice hamamböceğinin dışarı çıkmasına izin verdi ve pencereyi kapadı.
"Gördün mü? Şimdi gitti. Senin gibi birinin bir böcekten korkacağını kim bilebilirdi?" Kahkaha atıp onunla dalga geçmeye başladı.
Minho somurttu ve top oluşumundan çıktı, "Yah-Sen çok kötüsün.. Böceklerden çok korkuyorum. Bunu bir daha yapma.."
Jisung kıkırdadı, "Tamam tamam, artık yapmıyorum."
Minho kollarını kavuşturdu ve öfkeyle başka tarafa baktı. "Sinir bozucu velet."
"Hey! Ben velet değilim." Jisung kaşlarını çatıp linoya çıkıştı.
Minhoda Jisungu taklit ederek dediğini tekrarladı bir çocuk gibi."Beni taklit etme!"
"Ben taklit etme." Minho kopyaladı.Suratınıda garip şekillere sokuyordu.
Jisung hiçbir şey söylemedi ve sadece Minho'yu izledi.
Birkaç dakika sonra Jisung sonunda sessizliği bozdu. "Tamam, gerçekten çok üzgünüm Minho, buraya gel. Bir daha yapmayacağım, küçük hanım." yatağa tırmandı ve sarılmak için kollarını iki yana açtı.Minho kıpırdamadı ve cevap vermedi."Hadi?" dedi Jisung yumuşak bir sesle.
Minho yine cevap vermedi ya da kıpırdamadı."İyi o zaman. Ben gelirim!" Jisung öne atıldı ve
Minho'ya sarıldı.Minho şok oldu,kısa süre sonra kendine gelip oda iki elini Jisungun beline sardı.
"Tanrım beni eziyorsun,kalk üstümden" Minho nefesini verdi.
"Vay canına. Az önce utandın mı sen?"
"H-Hayır! Ne saçmalıyorsun!" dedi Minho ve Jisung'u hafifçe itti, bu yüzden şimdi yatakta yan yana yatıyorlardı ama yine de kollarını birbirlerinden çekmemişlerdi.
"Sadece şaka yapıyordum."
"Ama cidden, artık beni böceklerle korkutma?"
"Haha. Tamam. Ama bir daha yapmayacağım. Söz."
"İyi.Saat kaç?" Minho sordu."Bilmiyorum. 5:40 gibi kalktım, bu yüzden şimdi saatin 6 olduğunu varsayıyorum." Jisung yanıtladı.
"Uh. Okula gitmek istemiyorum." Minho gözlerini kapadı ve Jisung'a daha da sokuldu.
"Ben de istemiyorum ama, okula gitmeliyiz-"
Jisung, Minho'dan gelen hafif horlamaları duydu. Kahretsin, kelimenin tam anlamıyla 5 saniye içinde uykuya daldı.
Jisung, okula gitmek için kalkmaları gerekmesine rağmen yaşlıyı uyandırmak istemeyerek gözlerini kapattı Jisung'un uykusu geliyordu, bu yüzden okula geç kalacaklar mı yoksa gün boyu okula gitmeyeceklerini umursamadan gözlerini kapatmaya karar verdi. Ama Jisung tekrar uykuya dalmak üzereyken içeri biri girdi.
Bayan Han nefesini tuttu ve fotoğrafını çekmek için hemen telefonunu çıkardı.
"Tatlım! Gel bak gel! Bu çok şirin!" Bayan Han ciyakladı. Bayan Han'ın yüksek sesle konuşmasını duyduktan sonra çocuklar gözleri açıldı.
"Ne oluyor?" dedi Minho ve kafası karışmış bir şekilde yatakta doğuldu.Jisung da aynı şekilde kalkınca babası içeri girdi.
"Ne var tatlım?" dedi Bay Han.
"Ay tatlım! Kaçırdın! Ama bir fotoğraf çektim! Bak!" Bayan Han, Bay Han'a çocukların sarılırken çekilmiş fotoğrafını gösterdi.
"Hahaha ne manzara ama!" dedi Bay Han.
"Her neyse! Günaydın tatlılar! Kalkma ve okula hazırlanma zamanı!"
İkiside yatakta uyanmıştı.Ne olduğunun farkına varmışlardı."Anne!! Az önce Minho ve benim bir fotoğrafımızı mı çektin!?!" Jisung şikayet etti.
"Evet! Odana baktım ama orada değildin, ben de buraya bakmaya karar verdim ve ne göreyim? İkiniz sarılıyorsunuz! Aw! Şimdi gidiyorum! Çabuk aşağı gelin yoksa krepleriniz soğuyacak!" Bayan Han gülümsedi ve gitti.
"Bu çok utanç verici.." Jisung utançtan kızardı.
"Evet..En azından sert davranmadılar " dedi Minho beceriksizce. "Ben-ben gidip hazırlanayım.. "
İkisi de okul için hazırlanıp aşağı mutfağa indiler. Herkes masaya oturdu ve kahvaltısını yaptı.
"Sevgili olmadığınıza emin misiniz?" Bayan Han sordu.
"Evet anne değiliz." Jisung iç geçirdi.
"Ah yazık oysaki yukarıda çok tatlı gözüküyordunuz." kıkırdadı , hala çocuklarla eğleniyordu.
ikisi de utançtan kızardı. Herkes kahvaltısını bitirdi."Hoşçakal anne! İyi günler." ve annesini öptü
"Hoşçakal baba, sana da iyi günler!" ve el salladı onun ebeveynleri.
"Hoşçakal. Yemek için teşekkürler." Minho, Bay ve Bayan Han'a el sallayarak veda etti.Jisung, Minho'nun arkasından takip ederek evden çıktı.
"Tanrım, ailem çok utanç verici." Jisung güldü ve arabasına bindi.
"Bence harikalar. Çok tatlı ve eğlenceliler. Tıpkı ailemin paramparça olmadan önceki halleri gibi.." Minho üzgün bir şekilde iç çekti ve arabaya bindi.
"Minho. Bunları düşünme... Üzülmeni istemiyorum.." Jisung kaşlarını çattı.
"Peki. Yapmamaya çalışacağım." dedi Minho.
"Çalışacağım?"
"Evet." Minho güven verici bir şekilde gülümsedi.
"Güzel. Çünkü hayatın değişmek üzere." Elini minhonun eline atıp sıktı destek olurcasına.
Hayatı çok hızlı değişiyordu.Minhoya herşey rüya gibi geliyordu artık.O durumdan bu duruma nasıl bu kadar hızlı gelebilmişti.Jisunga ve arkadaşlarına minnet duyuyordu yanında oldukları için.Yol boyunca düşünceler arasında kayboldu.
Herkese MUTLU YILLAR dilerim.
Beğenip yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz. Teşekkürlerrr 🙂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
Teen FictionOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...