24. Kısım
🌹
Bir kitaptan bahsediyorlardı.
Bir adam varmış, bir kızı çok seviyormuş. Onun için yaptıkları çok tatlıymış. Masanın etrafında toplanan kızlar kıkırdadı. Herkes sırayla masanın ortasında ki mavi kitabı eline alıp, özenle sayfalarını çeviriyordu. ''Sonuna şok oldum. Dedektif gibi kızın aşkını aradım bende sayfalarda. Ressam olan ve gizemli bir adam. ''
''Nazlı yaa anlatma!''
''Öf tamam kalk masadan madem. Biz okuyanlar kalalım.''
Leyla gözlerini devirirken bozulmuştu buna. ''Okuyanlar azdır konuşanlar çok.''
''Şakaydı kızım ya!'' sevgiyle koluna dokundu. ''Sana yarım saat hatta 20 dakika, oku hemen. Zaten 76 sayfa.'' kitabı gülerek uzattı ona.
Leyla gülümserken eline aldı kitabı. ilk sayfasını heyecanla açmıştı çünkü: bu hareketiyle yeni bir dünyaya bakacaktı.
Kafenin denize sıfır olan küçük, deniz mavisi sandalyelerle donatılmış masasında oturan bu dört hayat dolu kadın, önce kitapların içinde yaşardı. Nazlı kelimelerin arasında kaybolduğunda açık camdan içeriye sızan rüzgar saçlarını yüzüne savurdu. Kadın önceki umursamadı bunu.
Birdenbire, karşı masasında oturan adamın gözleri, tam önünde oturan kadını es geçip karşı masada oturan kadına döndü. Önce yüzünde gezen saç tellerini izliyordu, ama sonra kalın siyah kaşlarının altındaki açık kahverenginde olan gözlerini izledi. Önünde açık olan sayfalarda hareket eden gözleri o kadar hızlıydı ki. Adam gözlerini bir iki kez kırpıştırdı, gözleri küçük burnundan, m' si oldukça belirgin dudaklarına indiğinde rüzgarın esintisi onada ulaşmıştı şimdi.
Kadının dudaklarının kenarı kitaptaki bir şeye havalanmış olmalıydı. Adam hayatında hiç kitap okumamıştı. Ama şimdi merak ettiği ilk kitap, bu tanımadığı kadının elindeki kitap oluyordu. Kadın kafasını kitaptan aniden kaldırınca göz göz geldiler. Adam kıza yakalandığında gözlerini kaçıracak bir adamda değildi.
''Beni duyuyor musun Siraç? ''
Küçük bir çocuk koştu masalarının arasından.
Kız gözlerini adamdan çekerken çoktan kaşlarını çatmıştı.
''Bitti mi Leyla?''dedi arkadaşı.
Adamı düşünüyordu, neye bakıyordu ki bu adam?
''Sona yakınım.''
''Kızlarr!''
Sevde masaya doğru eğildi. Tüm ilgiyi kendine doğru çekmeyi başarmıştı. ''Şuradaki adamın korumaları falan var. Ay kitap karakteri gibi yaa!''
Kızlar gülmeye başladı. İyice bu hayatı bir kitaba sığdırmaktaydı bu kız. Ama evet, doğru korumaları falan vardı adamın.
Leyla tekrar adama baktı.
''Yakışıklıda sayılır.''dedi başka arkadaşı.
''Kızlar kesin şunu! duyacak adam.'' Leyla alçak tonda uyardı kızları.
''Aman ya nasıl duysun etrafı adam dolu.''
Leyla ayağa kalktı. ''Tek başıma şurada,'' Eliyle en ucra masayı işaret etti. ''Bitirip döneceğim, siz adamı konuşun.''
Bu konudan ve o adamdan rahatsız olmuştu.
Leyla iki kişilik masaya oturduğunda, kendi kendine ofluyordu. Artık huzura erip, bir sayfa daha okumuştu ki birisi boğazını temizleyerek başında dikilmeye başladı. O okurken rahatsız edilmekten nefret ediyordu. Kaşları çatık kafasını kaldırdı. Ne vardı? Ne!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENVERENİM
General Fiction"Gerçek olacak olan, sahte başlangıçlar birbirini kovaladı." Memleket meseleleri çığrından çıkmıştı. Uzun zaman önce, türlü askeri görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturula...