"Kardeşim sanırım pantolonuma sıçacağım çok korkuyorum." dedi Felix, Minho'nun evinin önünde dururlarken.
"Korkutucu olduğunu biliyorum sakin kalmaya çalış!" dedi Seungmin.
"Tamam. 3.. 2.. 1.'de bu iki muhabbet kuşunun fotoğrafını çekeceğim" Seungmin, Jisung ve Minho'nun şirin bir şekilde kucaklaştığı bir fotoğrafını çekti ve Twitter'da yayınladı. şimdiden retweetler ve yorumlar gelmeye başlamıştı.Çoğu yorum nefret doluydu."Tamam hadi Çabuk eve yerleşelim. Babam birazdan görüp beni eve çağırır. Jisung, sen eve git. İşler ters giderse, babamın sana zarar vermesine dayanamam." Minho Jisunga sarılıp.
"Hepiniz kendinize dikkat edin beni habersiz bırakmayın.Endişeden evde kafayı yicem büyük ihtimalle zaten.Sizi seviyorum." dedi Jisung ve gitti.
Minho evin kapısını çabucak açtı ve ne yazık ki burada saklanacak fazla yer yoktu. Saklanabilecekleri tek yer, bir kanepenin arkasıydı.
"Tamam çocuklar kanepenin arkasına saklanın, polisi arayın ve kamerayı hazırlayın." Minho, Seungmin ve Felix'i yönetti. İkisi de başını salladı ve Seungmin polisi aramak için telefonunu çıkardı.
"155 acil durumunuz nedir?"
"Arkadaşım babası tarafından şiddete uğruyor. Bunu yıllardır yapıyor, lütfen ona zarar gelmeden yetişin. Çok kötü yaralanmış!"
"Tamam kaydettim, sakin kalmaya çalış ve arkadaşını ondan uzak tut eğer yapabilirsen. Adres ne?"
"Yakında polis ve ambulansla orada olacağız. Güvende kalın." "Teşekkürler." Seungmin, olacaklardan son derece korkmuş, kalbi hızla çarparak aramayı sonlandırdı.
"Kamera hazır mı?" Seungmin, Felix'e sordu.
"Evet."
"Tamam." Herkesin kalbi deli gibi atıyordu,olacaklardan korkuyorlardı.
Birkaç dakika sonra, dışarıda bir arabanın park ettiğini duydular,umarım polis bukadar hızlı gelmemiştir diye içinden geçirirlerken kapı öfkeyle açıldı, Minho ön kapının yanında duruyordu.Kamerada çok rahat ikisinde gözüküyordu.
"Minho! Sana o lanet çocukla olman hakkında ne demiştim!?" Minho'nun babası bağırarak içeri girdi ve ön kapıyı çarparak kapattı.
Seungmin ve Felix bu ani gerilim karşısında şok oldular.
"Ne demek istiyorsun?" Minho ne olduğunu bilmiyormuş gibi davrandı.
"Ah, lanet olası ne yaptığını biliyorsun." Minho'nun babası vahşice Minho'yu tokatladı.
Minho acıyla yüzünü buruşturdu.
"Sözümden çıkmayı alışkanlık haline getirdin sanırım.Sana o ibneyle görülmeyeceksin dememiş miydim? Sözümden çıkmayacaksın!!"bağırırken yumruklamaya başlamıştı.Minho hiç bişey yapmadan duruyordu acı içinde.Arkadaşları bu halini görüyor diye utancından ölmek istiyordu.
"Sana o kızla konulmanı yakınlaşmanı söylemiştim.Babasıyla anlaşma yapacaktık işlerim büyüyecekti.Peki şimdi ne oldu senin gibi bir ibneyle işi olur mu o kızın!!"yere düşen oğlunu şimdi de tekmelemeye başlamıştı.Ağzından tükürükler fışkırıyordu adamın bağırırken.Felix ve Seungmin önlerinde olanlara bakamıyorlardı bile.Okadar içleri acımıştı ki ikisininde gözlerini kapatıp elleri titrer şekilde hemen polisin gelmesi için dua ediyorlardı.
"Herşey senin yüzünden,herşey!!!Senin gibi bir oğlum olmamalı,olmamalı.Yaşamaya bile hakkın yok.Benim sözümden çıkmayacaktın."
Minho'nun vücudu şimdiden morarmaya başlamıştı bile.Yüzünden yine kanlar süzülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
JugendliteraturOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...