Minho
Minho o gün okula gitmek istemedi ama "ev" dediği yer ev değildi,burada kalamazdı.Evde babasıyla karşılaşmaktansa erkenden okula gider bütün günü orda geçirirdi. Hala suratı berbat görünüyordu.İlaç ve pansumana rağmen berbattı.Dolaptan ağrı kesici alıp üstünü değiştirdi hızlıca.Babası uyanmadan evden çıkmalıydı,onun yüzünü bile görmek istemiyordu.Okulda büyük ihtimalle onun ve jisungun dedikodusu dönecekti bugun,o fotoğraf yüzünden.Bir de üstüne sıratının bu hâlde olması."Ahh ben ne diyeceğim çocuklara!!"Okulda yaralarla gitmek sorun değildi onun için yolda kahva ettim der geçerdi ama şuan o fotoğrafın yayılmasından hemen sonra böyle gitmek daha çok dikkat çekiyordu.
Okula girdiğinde herkes ona bakıyordu bahçede .Hızla arkadaşlarının yanına adımladı.Changbin ve Hyunjin endişeli halde suratıma bakıyorlardı.
"Sorun yok iyiyim bakmayın bana öyle acır gibi!!!"
"Nasıl yok lan resmen dağılmışsın,kim yaptı bunu sana çabuk söyle beter edelim.Kim buna cesaret eder!!" Changbin öfkeli şekilde hem yaralarıma bakıp hemde kaşlarını çatmış bağırıyordu. Hyunjin ise daha şimdiden yumruklarını sıkmaya başlamıştı.Ne demeliydim onlara,gerçeği mi? Yoksa yalanla geçiştirsemiydim? Onlar benim en yakınlarımdı.Çocukluk arkadaşlarım her zaman yanımda olan insanlar, kardeşlerim..
Babamla anlamadığımı bilselerde ondan dayak yediğimi hiç bir zaman anlatmadım onlara.Neden bilmiyorum.Hala merakla suratıma bakmaya devam ederlerken gözüm ilerde Jisunga takıldı.Kaşlarını çatmış her bir karemi süzüyordu.Gözgöze geldiğimiz de hızlıca kafamı çevirdim.Hayır ona bakmaya bile hakkım yoktu dün geceden sonra.Changbine dönüp "Burda olmaz herkes bize bakıyor,arka tarafa bizim yere gidelim anlatırım" dedim.Hızla ilerledik.
"Babam." diyebildim sadece arkadaşlarımın yüzüne bakamadan.Kafamı yerden kaldıramıyordum.Utanıyır muydun?Kendimden mi yoksa babamdan mı?
"Nasıl? Anlamadım, babam derken ?" kafaları karışmış şekilde bana bakıyorlardı.Gözlerim dolmaya başlamıştı.Kendimş okadar güçsüz ve aciz hissediyordum ki şuan.
"Babam..Dün gece dövdü.Jisungla çekilen fotoğrafımızı görmüş.Çok sinirlendi."
"Ne!!! Ne diyorsun Minho sen!! babam nasıl böyle bir şey yapar.Sen onun hayatındaki tek varlıksın annenin ölümünden sonra.Nasıl bu hala getirebilecek kadar dövebilir.?"
Changbin şok olmuş şekilde konuşmuştu.Hala suratlarına bakamıyordum.
Hyunjin yanıma yaklaşıp omzuma elini attı.Onun atmasıyla ağzımdan inleme çıktı.Çürük yerime gelmişti eli . Hızla özür dileyerek elini çekti,vücudumun halini de şimdi tahmin ediyorlardır.
Hyunjin"Neden kendini savunmadın ? Daha öncede oldu mu Minho? "
"Evet..Daha öncede,annem öldükten sonra çoğu zaman"
Changbin"Hep bize yalan söyledin yani, inanamıyorum sana!! Bizde salak gibi sokaklarda seni dövenleri araştırıyoruz hep."
"Özür dilerim,söyleyemedim anlayın beni yapamadım" cümlemi bitirmemle gözümden yaş süzüldü.Onu görmesiyle Changbin hemen sarıldı.
"Bize söylemeliydin,bir yolunu bulurduk hep birlikte.Herzaman olduğu gibi.. Nasıl olsa 18sin ,orda kalmama bile gerek yok artık " Changbin sırtımı sıvazlarken konuştuğun da ağlamam daha da şiddetlendi.Nasıl olurda bu kadar güzel dostlara sahibim diye.
Hyunjinde bir yanıma geçip"Hallederiz merak etme orda kalmayacaksın artık, bizim diğer evde kalabilirsin okul bitene kadar sorun olmaz kimse gitmiyor zaten oraya.Zaten mezun olmamıza ne kaldı" dediğinde sanki bütün yaralarım iyileşmiş gibiydi.Dostlarım yaralarımı iyileştirmişti . Sıkıca sarılıp teşekkür ettim.Ağlamamla dalga geçmeye başladıklarında ciddiliklerini kaybettiklerini anlamıştım.Gülüp sildim yaşlarımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
أدب المراهقينOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...