Üstümde bir ağırlık hissedince gözlerimi araladım. Üzerime doğru baktığımda üstümde uyuyan bir adet koalayla karşılaştım.
Seni tatlı şey.
Elimi boynuma yasladığı kafasına götürüp saçlarını okşadım. Karşımdaki duvarda asılı duran saate baktım. Saat 11.43'tü.
"Koalaaaam, uyan hadi."
Belime sardığı kollarını daha da sıkılaştırıp uyumaya devam etti.
Ezildim ama.
"Seliiim, uyan hadi."
"Heeey!"
"Ezildim ama."
Bu çocuk neden kalkmıyordu? Çok tatlı uyuyordu ama fazlasıyla uyumuştuk.
"Eğer kalkmazsan seni ısırırım."
Evet, mükemmel bir tehditti. Yapardım yani. Şakam yoktu.
"Selim, sana diyorum." yüzüne hafifçe vurdum.
"Bak cidden ısırırım."
Bir cevap bekledim. Gelmeyince "İyi tamam. Bunu sen istedin." dedim ve yerimde doğrulmaya çalıştım ama koalam yüzünden doğru düzgün doğrulamadım.
Selim'i üstümden ittim ve doğru düzgün yatakta doğruldum. Üstümden itince bir rahatlık gelmişti.
Onu o kadar üstümden ittirmeme rağmen hala uyanmayan Selim'e yaklaştım ve kolunu tuttum. Kolunu dişlerime götürdüm. Dişlerimi sıkınca acıyla çığlık atıp yerinden sıçradı ve kolunu çekti. Kahkahalara boğulduğumda yerinde doğrulup bir kolundaki ısırığa, bir bana baktı.
"Manyak mısın?"
"Evet."
Bana salakça bakmaya başladığında daha çok kahkaha attım. Artık kahkaha atmaktan nefes alamıyordum.
Kolumda bir acı hissedince acıyla çığlık atıp elimi koluma bastırdım. Elimi kolumdan çekince ısırıldığını anladım. Bakışlarımı az önce benim gibi kahkaha atan Selim'e çevirdim. Bunu yapmasını beklemiyordum.
Bizde uslu çocuk diyorduk. Sinsi yılan.
Bir anda üstüne atlamamla sırtüstü uzandı ve gülmeye devam ederken şaşkın gözlerle bana bakmaya başladı.
"Gülme."
Uyarıma rağmen hala gülmeye devam ederken dudaklarımı dudaklarına yaslayıp öpmeye başladım. Gülmeyi kesip öpüşüme karşılık verdi. Dudaklarımı dudaklarından ayırdığımda ikimizde kocaman gülümsedik. Dudağına son kez kısa bir öpücük kondurdum ve üstünden kalkıp yanına uzandım.
"Neden ısırdın?"
Selim'in sorusuyla kıkırdadım ardından cevap verdim.
"Uyurken üstüme çıkmıştın ve beni ezmiştin. Üstelik seni uyandırmaya çalıştım ama uyanmayınca seni ısırmakla tehdit ettim. Uyanmayıncada ısırdım."
Söylediğim kelimelerden sadece biri dikkatini çekmiş gibi sordu.
"Üstüne mi çıkmıştım?"
"Evet."
"Ben?"
"Evet sen. Ama çok tatlıydın."
"Şimdi değil miyim?"
"Yooo şimdide çok tatlısın."
Gülümseyebildiği kadar gülümsedi. "Öyleyim tabii, ne sandın?"
Söylediğine kıkırdayıp yatakta doğruldum. "Hadi saat çok geç oldu. Üstelik acıktım."
O da yatakta doğrulup "Bende acıktım." dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Sabır Lazım
Roman pour AdolescentsEylül Altın 15 yaşındayken bir mazoşist olan Selim Kanlı ile tanışır. Bir süre sonra sevgili olurlar ve Selim kendine zarar vermeyi azaltır. Hayatları mükemmel bir şekilde devam eder. Ta ki o güne kadar. Bir gün beraber bir trafik kazası geçirirler...