Arel'in ağzından*
Smut vardır.Hayvan gibi herifi tutmuş eve sokmaya çalışıyordum. Ne yemiş içmişti de bu kadar gelişmişti bilmiyordum ama omzum çürümüştü şuan. Bizim kapının önüne geldiğimizde derin bir nefes alarak aralık olan kapıyı açtım. Benden destek alan beden içeriye doğru kendini attığında ayakkabılığa çarpması ile acıyla inledi.
"Bu sikimin burda ne işi var lan?!" Ayakkabılığa bağırdığında elimi onun ağzına götürerek kapattım. "Bağırma aptal! Annem uyanacak diyorum sana!" Bakışları ağzını kapattığım elime kaydığında bir anda dişlerini aralayarak ısırdı. "Ah!" Kısık bir inleme kaçtı ağzımdan, yüzüne hayretle baktığımda güldüğünü gördüm. Sarhoşken iyice çekilmez oluyordu bu...
"Arel! Bu sesler ne oğlum?" Annemin sesini duymamla hızla Doğukan'ı dış kapıdan geri itmeye çalıştım fakât o beni engelleyerek buna izin vermedi. "Gerizekalı!" Ona öfkeyle mırıldandığımda annemin çoktan koridor ışığını açarak bizi yakaladığını gördüm. "Neler oluyor burada?" Zavallı kadın pijamalarıyla karşımıza dikilmiş, uykulu gözleriyle bize bakıyordu.
Derin bir nefes alarak ellerimi belime koydum. "Anne, Doğukan sarhoş olmuş. Eve gidemiyor bu hâlde, bizde kalsın mı?" Eh, yalan söylemiş sayılmazdım. "Kalsın kalsın da, annesi merak eder çocuğu." Duvara sırtını yaslamış düşmek üzere olan Doğukan'ı zar zor kavrayarak konuştum. "Bir şey olmaz anne, ben hallederim onu. Hadi sen de uyu, özür dilerim gürültü için." Bir süre bizi izledi, ardından kafasını olumsuz bir şekilde sallayarak odasına doğru ilerlemeye başladı. Kıçımdan ter akmıştı anasını satayım...
Dağ ayısını benim odama götürmeye başladım. Rahat durmuyor, sürekli gülüyordu. Sonrasında bana bakıp gerçek miyim diye yüzüme dokunup duruyordu. Sabır dilenerek güç bela onu odaya soktuğumda "Ya Allah!" Diyerek yatağımın üzerine fırlattım. Evet bunu yaptım, çünkü fıtık olmuştum. Yataktan gelen gıcırtılar hiç iyiye işaret değildi.
Doğukan kollarını iki yana açarak tavana doğru baktı. "Vay, manitam beni eve attı lan!" Gözlerimi devirerek yanına doğru ilerlemeye başladım. "Kaç şişe içtin sen? Leş gibi alkol kokuyorsun." Yüzümü buruşturarak yatağın kenarına oturduğumda bana doğru döndü. "Valla beşten sonrasını saymayı bıraktım gülüm." Gözlerimi irice açtığımda "Yuh!" Nidası çıktı dudaklarımdan, kaza yapmadan buraya gelebilmesi mucizeydi.
"Sarhoş olmasan kapıma gelmeyeceksin yani?" Sarhoş adama da trip atılmaz be Arel! Elini bana doğru uzatarak dizimi kavradı "Ya Demir itini öldürecektim yada kendimi. Kafayı bulmam gerekiyordu yavrum." Dizimi okşamaya başladığında derin bir nefes alıp verdi. "Sen benimsin lan!" Bir anda yükseldiğinde ödüm bokuma karıştı. Yerimden sıçradım ve korkuyla ona baktım. "Ne bağırıyorsun amına koduğum?!"
Sinirle çıkıştığımda dişlerini göstererek gülümsedi. "Korktun mu sen len?" Muzip bir tavırla kolumdan tutarak çekti beni. "Gel şöyle yamacıma da azıcık seveyim seni." Ben tepki veremeden başımı göğsüne bastırdı ve kollarını bedenime doladı. "Nefes alamıyorum lan!" Dediğimi umursamadan başımın üzerini öptü. "Ben nefes olurum sana, ağlama."
Sarhoşken aptal aşığa dönüyordu ama normalde odunun tekiydi gerizekalı. Sırtımı okşamaya başladığında kafamı hafifçe kaldırarak yüzüne bakmaya çalıştım. Gözlerini kapatmış, huzurla gülümsüyordu. Bu görüntü beni de gülümsetirken kendimi tutamayarak dudaklarımı çenesine bastırdım ve uzunca öptüm. Geri çekildiğimde kafasını eğmiş gözlerime baktığını gördüm.
"Seveyim mi seni burada?" Dediği şey üzerine dudaklarımı büzdüm. "Bilmem, sever misin ki?" Bir elini çeneme koyarak kafamı iyice kaldırdığında dudaklarını benimkilere bastırdı. Özlediğim sıcak dudakları karşısında gözlerimi kapatarak ona teslim oldum. Birbirine aç kalmış bedenlerimiz en ufak bir tensel temasta kendimizden geçmemize neden oluyordu.
Büyük bir açlıkla öpüşmeye devam ettik, dillerimiz hızla yerini bulmuştu bile. Uzun süredir ayrı kalan yapboz parçaları tamamlanmış gibiydi. Doğukan, dirseği yardımıyla doğrularak üzerime çıktığında bir anlığına dudaklarımız ayrıldı. Ay ışığının altında parıldayan gözleri öyle güzel bakıyordu ki kollarımı boynuna doladım. Burunlarımız birbirine değerken "Dinime imanıma çok özlemişim." Dedi tek nefeste.
Aynı şekilde bende fısıldadım "Ben kadar özlemiş olamazsın." Kafasını boynuma doğru eğerek dudaklarını tenime bastırdığında dilini hissettim önce. Adem elmama kadar her yerimi yalayarak öpmeye, ardından emmeye başladı. Saçları gıdıklanmama neden olurken ellerinin tişörtümden süzüldüğünü hissettim. Belimi okşayarak yukarılara çıkmaya başladığında bende ensesinden tutarak iyice kendime bastırıyordum onu.
Tişörtümü yukarı doğru sıyırdığında geriye çekilerek açıkta kalan gövdeme baktı. Dudağını yalayarak konuştu "İzlerimi bırakmak istiyorum." Tek kaşımı kaldırarak ellerimi alt pijamama götürdüm ve aşağıya doğru sıyırdım. Ortaya çıkan uzvuma büyük bir dikkatle baktıktan sonra titrek bir nefes verdi. "İzini bıraksana." Dedim istekle. Kafasını eğerek penisimin başını bir anda ağzına aldığında "Siktir!" Diyerek inledim. Çok hızlıydı, öyle ki ıslak sesleri odada yankılanıyordu.
Beni şiddetle çekerek emmeye başladığında azı dişlerini hissediyordum. Bu durum karşısında ellerimi omuzlarına koyarak sıktığımda kafasını yana yatırarak daha çok yerleşti. "D-Doğu!" ismiyle inledim, beni çekmeye devam etti. Şimdiden ter içinde kaldığımı hissediyordum ama o durmuyordu. Büyüyen şişliğim bu duruma karşı koyamıyordu.
"Mmh..." Doğukan'ın ağzından çıkan inleme üzerine iki elini kaldırarak kalçama götürdü ve beni iyice ağzına bastırdı. Tam bu anda kendimi tutamayarak içine boşaldığımda bunu umursamadı. Her yerimi yaladı, dilini kasıklarımda hissediyordum. Yavaş yavaş yukarılara çıkarak tenimi dişliyor ve inlemelerimi çoğaltıyordu.
"İçine gireceğim." Bunu söyleyerek geri çekildiğinde hızla giydiği pantolonun düğmesini ve fermuarını açtı. Ortaya çıkan görüntü yutkunmamı sağlarken derin bir nefes aldım. Bacaklarımı kaldırarak iki yana açtığında "G-genişletmedin!" Diye çıkıştım. Kıçımı yırtmak istiyordu herhalde. Omuz silkerek dilini kalçama doğru götürdü ve deliğimden içeriye soktu. "Hassiktir!" Bu nasıl bir kendinden geçmeydi lan? Islak darbeler bırakarak içimi okşamaya başladığında kafamı geriye atarak inledim.
Annemin içeride olduğu düşüncesi beni korkutuyordu. Ellerimle ağzımı kapattığımda dilini çıkartarak "Yeterince ıslandı." Dedi, "Şimdi benim sıram." İki yana açtığı kalçamdan içeriye aletini soktuğunda gözlerimi irice açarak dişlerimi sıktım. İçim genişlememişti, sadece rahat hareket etmesi için ıslaktı. "Şerefsiz!" Kendini düşünüyordu tabii. "Söyle yavrum." Arsız arsız konuştuğunda benim tepki vermeme izin vermeden hareket etmeye başladı.
"Sokayım sana ya!" Ellerimle yüzümü kapatarak inlediğimde gülüş sesini işittim. Sarhoş hâlinden eser yoktu, bir anda canlanmıştı. Hareket hızı artarken içimin tamamen onunla dolduğunu hisettim, bağırsaklarım bile yanıyordu. "Darlığın öyle güzel ki, içine kazınmak istiyorum." Yüzüme yaklaşarak konuştuğunda ellerimi yumruk yaparak yüzümden çektim. Gözlerim dolu dolu olmuştu, yüzüme bakarak iç çekti. Ardından vuruşları şiddetlendiğinde içimde büyüyen şişliği sığmıyordu.
"Güzelim." Dedi, kendimden geçerek inledim. "Arel'im." Tekrar konuştuğunda dudağımı ısırdım. Alev alev yanıyordum şuan, zevk suyum tekrar gelmişti. Doğukan hırıltılı bir nefes vererek içime boşaldığında inlemesi kulaklarımda yankılandı. Tamamen onun menisi ile kaplanmıştım, ellerimi tutarak başımın üzerinde birleştirirken nefes nefese kalmış bir şekilde üzerime eğildi. Dudaklarımız birbirine değerken alnını alnıma yasladı.
"Sabaha kadar benimsin." Gözlerimi kapatarak dudaklarına ıslak bir öpücük bıraktım. "Sabaha kadar benim ol." Aynı tonda fısıldadığımda hiç beklemeden dudaklarımızın arasındaki boşluğu kapattı.
Bu gece aşırı vahşi ve istekliydi, sabaha kadar leşimin çıkacağını biliyordum fakât bu ayrılığın acısını sonuna kadar çıkaracaktım.
-------
Allahueeekbeeerrr ben geldim. Tüm kitapların bölümü smuttu ve benim hiç yazasım yoktu ondan beklettim. Neyse canım 60 bölüm atmışım, azıcık da siz bekleyin ksgskshdkshskjdOylar ve yorumlar düşmesin, kırarım belinizi ha. 🐺
Arel'in götü için saygı duruşu gençler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
10 NUMARA | BxB
Teen FictionDogukan58: Kafam güzel, her zaman güzel, sen daha güzelsin ama. Texting/Düz yazı Not: +18 ve bir o kadar da kekoluk içerikli bir gay kitabıdır.