37

4.4K 387 130
                                    

Oy ve yorumları unutmayın lütfen.

Yatakta nefes nefese kalmış ben şimdi korkudan hiç nefes alamıyordum. Doğukan elini arkasına doğru saklarken abisinin karşısından çekilmedi. Belki içeriye girsin de istemiyor olabilirdi. Fakât beklediği olmadı abisi sert sesiyle "İçeriye gir." Dedi. Doğukan derin bir nefes alarak "Lavaboya gidip geleceğim." Diye söylendi, böyle bir durumda bile olsak gitmesi gerektiğini biliyordum.

Kenara çekildiğinde abisi öfkeyle onun gözlerine bakarak içeriye girdi. Doğukan kapıdan çıktığında odada ikimiz kalmıştık. Bu durum beni gererken oturduğum yerde ellerimi kucağıma koydum ve oynamaya başladım. Özkan ellerini beline koyarak odada dolanmaya başladığında babasından azarı yiyen çocuklar gibi hissediyordum.

"Şey,"

"Sen ağzını bile açma sakın!" Bu kadar sert konuşmaya gerek var mıydı ki? Korkuyla yerime sinerken Doğukan'ın bir an önce gelmesi için dua etmeye başladım. "Bir boklar döndüğü belliydi de, hata bende. Engelleyemedim!" Camın önüne geçerek durduğunda kollarını göğsünde birleştirdi. Ben ise kafamı kaldırıp yüzüne bakamıyordum.

Dakikalar sonra odaya Doğukan girdiğinde kapıyı kapattı. Ona doğru baktığımda bana güven verircesine baktığını görmek içimi az da olsa rahatlattı. "Bana bak!" Özkan dişlerinin arasından sinirle konuştuğunda Doğukan bakışlarını ona çevirdi. "Sen bu evde nasıl böyle bir şeye cesaret edersin lan?!" Çatılı kaşlarıyla birlikte o kadar sert duruyordu ki korkularım tekrar çoğalmıştı.

"Abi," dedi sakin kalmaya çalışarak "Nerede ne yapacağımı biliyorum, sandığın gibi bir şey de olmadı." Haklıydı, durmuştuk zaten ilerisi olmamıştı ki. "Bana maval okuma Doğukan! Kimi kandırmaya çalışıyorsun sen?" Doğukan'a doğru birkaç adım attığında "Seni evde bırakıyoruz çocuklara sahip çık diye, sen-" bir anda sözünü kesti. Devam etse iş kötü yere gidecekti, bunu biliyordu. "Çocuklar dışarıda abi, sen beni ne sanıyorsun?!" İkiside öfkesini zor zapt ediyordu. Tüm bunları suçlusu da yine bendim, salak gibi çocuk olmaz dediği hâlde üzerine gitmiştim.

"Tüm suç bende Özkan abi." Ayağa kalkarak konuştuğumda bakışlar bana döndü. "Onun suçu yok, benim başımın altından çıktı her şey." Özkan bana doğru yaklaşarak "Demek öyle?" Dedi, ellerimle tişörtümü iki yandan sıkarak korkuyla titremeye başladım. Sanırım çok kötü dayak yiyecektim. "Onu korkutuyorsun!" Doğukan gür sesiyle önüme doğru geçerek abisine diklendiğinde  "Aklıselim davranmadım, hata bende. Döveceksen şimdi döv, kovacaksan da şimdi kov." Dedi cesur olmaya çalışarak ama içten içe bunların hiçbiri olsun istemediğini biliyordum.

Özkan bir anda elini havaya kaldırdığında Doğukan'ın yanağına doğru tokatı geçireceğini anladım. Fakât havadaki eli titrediğinde kendine hâkim olarak geri indirdi elini. "Ulan..." Sabır dilenerek Doğukan'a doğru bir adım attı ve tam karşısına geçerek onu yakasından tuttuğu gibi kendine çekti. "Madem böyle bir şeyi istiyordun, bana söyleyecektin lan!" Abisinin aslında ondan sakladığı için kızdığını fark ettiğimde kaşlarım havalandı. "Nasıl söylenir bilemedim." Açıkça itiraf ettiğinde abisinin onu anladığının farkındaydım.

İşaret parmağını kaldırarak sert sesiyle konuştu Özkan "Seni her şeyden sadece ben koruyabilirim Doğukan, ya kapıda annem olsaydı? Ya Cengiz abin olsaydı? Olacakları düşünebiliyor musun oğlum?" Doğukan kafasını eğdiğinde "Haklısın abi, özür dilerim." Dedi mahcup sesiyle. İçim bir kötü olmuştu şimdi, kendimi fazlalık gibi hissediyordum çünkü yanlışı ben yapmıştım. "Sorun kimi sevdiğin değil, nerede ne yaptığın. Kendini hiç düşünmeden nasıl tehlikeye atarsın hâlâ aklım almıyor lan!" Geriye doğru çekilerek derin bir nefes aldığında bakışları bana kaydı. Hızla kafamı eğerek gözlerimi kaçırdım ondan.

10 NUMARA | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin