36

5K 399 142
                                    

Bölüm kuduruk Arel içerecektir.

Derin bir nefes alarak kapıyı çaldığımda heyecanlı bir şekilde beklemeye başladım. Umarım yine abisi açmazdı kapıyı ya da açsın, Özkan abi gayet mükemmel bir insandı. Tamam çok muhabbet etmedim onunla ama Devrim'i düşüren bir insan benim de kalbimi fethetmiştir.

Çok geçmeden kapı açıldığında annesini görmemle benim şifad-ı eşgal değişti. Çünkü ben ona kaynanam gözüyle bakıyordum ve ister istemez elim ayağıma karışıyordu. "Hoşgeldin oğlum." Otuz iki diş sırıtarak karşılık verdim "H-hoşbuldum." E ben hep böyle kekeleyecek miydim ya? Rezillikten kafamı deve kuşu gibi kuma gömmek istiyordum.

"Gelsene içeriye yavrum." Kafamı sallayarak ayakkabılarımı çıkardım ve içeriye geçtim. Sürekli bu eve geldiğim için yanlış anlıyor muydu acaba? Elimdeki alışveriş poşetini kadına doğru uzattım "Şey..." Şey ne salak Arel? Ben neden cümle kuramıyordum anasını satayım ya? Kadın elimdeki poşeti alırken "Niye zahmet ettin oğlum?" Diye söylendi. "Ne zahmeti anneciğim?" Ne? Ben anneciğim mi demiştim az önce? Ellerimi iki yana salladım hemen "Ya özür dilerim anneciğim dedim ben ama sizi çok sevdiğimden yani." Kadın sorun yok dercesine kafasını salladı. "Sende Doğukan gibisin benim için, özür dilemene gerek yok yavrum." Ay senin ağzından bal damlıyor bal!

Sırt çantamın saplarından tuttuğumda "Doğukan'ın yanına gideyim ben o zaman, film izleyecektik." Dedim. Kafasını sallayarak onayladı beni "Odasında uzanıyor, git bak bakayım." Gülümseyerek yanından ayrıldım ve odasına doğru yol aldım. Koridorun sonundaki odada Özkan ile birlikte kalıyordu. İnşallah abisi evde yoktu, amin.

Kapıya tıklattığımda Doğukan'ın odun sesini duydum "Kimsin?" Gözlerimi devirerek "Pizzacı!" Diye seslendim. "Pizza sevmem!" Kapıyı bir anda açarak içeriye girdim, ciddi miydi bu çocuk? Yatağa uzanmış, sırıtan tipiyle bana bakıyordu. "Ne demek pizza sevmem?" Kızgınlıkla konuştuğumda omuzlarını silkti "Karışık malzemeli yemekleri sevmiyorum." Senin ben damak tadına sokayım canım ya...

Kafamı olumsuzca sallayarak sırt çantamı çıkardım. "Bilgisayarımı getirdim, içinde bir sürü film var. Oyun da var gerçi, hangisini istersen." Kaliteli vakit geçirmek istediğini söyleyip duruyordu. Beyimizi memnun edecektik ne yapalım? "Oyun ne varmış?" İlgiyle sorduğunda bilgisayarımı elime alarak yanına doğru ilerlemeye başladım. "Bence eskiye dönelim biraz, Counter strike oynayalım mı?" Gözleri birden ışıldadığında şaşırdım, bana bile böyle bakmadın vicdansız!

Yana doğru kayarak bana yer açtığında tek kaşımı kaldırdım "Yatakta nasıl oynayacağız lan?" Yanaklarını şişirerek ofladı "Yatmaya çok alıştım, beni kaldırma kurban olduğum." Çok içten söylemişti, ben buna kıyamazdım şimdi. Yanına giderek uzandığımda memnun bir şekilde gülümsedi. Bende bilgisayarımı açmaya başladım o sırada. "Alnın iyi görünüyor, iz kalmayacak gibi." Kolunu geriye doğru atarak omzuma koydu. "Kalırsa da sıkıntı değil, yatar çıkarız baba." Son dediğiyle gülerek ona çevirdim kafamı. "Baban mıyım sahiden?"

"Höst lan, o kadar da değil!" Bak bak nasıl gururuna dokunuyordu beyefendinin. Elimi uzatarak saçlarını karıştırdım "Bu ilişkide baba sensin. Unuttun mu daddy?" Daddy kelimesini cilveyle söylediğimde kasılmıştı yine. "La havle." Hiç haz etmiyordu bu kelimeden ama ben çok seviyordum. Gülerek açılan bilgisayara döndüm "Şimdi oyun mu oynayacaksın?" Ona bakmadan konuştuğumda "İki kişilik oynayalım dedi." Aklıma ateş ve su geldiğinde birden onu oynamak istedim.

Google'a girerek ateş ve su yazdığımda "Ciddi misin?" Diyerek bana inanmayan gözlerle baktı. "Evet, maziye gidiyoruz işte." Omzundaki eliyle okşadı kolumu "İyi bakalım, oynayalım."

"Ama ateş ben olacağım!" Çocuksu bir şekilde konuştuğumda bu sefer eliyle saçlarımı karıştırdı. "Ol yavrum, ol." Arkadaşlar bir saniye, eriyip geleceğim ben. Hasta olmak buna yaramıştı he, pek bir uysaldı. Oyuna girdiğimde ikimizde tuşlara basmaya başladık. Beklenmedik bir şekilde iyi oynuyordu, iyi olmadığı tek şey ingilizceydi galiba.

10 NUMARA | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin