Eve varmıştım,kapıyı açtığım an karşılaştığım manzara midemi bulandırmıştı.Bir köşede benim kanlarım bir köşede Felixin.Ne yapacaktım bundan sonra şimdi gerçekten tek başıma yalnız hissediyordum.Bu evin kaderi devamlı kan içinde kalmaktı sanırım.Önce annem..Daha fazla dayanamadan odama çıktım elime geçen bütün eşyalarımı bavula doldurdum.Annemin intihar ettiği banyoya son defa girip duş aldım.Yanağım da çok keskin bir ağrı vardı.Ağrı kesici ve antibiyotiklerimi içip aşağı indim.Son kez oturma odasındaki koltuğuma oturdum.Herşeu film şeridi gibi geçiyordu gözümün önümden.Mutlu bir aile olduğumuz zamanlar,şimdi geriye kocaman bir hiç ve acı kaldı.Kendimi daha fazla tutamadan ağlamaya başladım.Hıçkıra hıçkıra tüm sesimle..Son kez içimi döktüm bu eve,son kez akıttım gözyaşlarımı..Artık herşeyi geride bırakıp yeni bir sayfa açma vaktiydi.Düşüncelerimden kurtulmamı sağlayacak kapı çaldı.Arkadaşlarım kapıda beni görünce donup kaldılar.
"Ne oldu sana böyle,bu evin hali ne ne oldu burda Minho!!?"
"Bakmayın o tarafa geçin koltuğa anlatıcam."
Baştan sona herşeyi anlattım onlara.Öfkeden delirmişlerdi.
"Neden bizede haber vermedin,bizde gelirdik zarar görmenizi engellerdik.O şerefsizin size zarar verdiği bütün parmaklarını kırıp ağzına verirdim " Changbin sinirle ayağa kalktı konuşurken.
"İşte bu yüzden haber vermedim.Biliyordum o adam bana vurmaya başladığında orada durup izleyemezdiniz.Kayıt altına almamız gerekiyordu lütfen anlayın.Ama Felix in bıçaklanması işte o en kötüsüydü.Böyle bir şey yapacağını tahmin bile etmezdim.Yine her zamanki gibi döver,en sonunda da polisler gelip yakalar sanmıştım."
"İyi dimi Felix ? İfadeniz alındımı ?"
"Evet hastanede kendimize gelince ifadeniz alındı.Kamera kayıtlarını verdik,şikayetçi olduk.Uzun süre o delikten çıkamayacak şerefsiz"
"Hadi kalk bize gidiyoruz,bende kalacaksın." Changbin bavulumu alıp çıkışa doğru ilerlerken durdurdum onu.
"Şey.. Aslında ben.."
"Ne sen Minho ...Ne yapacaksın bu hâlde sokakta mı kalacaksın burada kalmayacağın çok belli zaten.Daha fazla beni sinir etme yürü gidiyoruz."
"Jisung.."
Anlamazca suratıma dönüp ikiside bana bakmaya başladı.
"Jisung onda kalmamı istedi." Kendi sesimş bile zor duymuştum söylerken.
"Ne demek istedi.Sizin aranızda bir şey mi var ? Bunu da mı bizden sakladın Minho!" Hyunjin hayalkırıklığıyla konuştuğun yüzümü yere eğdim.Ne deyecektim şuan net bir şey yoktu aramızda ama..
"Ondan hoşlanıyorum..Babam yüzünden onu çok kırdım, şimdi telafi etmeye çalışıyorum.Aslınds uzun süredir ondan hoşlanıyorum..Babam yüzünden hiç yaklaşamadım ona,kötü davranmak zorunda kaldım."
" Off Minho Offf cidden kafayı yicem ben bugun . Herşeyi bizden saklamışsın resmen.Biz senin en yakınların değil miyiz?"
"Saçmalamayın siz benim herşeyimsiniz annemden sonra tek yanımda olan sizlerdiniz bu zamana kadar.Böyle konuşmayın lütfen kardeşiz biz aynı kandan olmasakta ben böyle görüyorum."
" Tamam neyse şimdi gidiyor musun Jisunga emin misin? Ailesi sorun etmesin."
"Gidip ailesiyle konuşucaz beraber durumu anlatıcaz,belki bu vesileyle jisungla aramı düzeltirim.Belki...bana bir şans verir ve ona çıkma teklifi edebilirim."
"Vayy kardeşim benim,yapmışsın planı.Tamam ozaman hadi seni ona bırakalım.Buradan çıkalım yoksa daha fazla dayanamıcam her yer kan içinde aq"
Son kez evin içine bakıp kapıyı kilitledim.Herşey buraya kadarmış kurtuldum bu cehennemden.yeni hayatım şimdi başlıyordu.Bu evide satacağım ordan gelecek parayla bir süre kendimi idare ederim en azından.Annemin mirasına şimdilik dokunmayacaktım.
Jisung'u arayıp konum atmasını istedim.Kısa sürede kocaman bir villanın önünde durmuştu araba.Hyunjin başlamıştı şimdiden"Ohaa bu çocuk benden bile zengin mi lan, bu ev ne böyle ."
"Hyunjin abartma kimse senden daha zengin olamaz " kahkaha atmak istesemde tam gülmeyi denediğimde yüzüme ağrı girmişti bile.
"Gel buraya kardeş sarılması" Üçümüz sıkı sıkıcı sarılmıştık.
"Tamam yeter boğdunuz beni sanki şehir değiştiriyorum okulda görüşücez zaten hadi gidin ..Bir de teşekkür ederim yanımda olduğunuz için."
"Hadi hadi şımarma gir içeri"
Arabanın arkasından bir süre baktıktan sonra devasa evin kapısına geldim.Korkuyordum,ailes ya beni istemezse ya izin vermezse jisungla olmama.Gerçi Jisungun bile hala benden hoşlandığına emin değildim.Belkide sadece halime acıyordur.Ben düşüncelerle boğuşurken bir anda kapı açıldı olduğum yerde sıçradım.
"Korkuttum mu ? Bende neden kapıyı çalmıyorda dikiliyor burda diyordum.Geç içeri Minho " JİSUNG gülerek konuştuğunda çekine çekine içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
Teen FictionOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...