21.Bölüm

872 86 28
                                    

İyi okumalar

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Uluç
Telefonumu cebime atıp, yukarıdaki odanın camına doğru baktım. Işığı yanmıyordu. Bir saattir, Korhan'ın evinin sokağında, onun odasının camını izliyordum sapık gibi. Ama kendime engel olamıyordum. Üç gündür görememiştim. Belki cama falan çıkar da görürüm diye beklemiştim bir saat boyunca. Ama çıkmamıştı.

Tam gidecekken, odanın perdesi aralandı. Daha sonra cam açıldı. Korhan'ın yüzünü görebildim üç gün sonra. O da çok geçmeden beni gördü. Zaten sokağın ortasında dikiliyordum. Görmemesi saçma olurdu.

Bir süre sessizce bakıştık. Hava serindi, esiyordu. Odasının içerisi soğuyacaktı. Ben gitmeden camı kapatmayacağını biliyordum. Bu yüzden gitmeliydim. Gülümsedim ve elimi kaldırıp salladım hafifçe. O da elini kaldırıp hafifçe sallayınca, arkamı döndüm ve eve yöneldim. Yüzünü de gördüğüme göre, rahatça bir uyku çekebilirdim artık.

Korhan
Uluç'u evin önünde görünce aşırı şaşırmıştım. Ne kadar belli etmemeye çalışsam da, mutlu da oldum. Buraya kadar gelip beni görmek istemesi, duygularında samimi olduğunu gösterirdi.

Bedenimi yatağa bıraktım ve telefonu alıp, konuşmalara girdim tekrar. Uluç'un yazdığı mesaja baktım.

'Korhan ben iki senedir seviyorum seni.'

Böyle demişti. Beni iki senedir sevdiğini söylemişti. İki senedir beni seven biri vardı. Üstelik bu kişi hayatımda tanıdığım en mükemmel insandı. Ama ben Uluç'a karşı ne hissediyordum cidden anlayamıyordum. Bana yardım ettiği için minnet miydi hissettiğim şeyler? Yoksa o mesajı görünce hissettiğim heyecanın nedeni, benim de Uluç'u seviyor oluşumdan mı kaynaklıydı? İşte buna bir cevabım yoktu.

Uluç'u sevdiğim bir gerçekti. Onu asla kaybetmek istemiyorum. Hayatımda kalmasını istiyordum. Yanımda olmasını seviyordum. Bunlar tam olarak neydi bilmiyordum. Birilerine danışmalıydım. Yatağımdan kalktım ve hemen yandaki odaya doğru adımladım. Kapının önüne gelince, kapıyı tıklattım. İçeriden abimin sesini duyunca, içeri süzüldüm.

"Selam abi. Uyumuyordun değil mi?" dedim. Yatağında oturuyordu. Sırtını yatağın başlığına dayamıştı.

"Yok. Müzik dinliyordum. Sen neden uyumadın?" diye sordu. Birkaç adımda yatağa vardım ve karşısına oturdum.

"Uyku tutmadı. Kafam karışık." dedim. Eşcinsel olduğumu abime söylesem tepkisi ne olurdu acaba?

"Gönül meselesi mi?" deyince, yüzüne baktım. Nereden anlamıştı ki? "Öyle bakma. Bu saatte dersleri kafaya takacak değilsin ya. Hadi anlat." deyince yutkundum. Önce fikir açısından üstü kapalı bir şekilde anlatacaktım.

"Aslında benle ilgili değil." dedim, inanmasını umarak. Oturumumu düzeltip, konuya giriş yaptım. "Bak şimdi. Bir arkadaşım var. Bu önceden birinden hoşlanıyordu. Yani bir ay önce. Sonra o çocuğun aslında ne kadar iğrenç bir karakteri olduğunu gördü ve ondan soğudu. O çocuğun grubundan biri, bu arkadaşıma yakınlık gösterdi. Her zaman yanında oldu. Ama arkadaşım öğrendi ki, o çocuk arkadaşımı seviyormuş." deyip abime baktım. İlgiyle dinliyordu.

"Peki arkadaşın ne hissediyor bu çocuğa karşı?" diye sordu. Başımı iki yana salladım düşünceli bir şekilde.

"Bilmiyorum. Yardım ettiği için minnet mi duyuyor? Yoksa o da ona karşı aynı duygular içinde mi ayırt edemiyor?" dedim. Başını salladı ağır ağır.

"Bu mevzu bahis olan kişiler kim? Senin pek arkadaşın yok bildiğim kadarıyla.

"Kim olduğunu boş ver abi." dedim. Başıyla onayladı beni ve tekrar konuştu.

"Peki ama benden ne istiyorsun ki? Anlamadım?" dedi. Bilinçsizce ellerimle oynayarak konuşmaya başladım.

"Birini sevdiğini nasıl anlar bir insan?" diye sordum. Abim gülümsedi ve cevap verdi.

"Aslında bu kişiden kişiye değişir. Arkadaşın, bu çocuğun yanında heyecanlanıyor mu?" diye sordu. Düşündüm. Uluç'un yanında cidden heyecanlanıyordum. Başımla onayladım abimi. O da devam etti.

"Çocuk bu arkadaşına onu sevdiğini söyleyince ne hissetmiş?" diye sordu bu kez. Yoğun bir heyecan hissetmiştim. Kalbim deli gibi atmıştı.

"Heyecan... Çok heyecanlanmış." dedim. Abimin yüzünde gülümseme belirdi.

"Hmm. Pekii onu görünce, yanında olunca ne hissediyormuş?" diye sordu.

"Heyecanlanıyor, eli ayağına dolaşıyor gibi oluyor. Aslında o da onu sevmeyi çok istiyordu. Yani diğer çocuk onun kalbini çok kırdı. Biliyor ki, o çocuk onu kırmazdı." dedi. Abim, toparlandı ve bana doğru eğildi.

"Bak güzel kardeşim. Doğru cevap bende değil." dedi ve elini kalbime koydu. "Burada." dedi. Anlamıştı. Yalan söylediğimi, öyle bir arkadaşım olmadığını, kendim için yardım istediğimi anlamıştı. "Kalbine sor." dedi ve çekildi. "Şey, yani arkadaşın kalbine sorsun." diyerek sırıttı. Yutkunup kalktım yataktan ve kapıya ilerledim.

"Teşekkürler abi." dedim ve cevabını bile beklemeden kaçtım odadan. Aşırı utanıyordum.

Odama girip yatağıma uzandım. Yine bir müzik açtım. Müziksiz rahat uyuyamıyordum. Uyumadan önce alarmı kurdum. Yarın okula gidecektim. Kaçmakla bir yere varamayacaktım çünkü. Hem... Uluç'u da özlemiştim.

Geç kaldığım için özürler 🙌

Yorumlarınızı bekliyorum ☘

O BENİ ANLADI (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin