School (Minsung)

35.

Minhoyla birlikte Amerikadan dönmüştük.Ailem bir süre daha orada kalmak istemişti.Minho Changbinle konuşup dönüş gününde onunda bizimle aynı uçakta gelmesini istemişti.Eğlenceli bir uçuştu.Changbinle Minhonun ufak ufak atışmaları,şakaları beni bayağı bir eğlendirmişti.Tanıdıkça Changbini sevmeye başlamıştım.Görünüşüne göre o kadar sert biri olmadığını anlamıştım.Bana Felix hakkında sorular sormuştu çoğunlukla.Minho ile ellerimizdeki çift yüzüklerini görünce fazlaca duygulanmıştı.

"Bizim sert çocuk Minho da yuvadan uçtu." demişti.

Şimdi ise arabayla okula doğru yol almıştık.İkizmizde izinliydik bu süre zarfında.Çokça konu kaçırdığım için endişeliydim.Son senemiz olduğu için bu saatten sonra çokça çalışmam gerekiyordu.Benim vasıtamla Minhoyada ders çalıştırıyordum.Çünkü onunla aynı üniversiteye gidip birlikte bir ev tutmak istiyordum.Eğer Minho okulu kazanamazsa planlarımız değişmek zorunda kalacaktı.Bunu istemiyordum.Arabayı okulun park yerine park edip arabadan inmiştik.Minhonun yanına geldiğimde sımsıkı elimi tutup o sıcak gülümsemesini bana sunmuştu.El ele okula girdiğimizde çoğu insan bize bakıyordu çok utanmıştım.Genelde okulun birincisi olarak okulda tanınan ben şimdi Minho ile anılıyordum.Bu beni biraz utandırsada onunla sevgili olduğum için çok mutluydum.Kendimi onun gibi birine sahip olduğum için şanslı olarak sayıyırdum.Arkadan Changbinin aramıza girip kollarını omuzlarımıza atmasıyla bütün büyü bozulmuştu.

"Günaydın aşk kuşları." diyip gülüyordu.

"Ne atlıyorsun üstümüze lan hayvan!" Minhonun Changbini itiştirmesiyle gülmeye başlamıştım.

"çok tatlı gözüküyordunuz arkadan ne yapayım."

İlerde Felix ve Seungmini bize şaşkın şaşkın bakarken yakalamıştım.

"Bizimkilerin yanına gidiyorum gelecek misiniz?"diye sorduğumda onaylayıp benimle birlikte yürümeye devam etmişlerdi.Daha yanlarına gelmeden Felix'in panik yapması belli oluyordu.Hızla koşup bizimkilerin üstüne atladım.

"Sizi çok özledim.." diye ağlamaklı bir sesle sarılıyordum sımsıkı.

"Jisung bizde seni özledikte bu kadar fazla sıkmasan mı boynumuzu?" Seungmin yine mızmızlanıyordu.

"Ne yapayım çok özledim ne kadar zaman geçti sizsiz."

Felix'in yanağımdan öpmesiyle Minhodan bir sahte öksürük gelmişti.Anlamıştım rahatsız olduğunu bu kadar yakınlıktan.

"Bakıyorum yeni arkadaş edinmişsin Jisung" Seungmin Changbine bakışlar gönderiyordu.Minhoyu bilsede Changbin ile bu kadar yakınlaştığımı bilmiyorlardı.

"Evet Changbin ile biraz yakınlaştık." demiştim.

"Selam umarım sizlede yakınlaşırız." demişti Changbin Felixten gözlerini ayırmadan.Bu harekete Felix kızarmaya başlamıştı bile.Changbinden hoşlandığı çok belli oluyordu.

Konuşmamızın arasında Hyunjin de gelmişti.

"Günaydın hoşgeldin Minho,Changbin özlettiniz kendinizi .Beni burda tek bırakıp gittiniz resmen" diyip sarılmıştı.

"Sayi nasıl karşılaştınız uçakta hala inanamıyorum."

"Bende bilmiyorum bir baktım arkamdalar ." demişti Changbin.

"Jisung hala neden gittiğinizi anlatmayacak mısın?" demişti Felix.

"Oturun şu banka anlatacağım daha derse 20 dakika var.İsterseniz sizde kalabilirsiniz." son lafımı Changbin ve Hyunjine yöneltmiştim.Onu demekle herkes banka yerleşmişti.Herkes anlatmam için pür dikkat bana bakıyordu.Çok fazla gerilmiştim ve kardeşimi anlatmak hala canımın acımasına neden oluyordu.Minho benim gerginliğimi fark edip elimi tutmuştu.