17.kısım
Ayça özefe - yıkılmam asla.
📍Rüzgar gülü pervaneleri.
Suç şebekesi. 📍
"'Ultime realty',"dedi yüksek sesle Sadettin, "Fransız şirketi, 1.600 dolar karşılığında insan kaçarıyor. Ve bilin bakalım kimi kaçırdı.""Ahmedooo!!"dedi Elyasa eğlenceli bir tonda.
Sadettin sırıtırken, "yine bil bakalım kim istedi bunu."dedi.
Elyasa ona kısaca bakıp, "Şerefsiz sen."dedi.
Sadettin kahkaha atarken, "Amacım serefsizlikti evet,"dedi. Sonra göz kırparken, "şerefli bir şerefsizlik."
Elyasa gülerek elini, saçına attı. Son 1 2 ayın planıydı bu. Plan tıkır tıkır işlerken adamlarda rahattı. Ahmet diğer üyesiydi timin. Casusutu şimdi o şirkette.
Kaçırılan türk iş adamları vardı, önemli iş adamları. Asker iş adamları.
"Son 20 km."
Sadettin cebinden alıp, kulağına taktığı özel cihazına hitaben konuştu.
"Ahmedo,"dedi, "Dostum."
Saldalyede bağlı olan Ahmet duyduğu sesle utanmasa gülecekti herkesin içinde. Tam 2 ay, duvardaki sade saate baktı, 48 saattir bu sesi duymuyordu.
Kulağının iç kısmına yerleştirilen özel kulaklık iyi çalıyordu.
"Evet çok sevindinn beni duyduğuna a*ına koyum biliyorum."dedi Sadettin.
Ahmet sırıtırken dudak dahi oynatmadan, "koyacağım sana gel."dedi.
Sadettin kahkaha atarken, time seslendi. Ahmet duysun diyede kulaklığın sesini paylaştı adamlarla Sadettin.
"Beyler bizi çok özlemiş bekletmeyin yiğidimi. Uçağı kırmızı halı misali önüne serin."dedi.
Ahsen kolu iki yanından sıkıca tutarken, uçak alçalmaya başladı.
Sado silahını yüz hizasına çıkarıp, şarjörü kontrol ederken, yaladı kabzesini.
"Gürültülü olacak gelişimiz."dedi. "Ses getireceğiz."
Elyasa "iğrençsin."dedi yüzünü buruşturp.
Ahmet gülerken, önündeki iki adam ona baktı.
Ahmet, "ne dedim size, götünüze pervana sokacağım."dedi.
Bunu türkçe söylemişti ve 2 aydan beri ikinci kez bu dili kullanıp açmıştı kuruyan ve çatlayam dudaklarını.
Lafı bittiğinde, "Türküm dedi elin oğulları." O anda dört bir yanı cam olan alandaki kıpırtılar ve ardından camı delen pervanelerle ortalık savaş alanına döndü.
Ahmet kahkahalar atarken çatlak dudakları acıdı. Yüzünü buruşturdu.
"Türk girişi!" diyede bağırmıştı.
Ahmet lafı biter bitmez kendini sertçe geri iterken, uçak ayağına geldi adamın.
Ahmet, dumandan onları seçemesede türk bayrağını görmüştü uçağın kuyruğundan.
"Hoşgeldiniz." derken bayrağına diyordu, o bayrağın askerine sesleniyordu.
Elyasa yanına koşarken, "sonra sarılırız, önce yine sırt sırta çatışalım." dedi gülerek. Adamı, hızla çözdü.
"zayıflamışşın be birader."
Sırıttı Ahmet. Bitkin bedeni vatanı kokan bu adamların yanında ayağa dikildi. Ahmet gülmeden duramayordu. Yaşadığı işkence ondan bir şey eksiltmemişti, alışıktı. Ayağa kalktı, timdeki yerine, o düzene girdi odamda. Elyasa'nın yeleğindeki silahını aldı çevik bir hareketle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENVERENİM
General Fiction"Gerçek olacak olan, sahte başlangıçlar birbirini kovaladı." Memleket meseleleri çığrından çıkmıştı. Uzun zaman önce, türlü askeri görev ve hizmetlerin yapılması amacıyla küçük birliklerden, belli bir kuruluşa bağlı kalmadan geçici olarak oluşturula...