Okula geri dönerlerken Felix konuştu.
"Adamını geri kazanacak mısın?"
"Ha? Kim?" Minho sordu.
"Tabii ki Jisung! Aptal!"
"Oh. Şey. Bilmiyorum.." dedi
"Bilmiyorum mu!? Minho, Jisunga ihtiyacın var!!" diye bağırdı Felix.
Minho içini çekti, "Benimle konuşacak mı?"
"Muhtemelen ilk başta konuşmaz, öğle yemeğinde falan senden bahsediyor hep."
"Kendimi affettireceğim!!"
"Sorun değil, her şey yakında düzelecek. Sana yardım edeceğim ve eminim Seungmin de yardım edecek."
"Seungmin kim?"
"En iyi arkadaşım seni aptal göt."
"Ah."
"Her neyse, sonra görüşürüz, Jisung'la her şeyi konuşacağım. İşte numaram." Felix rastgele bir kalem çıkardı ve üzerine numarasını yazabilmesi için Minho'nun bileğini tuttu.
"Tamam, teşekkürler. Görüşürüz." Minho ayrılmadan önce söyledi.
Okul bittikten sonra, Felix her zaman bulunduğu kütüphaneye yürüdü. Her zaman köşede, pencerenin yanındaki masada oturan jisungun karşısına oturdu.
"Merhaba. Seninle konuşmam gerekiyor." dedi Felix.
Jisung okuduğu kitabı yerine koydu, "sorun ne?"
"Pekala.. Kendini hazırlaman gerekiyor uzun bir hikaye olacak."
"O-Tamam."
Felix, Minho'nun ona bir saat önce söylediği her şeyi anlattı.
"Bunun zerresine inanmıyorum." dedi Jisung.
"Ne?? Saçmalama?" Felix sesini alçaltmaya çalıştı, "yüzünü görmeliydin! Ağladı!" Felix fısıldayarak bağırdı.
"Umurumda değil."
"Jisung..! Ona neler olduğunu anlamalısın. Ona yardım etmeliyiz. Lütfen Jisung! Bu senin ve onun için."
"Neden ben? Beni umursamadığını sanıyordum." Jisung kitabını okumaya devam etti.
"O tamamen yalandı,babası yüzünden.."
"Ve bunu nereden biliyorsun?" Jisung kitabını yere çarptı.
".. Sadece doğruyu söylediğini hissediyorum tamam mı.. Gerçekten iyi bir adama benziyor. Sadece kötü olmaya zorlanıyor. Bunu ona yapamazsın,onunla konuşmalısın.Kötğü şeyler yaşamış onu anlamalısın.. "
"Ah lütfen." Jisung gözlerini devirdi, "Bu saçmalığa nasıl inanıyorsun?"
"Nasıl ?.. Jisung lütfen dur ve beni dinle. Minho babası tarafından taciz ediliyor ve seni gerçekten seviyor. Bunu sana yapmak istemedi. Bu devam ederse ölebilir! Anladın mı?"
Jisung 'dinlemiyordu', sadece kafasını okuduğu kitapta tuttu.
"Jisung lütfen." dedi Felix ve kitabı yere bıraktı.
Felix, Jisung'un gözlerinde yaşların oluştuğunu gördü.
"B-ben ne yapacağımı bilmiyorum Felix. Onun yalan söylediğini hissediyorum. Onu hala seviyorum ama korkarım sadece benimle oynamaya çalışıyor." Jisung burnunu çekti.
"Hadi Jisung. Ona yardım etmeliyiz.." Felix omzunu sıvazladı.
"Bilmiyorum. G-git buradan lütfen. Bunu bir düşüneceğim. Jisung gözyaşlarını elinin tersiyle sildi.
"Tamam. Görüşürüz Jisung." Felix ayağa kalktı ve Jisung'un başının tepesini öptü ve okşadı. Sandalyeyi geri itti ve onu yalnız bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
Подростковая литератураOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...