Birkaç gün oldu ve Minho, Jisung'u tamamen görmezden geldi. Çarşamba sabahıydı ve Jisung çok yorgundu ve kalkmak istemiyordu ama kalkması gerektiğini biliyordu. Sınav haftasıydı , çok uzun süreler ders çalışıyordu.. O etrafında olup bitenleri fark etmemişti bile. Derslerine fazla odaklanmıştı.Ama bugun Minhoyla konuşmaya çalışacaktı,kaç gündür onu aklına bile getirmemeye çalışıyordu dersleri yüzünde.Zaten minhoda onu tamamen yok sayıyordu.
Jisung okula normalden biraz daha erken geldi, sınıfına geçti daha kimse yoktu. Tam kafasına sıraya koyup yatacakken ,Aniden, Minho'nun sınıfın önünden geçtiğini gördü. Jisung ayağa kalktı ve kapıdan dışarı koştu. "Minho!" diye bağırdı Minho arkasına baktı ve tekrar önüne dönüp yürümeye devam etti.
"Minho! Lütfen benimle konuş.. Neden beni görmezden geliyorsun?" Jisung, Minho'nun yanına koştu ve bileğini tuttu.
Minho arkasını döndü, "Konuşmak istemiyorum,beni rahat bırak!" jisungun ilini sertçe itip ilerlemeye yeltendi.Ama onu tekrar yakaladı,"Neden? Ne zaman konuşmak istersen burdayım."
"Hiçbir zaman. Üzgünüm Jisung. Bırak kolumu!." Minho tamamen soğuk bir ifade ve ses tonuyla konuştu.. Jisung kaşlarını çattı ve yavaşça Minho'yu bıraktı.
"Peki.." diyebildi sadece o arkasına dönüp giderken.Öylece izledi Minhonun sırtını giderken.Sınıfına dönüp kafasını sıraya gömdü, ağlamak istiyordu.Hoşlandığı kişi tamamen onu karman çorman etmişti.Tam samimi olmaya başladık derken herşey eskisinden de kötü olmuştu.
Sonunda öğle yemeği oldu. "Jisung!" Felix kafeteryanın diğer tarafından bağırdı.Jisung, Felix'e doğru koştu.
"Seungmin bugün burada değil, bana hasta olduğunu söyledi." dedi.
"Awh. Sence onu okuldan sonra ziyaret edelim mi?"
"Üzgünüm yapamam, ders çalışmam gerekiyor, ayrıca yapmam gereken ödevlerim var."
"Evet.. Haklısın. Hadi oturalım. Ama Şu an canım yemek yemek istemiyor."
"Neden? Sorun ne." Dedi Felix.
"Kahve aldım şimdilik yeterli." ve bir masaya oturdu.
"Ne oldu? Bişey olmuş anlat hadi"
"Bugün Minho ile konuşmayı denedim, tahmin et ne yaptı?"
"Ne?"
"Beni görmezden geldi ve gitmemi söyledi!" Jisung somurttu.
"Lanet olsun. Peki başka ?" diye sordu Felix.
"Bilmiyorum!? O tarihten sonra beni tamamen görmezden geldi.Yüzüme bile bakmadı.Bende sınavlara odaklandım bir süre zaten.Ama bugun okadar soğuktu ki her zamankinden çok farklıydı.Benimle konuşmak istemediğini söyledi bu tamamen farklı bir tavırdı."
"Awh! Jisung böyle söyleme. Kişisel sebeplerden dolayı olduğuna eminim. Sanırım
Yakında sana söyler. Öyle inanıyorum.""Bilmiyorum Felix.. Eğer yolundan çekilmemi istiyorsa, o zaman onun yolundan çekilirim." Jisung masaya bakarken elini avucuna koydu.
"Bununla ilgili bir şeyler yapmam gerekiyor gibi hissediyorum. En iyi arkadaşımın böyle olduğunu görmeye dayanamıyorum.üzücü.." Felix mırıldandı.
"Ne?" Jisung sordu ve Felix'e baktı.
"Ah.. Hiçbir şey.Bende bir kahve alayım en iyisi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
School (Minsung)
Teen FictionOkulun en zeki ve en tatlı çocuğu en kötüsüne aşık olduğunda ne olur?Acaba en kötüsü gerçekten de kötü mü ? İlk bölümler sıkıcı olabilir sonradan hikaye oturuyor.Sinir bozucu bir hikaye ama sevildi. İngilizce hikayeden çeviridir ama birebir aynısı d...