Jisung yine bu haftalık sürprizi için düşünmeye başlamıştı. Muhakkak haftada 1 bir sürprizle minhonun karşısına çıkıyordu.Bunlar dışında arkadaşlarıyla vakit geçirip ders çalışıyordu.Minhoyla uğraşmaya başladığında herkes şaşırıp dalga geçmeye başlamışlardı ama han bunları takmayacak kadar cesur ve özgüvenli biriydi okulun 1.si inek öğrenci olabilirdi evet ama minhoyuda son senesi tavlaması gerekiyordu artık.Çünkü bu okula başladığı ilk yıldan beri aşıktı ona.3sene boyunca hiç bir şey yapmadan uzaktan izlemişti onu şimdi ise mezun olmadan harekete geçmişti.Artık uzaktan izlemeyecek kadar büyümüştü sevgisi.
Bu hafta şansına Sevgililer Günü vardı o gün onu şaşırtmak istiyordu.
İlk gün, Jisung alışverişe gitti, boyu bir metreden biraz fazla olan pembe bir oyuncak ayı aldı. Ayrıca, tetiklediğinizde pembe, kırmızı ve beyaz konfeti fışkıran bu havalı konfeti şeyini de aldı.bir kutu çikolata aldı. Aslında kocaman bir çikolata kutusuydu. Aynı gün bir buket gül aldı. Pembe, kırmızı, mor ve beyaz güller. ertesi gün Jisung, Minho'ya bir aşk mektubu yazmak için çıkartmalar, kartlar ve zarflar aldı. Eve döndü ve hemen aşk mektubuna el yazısıyla bir şeyler yazmaya başladı. Mektup :
"Sevgili Lee Minho,
I Know, You Know, Lee Know hehe. Sevgililer günün kutlu olsun baby! Umarım bu hediyeleri beğenirsin, muhtemelen bu hediyeleri görünce beni öldürmek isteyeceksin biliyorum! Hatta dolabını izinsiz açtığım için sorry! her neyse, seni seviyorum Minho. Güzelliğin beni her gün kör ediyor <3! Parıldayan gözlerini ve güzel gülüşünü seviyorum. Kötü olsan da, içten içe tam bir yufka yürekli olduğuna inanıyorum hehe. Senden vazgeçmek istemiyorum.Her hafta sana sürprizler yapmama alıştığını biliyorum,onları sevdiğini biliyorum inkar etme.Zoru oynamayı ne zaman bırakacaksın Minho? :) Neyse mektubun sonu hahha
Han Jisung"MÜKEMMEL." Jisung gülümsedi ve kartı zarfın içine gönderip kapattı.Dışına kalp çıkartmaları yapıştırdı.Heyecanla yatağına geçip yarın yapacaklarını düşünerek uykuya daldı.
Sabah 5'te uyandı. İhtiyacı olan her şeyi aldığından emin oldu ve sessizce evden çıktı ve yakındaki bir mağazaya gitti. kalp balonlarına ihtiyacı vardı. Balonlar pembeydi ve "Seni Seviyorum" yazıyordu.ayrıca kırmızı, pembe ve beyaz olan 3 balon aldı. Üçü de birbirine iplerle bağlıydı. Çok erken olmasına rağmen, okulda şaşırtıcı bir şekilde öğretmenler ve etrafta dolaşan birkaç öğrenci vardı.
Jisung tüm eşyalarıyla okula girdi ve çok uzakta olmayan Minho'nun dolabına doğru yürüdü. Jisung'un Minho'nun dolabını açması gerekiyordu, bu şifresini bildiği için çok kolaydı. Dolap kombosunu bilen birine ona şifreyi vermesi için para ödedi.
Jisung, Minho'nun dolabını açtı, "Vay canına, dolabı şaşırtıcı şekilde çok düzenli, bu da işleri kolaylaştırıyor." Jisung kendi kendine fısıldadı ve gülümsedi.
Okulun dolapları çok büyüktü, bu yüzden Jisung birçok şeyi içine sığdırabilirdi ki bu iyi bir şeydi. İlk önce oyuncak ayıyı dolaba doldurdu ve çikolataları ve aşk mektubunu ayı tutuyormuş gibi görünmesi için oyuncak ayıların patilerinin arasına yerleştirdi. Ardından,balonları ekledi ve ardından konfeti patlatıcısını ekledi.
"Harika yaptım!"
Minho'ya vermeyi planladığı bir buket gülüde yanına aldı dolabı açtığında uzatacaktı o gülleri.Minho tamamen kafası karışmış bir şekilde dolabına doğru yürüdü. Dolabını inceleyen insanlar yüzünden dolabı oldukça kalabalıktı.
Minho herkesi kenara itti. Şok olmuştu.
"Bunu kim yaptı?" Minho temkinli bir şekilde dolabını açarken kendi kendine sordu. Yüzüne konfeti fırlatıldı o anki ani sesle geriye doğru sendeledi.Kalbi deli gibi atıyordu korkudan.
"SİKEYİm!? Bunu kim yaptıysa, kendini öldü bilsin.." Minho öfkeyle etraftaki insanlara bakarak bağırdı.
"Bunu kim yaptı???!!!" Herkes başını salladı ve "Ben değil!" dedi. Minho'dan korkarak geri adım attılar.
"Sanırım Han lisung'du! O sincap çocuk!" dedi biri, bu anında Minho'nun dikkatini çekti.
"Ah, tabii ki! Başka kim böyle bir şey yapabilir." Minho içini çekti.
Minho bağırmadan önce derin bir nefes aldı, "JISUNG NERDESİN ÇABUK ÇIK ORTAYA SENİ ÖLDÜRÜCEM BU NEDİR SİKEYİM YAA!?"
Jisung, Minho'nun adını seslendiğini duyduktan sonra Minho'nun önüne aniden çıktı.
"Buradayım! Bu sana hediyem! Sevgililer Günün kutlu olsun! gül de aldım!~" Jisung gülümsedi ve gülleri verdi.
Minho başını salladı ve büyük bir iç çekti.
"Jisung Jisung Jisung.. Bunu neden yapıyorsun? Beni delirtmek mi istiyorsun artık konfeti patladığında kalp krizinden ölecektim nerdeyse."
"Hmm. Neden yaptığımı biliyorsun. bunların tadını çıkar! Senin için çok şey hazırladım." Jisung gülümsedi.
Minho başını salladı sabrının ucundaydı o ona deli gibi bağırırken o hala gülüyordu ". HER ŞEYİ hemen temizle ders başlamadan yoksa çok kötü olur. Ayrıca dolap şifremi nasıl aldın!?"
"Ummmmm bunun hakkında konuşmayalım. Her neyse, efendim Dolabınızı temizleyeceğim, üzgünüm!" Jisung ayrılmadan önce eğildi çünkü ders zili yakında çalacaktı."Bu çocuk sinirlerimi bozuyor.." Minho gözlerini devirdi.
"HeyMinho! Ne olduğunu gördük! Bütün bunlar nedir?" dedi Changbin ve Hyunjin ile birlikte Minho'ya koştu.
"Adamım bilmiyorum.. Bütün bu Sevgililer Günü saçmalıklarını dolabıma koydu." Minho omuz silkti.
"Neden ona yüz vermiyorsun, görünüşe göre senden hoşlanıyor~~" Hyunjin kıkırdadı.
"Evet! Ona bir şans ver!" Changbin güldü.
"Siz mi yoksa o sincap mı daha sinir bozucu bilmiyorum, hoşçakalın." Minho gözlerini devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
Teen FictionOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...