28

5.5K 472 193
                                    

Oylarımızı ve yorumlarımızı unutmayalım lütfen, çok önemli.

"Kanka, nasıl olmuşum?"

Kendi etrafımda bir tur dönerek Devrim'e baktım merakla. Gözlerini saniyelik olarak telefonundan çekti ve beni süzdü. "Güzel olmuşsun." Sinirle ayağımı yere vurarak bağırdım "Daha önce giydiklerime de aynısını dedin amına koyayım!"

"Çünkü hepsi de güzeldi mal!" Aynı şekilde bana bağırdığında elimi burun kemerime götürerek sıktım. "Neyse, sakinim. Bugün önemli bir gün ve kendime hâkim olmam gerekiyor." Ardından son kez aynadan bakarak telefonumu ve anahtarlarımı kot ceketimin cebine sıkıştırdım. "Sana aldığım zincir kolyeyi de tak." Bana hatırlattığında masamın üzerinde duran zinciri boynuma geçirdim. Kot takım giymiştim, içine de normal baskılı bir beyaz tişört. Bence zibidi gibi gözükmüyordum çünkü emin olun dolabım daha saçma şeylerle doluydu.

"Tekrar parfüm sıksam mı?"

"Şişeyi üzerine boşalttın, yeter be!" Bu çocuk bugün çok sinir bozucuydu. Akif hoca ile arası mı bozuktu anlamadım ki. "Devrim, gelmeyeceğinden emin misin?" Sabahtan beri 'ben gelmeyeceğim, sana iyi eğlenceler' diyip duruyordu. Kafasını sallayarak benim yatağıma uzandı boylu boyunca. "Akif, bana gelecek." Şimdi anlaşılmıştı derdi, sevgili kocasını bırakıp da gelmezdi tabii. "Asıl size iyi eğlenceler kanka, malûm ateşli bir gece olacak gibi." İmayla konuşarak güldüğümde yastığı kaldırdığı gibi bana attı. Kenara doğru kayarak kurtulurken kapıya doğru yürüdüm ve ona öpücük attım. "Hadi ben kaçtım!"

"Sakın kendini rezil etme!"

Ben kendimi rezil mi ediyordum sanki? Oldukça doğal davranıyordum yine suçlu oluyordum ya. Sporlarımı giyerek çıktığımda Doğukan'ların sokağına yürümeye başladım. Kapılarının önünde futbol oynayan çocukları görebiliyordum, aralarında parkta gördüğüm çocuklar da vardı.

"Aa, abi!" Parkta düşürdüğüm çocuk bana doğru koştuğunda elimi kaldırarak durdurdum onu. "Sarılma lan, üzerim kirlenecek!" Bunu dememle dişlerini göstererek gülümsedi "Sevgilinle mi buluşuyorsun yoksa?" Bacak kadar boyuyla sevgiliyi de biliyormuş beyefendi. "Yok ya, Doğukan abinlerin evine gidiyorum."

"Yani Doğukan abim mi senin sevgilin?" Neden konuyu sevgiliye bağlıyordu bu velet? "Yakında sevgili oluruz gibime geliyor ama hayırlısı." Yerden bitme çocukla muhabbet ettiğime inanamıyordum. "Seni Özkan abime söyleyeceğim!" Haydaa, ağzımdan laf mı almıştı şimdi bu? Ellerimi cebime atarak bozuk para aradım. Şansıma birkaç bozukluk bulduğumda eğilerek ona uzattım "Al şunu, kapat konuyu bücür."

Önce elimdeki paralar baktı ardından yüzünü buruşturdu "Bu yetmez ki ama!" Zamanında biz bunlarla neler alıyorduk anasını satayım, nasıl yetmez? "İyi, vermiyorum o zaman." Elimi kapatacağım sırada bir anda paraların hepsini aldı "Tamam ya alayım ben yine de." Kendi küçüklüğümü görüyordum bu velette. Gülümseyerek göz kırptım "Güle güle, ufaklık." Dedim, ardından Doğukan'ların binasından içeriye girdim. Kapı açıktı zaten, hızla merdivenleri çıkmaya başladım. Doğukan balkonda sürekli çay ve sigara içtiği için kaçıncı kat olduğunu biliyordum.

Kapıya ulaştığımda götürdüğüm ayakkabılar tanıdıktı. Benden önce herkes toplanmıştı ve en son gitmenin hissi çok boktandı. Derin bir nefes alarak kapıyı çaldığımda ellerimi önümde birleştirerek beklemeye başladım. Saniyeler sonra kapı açıldığında tanımadığım bir adamı görmeyi beklemiyordum. Karşımda bildiğiniz kirli sakallı kumral bir adam duruyordu. Yanlış mı gelmiştim acaba? "Buyur?" Tek kaşını kaldırarak sorduğunda "Şey," dedim "Doğukan evde mi?" Kafasını sallayarak onayladı beni. "Evde de, sen kimsin?" E bu çok korkutucu olmaya başlamıştı ama!

10 NUMARA | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin