16. Bölüm: Masumiyet

109 12 2
                                    

Birbirine yapışan kirpiklerimi zorlukla birbirinden ayırdım. Kafamı yavaşça kaldırdığımda etrafı bulanık görüyordum. Birkaç saniyenin ardından görüntü netleşti. Gözlerim etrafı taradığında nerede olduğumu kavradım. Baş ağrımı umursamadan yavaşça yataktan kalktım. Gözlerimi odada biraz daha gezdirdikten sonra odadan çıktım.

Yavaş adımlarla asansöre ilerledim. Tuşa bastığımda asansör bu katta olduğundan direkt açıldı. İçeri girdiğimde karşılaştığım ayna sayesinde ne kadar berbat bir durumda olduğumu gördüm. Gözlerim acayip derecede kızarmıştı. Hatta morarmıştı. Dudaklarım bordo bir ruj sürüp elimle silip her yerime bulaştırmışım gibi duruyordu. Saçlarıma hiç değinmek bile istemiyordum.

Bir alt katın tuşuna basıp odamın olduğu kata indim. Odamın kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Odamı iki yıldır görmemiştim. Kapıyı açıp içeri girdim. Kapıyı ardımdan kapatıp özlemle gözlerimi odamda gezdirdim.

Siyahların hakim olduğu odam bıraktığım gibiydi. Sadece bazı eşyalarım yoktu onlar da Selim'in evinden getirdiğim ama henüz yerleştiremediğim eşyalarımdı.

Odaya göz gezdirdikçe kalbime bıçaklar saplanıyordu. Burası benim odamdı. Annemle, babamla ve Selim'le oldukça fazla anımın olduğu odaydı burası.

Yatağa oturdum. Kendimi geriye atıp uzandım. Başımı yana çevirdim. Aklıma bu yatakta Selim'le olan anılarım geldi. Sıkıca sarılıp uyuduğumuz ama aslında uyumayıp birbirimizi izlediğimiz, kabus gördüğünde onu rahatlatmaya çalışmam, annesiyle babasıyla kavga edip yanıma geldiğinde ağlayarak bana olanları anlatması ve sonra kollarımda uyuması...

Annesiyle ve babasıyla çok kavga ederdi. Selim kendine zarar verdiğinde ikisi de normal olarak çok üzülürlerdi ama üzüntüleri sinire dönüşürdü ve oğullarına bağırırlardı. Selim de ağlayarak yanıma gelirdi. Olanları anlatırken ise çok utanırdı. Zaten bana mazoşist olduğunu anlatmaya çalışırken utançtan ölmüştü ve üstüne onu terkederim diye korkmuştu.

O gün gözlerimin önünden geçerken dudaklarım hüzünle iki yana kıvrıldı.





13/03/2016

Günlerden pazar günüydü. İzmir'de hava bir açıp bir kapanıyordu. En nefret ettiğim havaydı bu. Karşımdaki malikaneye baktım. Burası Selim'in eviydi. Yarım saat önce beni arayıp gelmemi istemişti. Sesinden kötü bir şey olduğunu anlamıştım ve biraz acele ederek gelmiştim.

Derin bir nefes alıp zili çaldım. Birkaç saniyenin ardından Sıla abla kapıyı açtı. Gülümseyip başımla selam verdiğimde üstümdeki kırmızı kabanımı aldı. Siyah deri eldivenlerimi de çıkartıp eline verdikten sonra Merve Hanım geldi yanıma. Selamlaştıktan sonra Selim'in nerede olduğunu sordum.

"Odasında canım."

"Teşekkürler." deyip merdivenleri çıkmaya başladım. Her adımımda topuklu botlarımın sesi etrafta yankılanırken çıktım merdivenleri. Odasının kapısının önünde durdum. Kapıyı iki kez tıklatıp açtım. İçeri girdiğimde gözlerim Selim'i aradı. Boydan boya camla kaplı olan duvarın önündeki iki tekli koltuklardan birine oturmuştu. Kapıyı kapattığımda çıkan sesten geldiğimi anladı ve kafasını camdan bana doğru çevirdi. Beni gördüğünde ayağa kalkıp yanıma geldi. Yanağıma zarif bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. Bende onun yanağına öpücük kondurdum. Daha sonra onu inceledim. Öncelikle dikkatimi çeken şey eşofman takımı giymesiydi. Üstelik siyah giyinmişti. Selim aynı benim gibi mutsuz veya kendini yorgun hissettiği günler böyle giyinirdi. Aksi takdirde özenli giyinirdik. Diğer dikkatimi çeken şey ise göz altları ve bakışlarıydı. Göz altları hafiften kızarmıştı ve gözleri yorgun bakıyordu. Son olarak, daha yeni farkettiğim bileğindeki sargıydı. Gözlerimi kocaman açarak endişeyle "Ne oldu bileğine?" diye sordum ve hemen elini ellerime aldım fakat elini geri çekti. "Anlatacağım. Önce oturur musun lütfen?" tekli koltuklardan birini gösterince oturdum. Karşıma oturduğunda meraklı ve endişeli gözlerle ona bakmayı sürdürdüm. Derin bir nefes alıp söze başlayacaktı ki durdu. Tekrar derin bir nefes aldığında konuşabilmişti. "Seninle ciddi bir şey konuşmam gerekiyor." dedi utangaç sesiyle.

Bana Sabır LazımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin