İyi okumalar
Önceki bölümü atlamayın lütfen...
Korhan
"Niye durdun?" diye soran Uluç'un sesiyle kendime geldim. Okul çıkışında spor salonuna gelmiştik. Onlar girmek üzereyken, ben kapıda durmuştum."Şey... Bilmiyorum çekiniyorum galiba." dedim. Uluç gülümseyip yanıma geldi iki adımda.
"Çekinmene gerek yok. Zafer hoca çok iyidir. Hem bir de Tuna hoca da var. Merak etme anlayışlı hocalar." dedi yumuşak bir sesle. Söylediği kişileri tanımıyordum ve ben tanımadığım kişilerin yanında daha çok çekiniyordum.
"Tamam ama bu elimde olan bir şey değil. Yani istemsizce oluyor." dedim. Cemil, kolunu omuzuma atıp cevap verdi.
"Kardeşim biz yanında olacağız zaten." dedi. Sanırım... Bunu yapabilirdim. Ucunda ölüm yoktu sonuçta.
"Hadi gidelim." dedim. Birden özgüven gelmişti sanki. Uluç'la Cemil'de anında ayak uydurdular bana. Üçümüz birlikte çıktık salonun on basamaklı merdiveninden.
Salona geldiğimizde, ileride kum torbasını yumruklayan, biri vardı. Spor aletlerinde de başkaları vardı. Yanımıza uzun boylu, üstünde siyah sporcu atleti olan, kaslı biri geldi.
"Hoş geldiniz gençler." dedi Uluç ve Cemil'e bakarak ve ardından bana baktı. "Yeni bir arkadaşımızı görüyorum." dedi bana bakarak. Elimi uzattım.
"Ben Korhan." dedim. Hoca da gülümseyip elini uzattı.
"Hoş geldin Korhan. Ben de Zafer." dedi ve ilerideki masada bir kâğıda bir şeyler yazan kişiye seslendi. Bize doğru bakıp yanımıza geldi. Kısaca onu da tanıttı.
"Bu da diğer arkadaşımız Tuna." dedi. Daha sonra, Zafer Hoca Uluç ve Cemil'e bakarak konuştu. "Hadi siz gidin hazırlanın. Biz de Korhan'la konuşalım. Salonu gezdireyim." dedi. Uluç'la Cemil soyunma odasına giderken, biz de hocayla birlikte salonu gezdik. Spor aletlerini gösterdi. Hangi spor aletinin ne işe yaradığını anlattı."Eee ne düşünüyorsun bakalım?" dedi kollarını göğsünde bağlayarak. Aslında güzel bir salondu. Baya da kişi vardı ve tabii hepsi de fit ve kaslıydı.
Tam hocaya cevap verecekken, Uluç karşımdaki bisiklete geçti. Boynuna havlu, üstünde siyah atlet, siyah eşofman vardı. Kaslı kollarını ilk kez görüyordum. O da bana baktı ve gülümseyip göz kırptı. Utançla başımı çevirip hocaya baktım.
"Çok güzel. Baya iyi. Olur tamam." dedim hızlıca. Hoca da gülümseyip kollarını çözdü.
"Kaydını yapalım o halde." deyince, önce ailemle konuşmam gerektiği aklıma geldi.
"Yarın yapalım. Hem evdekilerin de onayını almış olurum." dedim. Ellerini sesli bir şekilde birbirine vurarak konuştu.
"Tamam o zaman. Akşam ailenle konuş. Yarın da gel. Sana güzel bir program hazırlarız. Hm, ne dersin?" diye sorunca, başımla onayladım gülümseyerek.
"Tamam. Öyle yapalım." dedim ve ekledim. "O zaman ben gidiyorum şimdi." diye devam ettim.
"Tamam. Yarın bu saatlerde gelirsin." dedi ve aletlerin olduğu kısımlara gitti. Ben de salondan ayrılmak için kapıya ilerlediğim sırada, kolumdan tutan el tarafından durduruldum. Arkama baktığımda, Uluç'u gördüm.
"Gidiyor musun? Hem de bana görünmeden mi?" diye sorunca, ne diyeceğimi bilemedim ilk. Birkaç saniye gecikmeli olarak cevap verdim.
"Şey, seni rahatsız etmek istemedim. Yani ısınıyordun sanırım." dedim. Başıyla onayladı.
"Evet ama olsun. Sen beni rahatsız etmiyorsun. Hem etsen de sıkıntı olmaz." dediğinde yutkundum. Gülümsemeye çalışarak cevap verdim.
"Teşekkür ederim. Yarın görüşürüz o zaman." dedim, elimi kaldırarak. O da elini kaldırıp gülümsedi.
"Görüşürüz." dedi ve çıktım salondan. Kendimi bir garip hissediyordum. Heyecanlıydım. Spora başlayacaktım. Hayatım bambaşka olacaktı belki de artık. Heyecanlı olmakta haksız sayılmazdım.
Tunacığımı hatırlayan var mı 🤭
Yorumlarınızı bekliyorum 🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O BENİ ANLADI (BxB)
Romance"Keşke..." dedim sesim kısılırken, "Keşke senin için atsaydı kalbim en başında. En azından, bu kadar kırılmazdı." Nemli gözleriyle, gözlerime baktı ve titrek sesiyle cevap verdi. "Keşke..." Eşcinsel Hikaye 17.12.2021 - 23.04.2022