"Bir sorum var." Jisung, sorup sormama arasında kalarak en sonunda konuşmaya başladı.
"Devam et." dedi Minho."Changbin ve Hyunjin hakkında ne yapacaksın?"
"Um, onlar benim çocukluk arkadaşlarım herşeyi anlattım zaten. Belki hep birlikte takılabiliriz. Sen, ben, Seungmin, Felix, Changbin ve Hyunjin!"
"Eh, bunu bilmiyordum. Şey..Onlar okulun zorbaları ve çoğu insan onlardan nefret ediyor."
"haklısın, ama onların da değişebileceğine inanıyorum tıpkı benim değiştiğim gibi."
Jisung başını salladı, "Arkadaşlarım senin arkadaşlarından hoşlanıyor galiba."
"Nasıl yani?""Onlara nasıl baktıklarını gördüm. Felix Changbinden, Seungmin ise Hyunjin den!" Jisung güldü.
Minho kıkırdadı, "İlginç bir ortam olacak desene.Aslında Arkadaşlarımın gizlice onlara bir iki bakış attığını gördüm."
"Vay gerçekten mi? Bunu hayal et, okuldaki en kötü çocuklar en zeki ve en inek çocuklarla takılıyor."
"Olabilir. Belki. Teknik olarak zaten bu gerçekleşmedi mi?"
Jisung kızardı, "Ne demek istiyorsun? Beraber bile değiliz! Ayrıca gerçekten de kötü değildin.""Oh doğru şimdilik beraber değiliz, ilerde ne olur bilemezsin.İstersen sevgilim olabilirsin eskiden istiyordun.."
"Ne? Hayır! Bu olmaz. Sus, biz sadece arkadaşız.O eskidendi aptalca şeyler yaptım seni tavlayabilmek için ama sen beni her seferinde kırdın.. "
"Biliyorum,bunun için özür dilerim.Gerçekten öyle davranmak istememiştim o zamanlar.Senden hoşlanıyorum bebeğim." Minho gülerek kolunu jisungun omzuna atıp sırnaştı."Bana öyle seslenme!" Jisung daha çok kızardı.
"Seni kendime aşık edeceğim." yanağına ufacık bir öpücük kondurdu.
"Hı hı! Çok beklersin eski ben değilim." Minho'yu itip kollarından kurtuldu.Daha fazla dursaydı kalbi buna dayanamayacaktı.
"Seni bir randevuya çıkaracağım yakında. Yanıldığını kanıtlayacağım."
"Hımm hayır, beni başka bir kahrolası randevuya götürmene izin vermeyeceğim. Şimdi kapa çeneni,okula gir." Okulun kapısına ilerledi.
"ne dersen de.Benden kurtulamayacaksın" dedi Minho baştan çıkarıcı bir sesle.
Jisung gözlerini devirdi ve Minho'yu beklemeden okulun içine girdi.
"Nereye gidiyorsun bebeğim? Beni bekle." Minho suratını asıp Jisung'u yakaladığında ellini tutup sımsıkı tuttu.
"Sinir bozucu oluyorsun Minho." Jisung ona baktı."kabalık ediyorsun."
"Bütün parmaklarını kırmadan önce elimi bırak."
"Bana kıyabilecek misin?."
"Flört etmeyi bırak." Jisung boştaki eliyle Minho'nun omzuna sertçe vurdu.
"Ow ow!Nasıl erkek arkadaşına kıyabilirsin" Minho omzunu ovuşturdu.
Jisung gözlerini devirio etrafına bakındı çoğu kişi bahçede onları izliyordu.Utancından insanlarla göz göze gelmemeye çalıştı.Minho hala sımsıkı elini tutuyordu,insanlar dedikodu yapmaya başlamıştı bile.
"Merhaba millet.Minho seni iyi gördüm.Felixte bugun eve dönüyor gayet iyi." dedi Seungmin"Evet,sabah arayıp konuştum onunla iyi olduğu için çok mutluyum." Jisung yanıtladı.
"Bu ne bir açıklaması var mı?" Seungmin, iç içe geçmiş ellerini işaret etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
Teen FictionOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...