"Merhaba." dedi Minho.
Ertesi gün Minho, Jisung'a yaklaştı. Jisung bir kitap okuyordu ve fark etmemiş gibi yaptı. "Merhaba." Minho tekrar söyledi ama cevap alamadı. "Merhaba. Seninle konuşabilir miyim?" "Pekala, seninle önemli bir şey konuşmam gerek demek istiyorum."
"Merhaba Jisung"
"Ne istiyorsun." Jisung kitabını bıraktı ve buz gibi ses tonuyla konuştu.
"Biraz konuşalım.""Hayır güle güle." Jisung kitabını okumaya devam etti.
"Hayır Jisung lütfen." Minho, Jisung'un omzunu dokundu.
"Dokunma bana,uzaklaş." Jisung, Minho'nun elini omzundan çekti.
"Lütfen...???"
"Sen gitmiyorsan ben giderim." Jisung oturduğu yerden kalktı ve eşyalarını aldı.
"Bekle!" Minho, Jisung'un kolunu tuttu, " Lütfen." Minho başını aşağıda tuttu."Defol Git!!." Hızla Minhonun elinden kurtulup koşar adımlarla ilerledi.
Minho perişan hâlde orada donup kaldı.Ne yapacağını bilmiyordu.Ona okadar kötü davrandım beni affetmemekle haklı diye geçirdi içinden. Uzun bir günün ardından eve döndü. Minho telefonunu çıkardı ve Felix'e mesaj attı.
[Felix]
Minho:beni reddetti :(
Felix:gerçekten? Jisunga inanamıyorum.
Minho:Ben ne yapacağım..?
Felix:ona hediyeler falan ver yardımcı olabilir.tatlı olan herşeyi sever :) Gönlünü almaya ve seni dinlemesi için çabala.
Minho:teşekkürler deneyeceğim :)ama kırıldım..
Felix:Yarın bir şeyler satın al ona
Minho: çok teşekkürler yardım için :D
Felix:ne zaman istersen 🙂
Minho, Jisung'un onunla konuşacağını umarak Jisung'a biraz kek ve çikolatalı kurabiye aldı.
"H-Heyy Jisung" Minho kekeledi.
"Şimdi ne var??" Jisung agresif bir şekilde sordu.
Sana kek ve kurabiye aldım..?" Minho, Jisung'a kekleri ve kurabiyeleri gösterdi. Bir an için, Jisung'un gözlerinde küçük bir kıvılcım görüyor gibi oldu ama sonra tamamen donuklaştı..
"Onları istemiyorum. Defol git."
"Haydi! Lütfen! Seni seviyorum. Lütfen benimle konuş." dedi Minho.
Jisung 'seni seviyorum' karşısında şok oldu ama duygusuz yüzüyle cevap verdi
"Anlamıyor musun? Aptal mısın? Sana gitmeni söyledim!"Minho bir şey söylemek için ağzını açtı ama gitmenin en iyisi olduğuna karar verdi, "Üzgünüm.." Minho üzgün bir şekilde ayrılmadan önce söyledi. Felix dışarıda Minho'yu bekliyordu.
"İşe yaramadı.." Minho kaşlarını çattı, "Bana tekrar gitmemi söyledi.
"Huh. Garip. Jisung'la bu konuyu tekrar konuşacağım. Üzgünüm. Onu ikna etmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım. Eminim bir gün pes edecek ve sözlerini dinlemeye karar verecek.İnan bana.." Felix, Minho'nun omzunu okşadı.
"Benim için gerçekten uğraştığın için teşekkür ederim. Bu keklerden ve kurabiyelerden yemek ister misin?Onları atmak istemiyorum."
"Olur. Uzun bir günün ardından biraz yiyebilirim."
"Dostum bunlar gerçekten iyi."
"Bayıldım, mutsuzluğumu biraz olsun bastırdı bu kurabiye" Minho kıkırdarken bir ısırık daha aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
Teen FictionOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...