Serseri 2

BÖLÜM- 21

🔪

Canerle konuştuktan bu yana birkaç saatin geçtiğine emindim. Her ne kadar içim içime sığmasa da ne bir hareketlilik ne de bir ses vardı

Ürkütücü derecede fazla sessizlik vardı...

"Sırtım felaket acıyor" Canerin sesiyle bakışlarımı yerden çekerken sandalye de hafifçe kıpırdandım

"9 gündür sandalyede dur da göreyim seni. Kalçam düzleşti resmen"

"İşemek için de mi kalkmadın?" Dalga geçtiğini düşünürken ciddi olduğunu fark etmemle gözlerimi devirdim

"Yok Caner olduğum yere yaptım kokuyu almıyor musun? Çok mu sert vurdular kafana anlamıyorum ki" Caner de gözlerini devirirken ayaklarını öne doğru uzattı

"Kafama vurmadılar ki iğne yaptılar" kaşlarımı kaldırarak başımı omzuma doğru yatırdım

"İğne mi? Kimse yok muydu sokakta?" Şirince sırıtarak omzunu silkti

"Gece yarısı bardayken arka kapıdan çıkmıştım. O kapıyı pek kişi kullanmadığından kimse yoktu" biz kuzen miydik gerçekten?

"Salak" birşey söylemek için ağzını açtığında kapıdan içeri giren Yağız'la dudaklarını birbirine bastırdı

"Hasret giderdiniz mi?" Sırıtarak koltuğa oturduğunda Caner de sırıtıp başıyla onayladı

"Evet. Çikilotarellamı çok özlemişim"

"Çiki ney?" Yağız'ın şaşkın sesiyle kaşlarımı çattım

(Çikilotarella yazdıktan sonra gerçeğini unutan ve doğrusunu bulmak için google'a yazan ben xnhxkshsbzksbmsh)

"Çikolata ve nutellanın karışımı sen anlamazsın" Yağız'ın şaşkın bakışları Caner'in üzerinde gezerken başını iki yana sallayarak bir ayağını kaldırıp dizinin üstüne koydu

"Doğrusu Semihin bu kadar dikkatsiz oluşu beni hayal kırıklığına uğrattı Caner" söylediği şeye anlamayarak kaşlarımı çatarken Caner de benden farksız değildi

"Ne?" Gülerek başını iki yana sallayıp elini saçlarının arasından geçirirken bu kadar rahat ve sinir bozucu oluşu gözlerimi devirmeme neden olmuştu

"Semih de benim kadar olmasa da zeki birisi. Tişörtünün yakasına gizlediği kamerayı ve üzerine yerleştirdiği gps'i düşünemeyip bulamayacağımı mı sandı? Ne kadar üzücü" Caner gözlerini kocaman açmış, gergin bir şekilde Yağız'a bakarken ben ise şok olmuş bir şekilde Canere ve Yağız'a bakıyordum

"Sen...nereden-"

"Nereden mi biliyorum? Doğruyu söylemek gerekirse tahmin etmiştim ama pek kesinlik vermemiştim bu duruma. Fakat ben yokken Ecem'e herşeyi öteceğini bildiğimden konuşmalarınızı duymak için sırtına bir cihaz yerleştirdim. Sırtındaki acı da kenarları biraz keskin olduğundan büyük ihtimal ondandır."

Buradan kurtulacağımı düşünmemin verdiği mutluluk ve heyecan yerle bir olurken içime titrek bir nefes çekerek omuzlarımı yenilgiyle indirdim

"Ama ben kaosu çok severim bu yüzden hiçbirine dokunmadım" hızla başımı kaldırarak Yağız'a bakarken anlamsızca kaşlarımı çattım. Öne doğru eğilip ikimize birden bakarken bakışları sertleşmişti

"Ve sizi temin ederim ki buraya geldikleri zaman mutlaka en az birinizin canını alıcam. Ecem'in ihaneti de dahil tabi"

"Ne ihanetinden bahsediyorsun ya sen!?" Öfkeyle bağırmamla hızla ayağa kalkıp önümde eğildiğinde hızlı hızlı aldığım nefeslerle göğüsüm inip kalkıyordu