23. Bölüm: Baharı Getiren Kadın

76 9 8
                                    

21/03/2016

"Eylül." diyordu bir ses. Ses uzaktan yankılar halinde kulağıma ulaşıyordu. Bu da kimdi?

"Eylül," ses gittikçe artıyordu. "Kalksana."

Yavaşça gözlerimi araladım. Bir ses hala adımı sesleniyordu. Bir kaç saniye ardından bu kişinin Selim olduğunu anladım.

Mırıldanarak uyku sersemi bir şekilde arkamı döndüm. Tam karşımda, yatağın yanına, çenesini yatağa yaslamış sevimlice gülümsüyordu.

"Günaydın." dedi ayağa kalkarken.

"Günaydın."

"Neden buradasın?" diye sordum gözlerimi ovuştururken. Ellerimi gözlerimden çektiğimde üzerime doğru eğildi. "Öncelikle odana izinsizce girdiğim için özür dilerim." Bir elini yanağıma koyup okşadı. Elinin sıcaklığını hissedince gülümsedim. Gülümsememe gülümsediğinde devam etti. "Bugün Baharı Getiren Kadın'ın doğum günü."

Bugün benim doğum günümdü.

"Doğum günün kutlu olsun Baharı Getiren Kadın." Deyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Dudaklarımız bir kenetlenip bir ayrılırken ellerimi gömleğinin yakalarına götürüp sertçe çekiştirdim. Üstüme düştüğünde bir anlığına öpmeyi kesti. Şaşkınlıkla bana baktı. Sırıttığımda o da sırıttı ve tekrar öpüşmeye başladık.

Dili dudaklarımın arasından geçmek isteyince izin verdim. Her saniye yakalarındaki ellerim onu daha çok kendime çekiyordu. Daha fazlasını istiyordum.

Onu üstümden ittirip yana düşmesini sağladım. Üstüne çıkıp dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Dudaklarım yavaşça çenesine, ardından boynuna indi. Bana daha çok yer açmak için boynunu yana eğdi. Bu hareketiyle kafayı yedim. Adem elmasını öptüğümde kesik iniltiler çıkardı. Bu içimdeki ateşi harlarken gömleğinin bir kaç düğmesini açmak için geri çekildim. Bir düğmesi zaten açık olduğundan sadece iki tane açmıştım. Açarken gözlerim onu inceledi.

Bir eli yastığı sımsıkı tutarken diğeri saçlarımdaydı. Aldığı zevk yüzünden rahatlıkla okunuyordu.

Bir süre daha buna devam ettim. Son olarak kalbinin üstüne bir öpücük kondurdum ve üstünden kalktım.

Bana kalsa çok daha ileri giderdim ancak Selim'le sadece bu kadar ileri gidebiliyorduk. O buna kendini hazır hissetmiyordu ve bende ona bu konuda asla karışmıyordum.

Gerçi erkenci olan bendim. Daha bugün 16 yaşıma giriyordum.

İkimizde bir süre yan yana yatıp nefeslerimizi düzene soktuk. Selim derin bir nefes alıp bana doğru döndü. Bir elini yanağıma koyup baş parmağıyla elmacık kemiğimi okşadı. "Seni çok seviyorum."

Gülümsedim. "Bende seni çok seviyorum." dedim. Elini sırtıma koyup beni kendine çekti. Sıkıca sarılıp saçlarımın arasına öpücük kondurdu.

"Sana istediğin şeyi veremediğim için üzgünüm." dedi bir anda. Başımı hala çıplak olan göğsünden kaldırdım. "Selim," dedim kızgınlıkla. "Benden istemediğin bir şey için özür dileme."

"İstemiyorum değil, hazır değilim."

"Her neyse işte." Yatakta doğruldum. Gözlerinin içine baktım. "Hazır olmadığın bir şeyi senden asla istemem."

Bana Sabır LazımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin