KALBİNİN KALBİ.

22 2 0
                                    

18.kısım

🌹...🥀

Rüzgarın çarpıp üşüttüğü yüzünün sol tarafı uyuşmuştu kadının.

Düşünüyordu, düşünüyordu, ama sonra hiç yeteri kadar düşünmediğini düşünüyordu.

Nehla burada kalamazdı artık. Zaten buraya ait hiç olmamıştı. Kafasını önüne doğru eğdi yavaşça. İçindeki bir yerde anlam vermeden, ona sormadan etmeden üzgündü.
Derin bir nefes alıp, onu yavaşça geri vererek durdu.

Dakikalardır bahçedeki hamaktan sarkan ayağıyla kendini yavaşça ve aynı ritimde sallayıp duruyordu.

Yavaşça kendi evine doğru çevirdi başını. Babası yıllarca nasıl saklamıştı bunu. Annesinin de bilmediğini tahmin ediyordu. Yinede saklı kalacaktı bu, babasının sırrını tabii ki saklardı. Ama bu olaya onu itende oydu. Bu adama gözü kapalı vermişti onu. Aklı her kızgın ve kırgın hissini aşıp Ahsen'e bulaştığı an her şey yön değiştirdi. Onun bazı hallerini anımsadı. Yinede evliliği zorunda olan ilk önce oymuş diye düşündü kadın.

Kadın ona emredilmişti.

Gözleri dolunca önüne döndü.

Şimdi ne olacaktı? Şimdi babası bildiğini biliyor miydi?

Bu adamlar bunca zaman bambaşka kişiler gibi mi davranmıştı. Aslında Selçuk abi bile, Selçuk abi değil miydi? Diyordu iç sesi.

İç sesiyle sık sık buna benzer teoriler üretti.

Ya Ahsen, ah Ahsen....

Her hareketi, dokunuşu, bakışı o değil miydi yani? Elini tutmuştu kahrolası herif. Gözlerine bakmıştı.

Ağlayacaktı hüngür hüngür.

Hızla ayaklandı.

Ya babası...

Kimsenin korumasına ihtiyacı yoktu. İki adam bir gecede hayatının yönünü, 'koruma' adı altında 360 derece değiştirmişti. Ne hakla?

Eve hızlı adımlarla girince önce mutfağa girdi. Naz ondan menemen yapmasını istemişti onu yapacak ve gidecekti. Kimse umrunda da olmayacaktı zaten. Bu kadına da açıklama yapmayacaktı, hiç kim se ye.

Hatta babasına. O evede dönmezdi artık.

Zaten bahçeye inmeden bavulunu üstü açık bir şekilde yatağın üstüne koymuştu.

Gitmeyi asla unutmamak için...

Tencereyi tezgaha koydu ve soğan doğramaya başladı.

Şimdi bu tartışılırdı. Soğanlı mı? Soğansız mı?

Kadında herkes gibi ne isterse onu yapacaktı.

Soğanları doğradıktan sonra tencereye attı. Önceden kısık ateşe koyduğu yağa düşen soğanlar bir 'cıs' sesiyle mutfağı doldurdu.

Ahsen eve girerken temkinliydi. Bu kadın şimdi ne yapacak kestiremiyordu. O yüzden hep peşinde olacaktı. En fenası albay henüz bilmiyordu kızının onları öğrendiğini.

SENVERENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin