🧸
Yağızla aramdaki mesafeyi korumaya devam ederken ıssız bir ormanda oluşumuz beni korkutmuştu.Bu gerçekleri öğrenmem için bir şans olabilirdi ve ben bu şansı kullanmak istiyordum. Telefonumu sonra da alabilirdim...
Yağızın durduğu yeri görmemle arabayı hemen durdurdum. Yağız arabadan inmiş yürürken bende sessizce arabadan indim. Gözümü ileriye dikerek kıstığımda gördüğüm depoyla kalbimde ufak bir hızlanma oldu
Depoda ne işi vardı ki?
Havanın karanlık oluşu önümü görmeme engel olurken yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Sesler her adımımda biraz daha artarken en sonunda deponun hemen karşısındaki ağasın arkasına geçerek dinlemeye başladım.Gördüğüm görüntüyle gözlerim ve dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken Yağız'ın yanına gelen siyah giyinimli adamlarla derin bir nefes aldım. Kalbim korkuyla hızla çarparken gözlerimi sımsıkı kapattım ancak görüntü bir türlü gitmiyordu
Yağız'ın elinde tuttuğu silahın görüntüsü...
"Bana ihanet edenlere ne olduğunu unuttun sanırım Efe?" Dolan gözlerimi açmış tekrar depoya baktığımda sandalye de kanlar içindeki adam başını iki yana salladı ağlayarak
"Zorladılar beni...çocuğumla tehdit ettiler" Yağız öfkeyle silahı adamın kafasına dayarken ellerimi dudaklarıma kapattım
"Ben yer altı mafyasının en korkulan adamı, 'ölüm meleği' unvanı almış biriyim Efe. Bana komplo kurup öldürmeye çalışmak yerine anlatsaydın şu an çocuğun güvende olurdu. Sende yaşıyor olurdun tabi..."
Birden patlayan silah sesiyle birlikte dudaklarının arasından çıkan çığlığa engel olamamıştım. Bakışlar bir bir benim olduğum yere dönerken arkamı döndüğüm gibi koşarak arabaya ilerleyip şoför koltuğuna geçtim. Titreyen ellerimle kontağı çalıştırdığım gibi son gaz sürerken kalbim deli gibi atıyor, nefes almakta zorlanıyordum. Etraf o kadar karanlıktı ki yüzümü görüp göremedikleri konusunda endişeliydim
Bu gerçek olamazdı.
Bu kadar bela çeken birisi olmak sinirlerimi yerle bir etmişti artık. Dikiz aynasına yansıyan araba farıyla gözlerimi aynaya diktim. Arkadan gelen arabayı gördüğüm gibi gözlerim korkuyla açılırken gaza biraz daha bastım.
Korkuyordum...
Deli gibi korkuyordum...
Patlayan silah sesiyle gaza daha da yüklenirken korkudan titremeye başladım artık. Onları bir an önce atlatmam lazımdı, yoksa benim sonun o adamdan beter olabilirdi.
Ormandan çıktıktan sonra düz gitmek yerine sürekli farklı sokaklara girerken, görülmedikleri zaman rahatlayarak hızımı düşürdüm biraz. Birden sağ taraftan çıkan arabayla birlikte korkuyla direksiyonu sola kırarken son bir silah sesi ve arka camın patlaması...
Başımı sertçe cama vururken, kaşımdaki acıyla birlikte akan kan çeneme doğru yavaşça süzülmeye başladı.
Gaza bastım, deli gibi sürmeye başladım. Korku benliğimi ele geçirirken kendimi kontrol altında tutup sakin kalmak için zorladım. Bunları atlatmam için bana acil bir plan lazımdı.
Arabayı dar bir ara sokağın önünde ani bir frenle durdurup inerken, koşarak arabanın üstüne çıktım ve ara sokağa girdim. Gözüm beynime akın eden anıyla birlikte hüzün dolarken daha fazla zaman kaybetmemek için kendimi toparlayarak ayağımı çöp konteynırının tekerleğine koyup kendimi yukarı çektim. Duvarın üstünde birkaç saniye oturduktan sonra yaklaşan ayak sesleriyle birlikte kendimi duvardan aşağı attım
Bora'ya birlikte polisten kaçarken atladığımız yerdi burası...
Burkulan bileğimdeki acı gün yüzüne çıkarken yüzümü buruşturup inlememek için dudaklarımı birbirine bastırıp olabildiğince hızlı bir şekilde sokaktan çıkıp etrafı kontrol ettim. Yan taraftaki eski bir binaya girerek merdivenleri çıkmak için ilerlediğimde, üstüne bastığım merdiven çürük olucak ki aşağı göçerek çıkardığı ses evin duvarlarında yankılandı.
Etrafıma bakarken, karanlıkta birşey göremediğin için elimi duvara koyarak salon olduğunu düşündüğüm yere girdim. Odaya girdiğim gibi karşımda gördüğüm şeyle korkuyla geri giderken ayağımın birşeye takılma sonucu geriye düşmüştüm. Başımı vurmamla inlerken korktuğum şeye bakmak için dirseğimden destek alarak ayağa kalktım. Beyaz örtüyü tuttuğum gibi kaldırırken gördüğüm şeyle gözlerimi devirdim.
Kim lambanın üstünü örterdi ki?
Üstelik lambadan başka birşey yoktu. Takıldığım şeye bakmak için arkamı döndüğümde yerde ufak bir çıkıntı olduğunu fark etmemle lambadan başka eşya olmadığına emin olmuştum. Beynime dolan düşünceyle korku bedenimi ele geçirirken kendimi koruyabileceğim birşey olmadığından girdiğim kapının önüne gidene kadar ilerledim sessizce
Ya bir deli yaşıyorsa burda...
Birden çıkıp bana saldırıp bıçaklarsa...
Hemen çıkmam lazımdı
Peşimde olan adamlardan çok, bu evde bir deliyle baş başa olduğum düşüncesi beni daha çok korkuturken etrafı kontrol edip evden çıktım. Arabayı bıraktığım yere sessiz adımlarla ilerlerken, arabayı görmemle son kez etrafıma bakıp koşarak arabaya ilerledim. Arabaya binecekken fark ettiğim detay beni dumura uğratmıştı.
Çünkü arabanın tüm tekerlekleri patlaktı...Etrafıma ne yapacağımı bilmez bir şekilde bakarken ilerde gözüme çarpan arabayla derin bir nefes verdim
Çalabilir miydim?
Daha sonra getirebilirdim tekrar.
Başka şansım olmadığından arabaya ilerleyerek, yerden aldığım taşla birlikte ön camı kırdım. Arabanın alarmı anında çalarken üstümdeki ceketi koltuğa serip, kapıyı açtığım gibi oturdum.
Kısa sürede arabayı çalıştırırken hızla gaza yüklenip eve sürdüm. Semihe ulaşmam lazımdıBana bu durumda sadece o yardım edebilirdi...
Hem Semih bu saatlerde uyumazdı ki
Eve ulaşana kadar hızımı hiç düşürmeden sürdüm. Eve vardığım gibi arabadan kendimi dışarı atarken kapıyı yumruklamaya başladım
Vücudum deli gibi sızlıyordu ve ayakta durmakta artık zorlanıyordum. Açılan kapıyla başımı kaldırdığımda Semihin şaşkın bakışlarını gördüm
"Ecem!"
"Semih yardım et...lütfen"
Yaşadığım o adrenalinden sonra bedenim kendine gelirken, yavaş yavaş tepki vermeye başlıyordu. Bacaklarım titremeye başladığında Semih hızla beni kucağına alarak salona götürdü.
Koltuğa yatırdığı gibi acıyla yüzümü buruştururken Semih hızlı adımlarla banyoya gidip elindeki pansuman aletleriyle geri geldi
"Sen...haklıydın. Seni dinlemem gerekiyordu" bakışlarındaki korku daha da artarken alnıma öpücük kondurdu
"Birazdan konuşucaz bunları Ecem... kendini yorma" gözlerimi kapatırken elimi kaldıracak halim bile yoktu artık. Bende Semihi dinleyerek ağzımı dahi açmadım ve kendimi uykuya teslim ettim.
🧸
BEKLENENDEN DAHA KÖTÜ BİR YAĞIZLA KARŞINIZDAYIM...BUNDAN SONRA NE OLACAĞINI, YAĞIZIN VE ADAMLARININ ONU GÖRÜP GÖRMEDİĞİNİ BİLMEYEN ECEM'İN SONU NASIL OLACAKTI?
İŞ İYİCE ÇIĞIRINDAN ÇIKARKEN DURUM ARTIK KONTROLDEN ÇIKMIŞTI
YAĞIZ'IN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖREN ECEM'İN YAPACAKLARI SADECE KENDINI DEĞIL AYNI ZAMANDA SEVDIKLERINI DE ETKİLEYECEKTİ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri 2
ChickLitTekrar araları bozulan Bora ve Ecem'in aşkı bu sefer imkansız mıydı acaba... Aşk mı nefret mi? Hangisini yaşayacakları belli olmayan bu ikili bir süre sonra olacak şeylerden dolayı kendilerini kurtarmak için herşeyi yapacakları bir duruma düşecekler...