[FELIX]
O serseriye bir ders vereceğim! Ahh ne yapsam biraz düşünmem gerekiyor..
Tenefüs yada aralarda Minhoyu yakalamam gerekiyordı, tabii ki özel olarak teke tek konuşmayı planlıyordum.Yalnız yakalamam gerekiyordu .
Son birkaç gündür Jisung daha önce olduğu gibi pek iyi bir ruh halinde değildi. Ne zaman Seungmin ile onun evine gelsem ya da onunla herhangi bir yerde buluşsam, aynı şeyleri tekrar tekrae anlatıp duruyordu. Her zaman "Benimle oynadı,bana karşı hiç bir şey hissetmedi!" gibi şeyler söylerdi. ve "Gerçekten bir etkileşimimiz olduğunu düşündüm ama sanırım öyle bir şey yokmuş."
Bunu düzeltmeye çalışmak benim görevim gibi hissediyorum çünkü gerçekten aralarında bir şey olabileceğini hissediyorum.İlerde bahçenin bir köşesinde Minho yalnız başına oturuyordu."İşte bu fırsat" diyip ilerledim.
"Minho." Minho'nun omzuna dokundum.
"Ha?" Arkasını dönüp "Ne istiyorsun?" dedi sert bir sesle.
"Konuşabilir miyiz?" Diye sordum.
"Hayır." dedi Minho ve arkasını döndü. Nefes alıp tekrar denedim.
"Lütfen konuşabilir miyiz?"
"Git buradan, seninle konuşmak istemiyorum."
"Konuşmamız lazım pislik! Önemli!!"
"Az önce bana ne dedin?" ve benimle yüzleşmek için ayağa kalktı. Bu noktada, aynı bölgedeki insanların çoğu bizi izliyordu. Korkudan tüylerim diken diken oldu ama belli etmedim.
"Önemli .lütfen. Bu Jisung ile ilgili." Dedim.
"Onun hakkında konuşmak istemiyorum, beni rahat bırak!" Minho beni itti.
Hafifçe arkaya doğru tökezledim ama kendimi hızla toparladım.
"Hadi Minho.. Lütfen."
"Sadece git!!!"
Jisung ilerde bizi gördü ve hızla yanımıza doğru koşmaya başladı.
"Felix dur.. Ne yapıyorsun?" Jisung endişeli bir sesle sordu.
"Benim için endişelenme Jisung,sadece konuşacağız şimdi bizi yalnız bırak." dedim ve gülümsedim. Jisung tereddüt etti ama gitmeden önce başını salladı. Kabul edip gitmesi beklediğimden daha kolay oldu, genellikle reddederdi.
"İstesen de istemesen de benimle konuşacaksın, pislik." Dedim ve Minho'nun yakasını tuttum. Kendini elimden almaya zorladı ve öfkeyle soludu.
"İyi. Çabuk olsan iyi olur." dedi Minho.
Kalbim korkuyla çarpıyordui,. yapabildiğime şaşırdım ikna etmiştim sonunda.
"Teşekkürler. Hadi gidelim!" Sahte bir şekilde gülümsedim ve onu boş bir alana götürdüm.
" Ne var?" Minho sıkılmış bir ifadeyle yüzüme bakıyordu.
"Sana ve Jisung'a ne oldu?" Diye sordum.
"Aramızda hiçbir şey yoktu zaten ne olmasını bekliyordun."
"Kandırdın mı onu?" Şaşkın bir yüzle sordum.
"Neden kandırayım? Ona ümit vermedim,sadece takıldık ve sıkılıp bıraktım." Minho sırıttı.
"Oh, onu sevdiğini biliyorum Lee Know." gülümsedim.
"Bunu nasıl bilebilirsin ki?"
"Ona daha önce nasıl baktığının farkındayım.Bu sadece normal bir bakış değil, gözlerinde aşkı görüyorum." kıkırdadım. Minho içini çekti ve alnını ovuşturdu.
"Minho?" Diye sordum tekrardan "Sorun ne?"
"Sana bunu açıklayamam,soru sorup durma!! İstemiyorum Jisung'u anlamıyor musun?!!" Sinirle üstüme doğru yürümeye başladı.
"Minho yalan söylüyorsun bunu anlayabiliyorum.Jisungu kandırabilirsin ama bizi kandıramazsın. Şuan sert görünerek duygularını saklamaya çalışıyorsun ama beceremiyorsun bile" son cümlemle gülümsedim ve elimi omzuna attım. "Arkadaşlarına büyük ihtimalle anlattın,banada anlatabilirsin sorunun ne olduğunu emin ol seni anlarım ve yardım etmek için elimden ne geliyorsa yaparım.Unutma Jisung benim için çok değerli onu üzgün görmeye dayanamıyorum,bir şey yapmam gerekiyor gibi hissediyorum.Anlayabiliyor musun beni Minho?"
Kafasını aşağı eğdi.Ben güçlüyüm sert tavrı,yüz ifadesi gitti,yerine üzgün,pişman ve çaresiz bir çocuğun ifadeleri geldi.Elimle omzunu sıktı daha çok destek olmak ister gibi.Ağzını açıyor tam bir şey söyleyecekken tekrar kapatıp susuyor.O an gerçekten de haklı olduğumu farkettim ortada gerçekten bir sorun vardı.Derin bir nefes alıp sıkıntıyla geri verdi nefesini."Babam." Diyebildi sadece.Bakışlarını kaçırıyordu benden.
"Ne demek istiyorsun?" Kafa karışıklığı içinde yüzümü ona çevirdim .
"O..." Konuşamıyordu.Cümleler ağzından çıkmıyordu.Dili tutulmuştu sanki.Gerçekten endişelenmeye başlamıştım.Çünkü Minhoyu ilk kez bu hâlde görüyordum.
"Beni bu hale getirdi."
"Ne?"
"Jisung'u bırakmak zorunda olmamın sebebi o."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
Teen FictionOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...