BÖLÜM- 28

323 20 1
                                    

🌪

"Tetikte olun her an gelebilirler" Semihin sesinden sonra kısa bir an Bora'ya ardından yanında duran bana baktıktan sonra kolumdan tuttuğu gibi yanına çekmişti beni. Evde yaşananlardan sonra bana karşı koruma iç güdüsü daha da artmıştı. Bora bu hareketine karşı gözlerini değirmenle yetinse de birşey dememişti

"Ecem nişan almada oldukça iyisin. Çatıda etrafı kolaçan etmeni istiyorum" başımı sallayarak onayladığımda titrek bir nefes çektim içime. Hava kararmış Semih, Bora ve ben bir evde beklerken, Tuğra'nın adamları dışarda etrafı kolaçan ediyordu.

"Gel benimle" Semih elini sırtıma koyarak beni ilerlettiğinde merdivenlerden çıkarak yürümeye devam ettik. Bir odanın kapısını açtığında kaşlarımı çatarak Semihe döndüm

"Çatıya çıkmıyor muyduk?"

"Çatıya burdan çıkıcaz. Başka yerlere açılan gizli kapılara bayılıyorum biliyorsun" sırıtarak söylediği şeye gözlerimi devirerek odaya adımı attım. Birkaç adım atmıştım ki arkamdan kapanan kapıyla birlikte hızla arkamı döndüm

"Üzgünüm güzelim seni tehlikenin ortasına atamazdım" kaşlarımı çatarak kapı kolunu zorladığımda kilitli oluşu sinirlenmeme neden olmuştu

"Abi saçmalama istersen aç şu kapıyı"

"Bana güven Ecem. Herşey yolunda gidicek"

"Aç şu kapıyı!" Kapıya sinirle teknemi geçirdiğimde hiç umursamadan konuşmaya devam etti

"Eğer olurda birisi odaya girmeye çalışır... gardolabın kilidi duvardaki tablonun içinde saklı. Anahtarı al" uzaklaşan ayak seslerinden sonra sesli bir nefes vererek saçlarımı dağıttım. Burada oturup bekleyeceğimi düşünüyorsa çok yanılıyordu.

Hızla odada bulunan tek tabloyu astığı yerden alarak yatağın üzerine bıraktım. Elimle kağıt parçasını yırtarak yere attığımda içindeki anahtarı alarak ayağa kalktım. Dolabın kapağını açtığımda içindeki kıyafetleri görmemle etrafa baktım. Anahtar deliği yoktu ki burada? Kıyafetleri bir kenara attığımda hâlâ görememiş olmamla gözlerimi devirip dolaba vurdum. Çıkan sesle kaşlarımı çatarken bir kere daha vurdum hafifçe

Semih gerçekten gizli şeyleri çok seviyormuş...

Rastgele aldığım bir kazağı elime sararak derin bir nefes aldım. Yumruk yaptığım elimi dolabın iç kısmına geçirdiğimde ortada açılan delikle birlikte zafer edasıyla gülümsedim. Kapağı çıkardığı gibi gözümün önüne serilen silahlarla ufak çaplı bir şaşkınlık yaşamanın ardından kendime gelerek bie tane tabancayı belime yerleştirip iki kutu mermi aldım. Dışarda kaç kişinin olduğu belirsizken aldığım bu mermilerin fazla gelmesi için dua etmiştim. Kapağı geri kapatıp saçımdaki tel tokayı çıkartıp kapıya ilerleyerek deliğe yerleştirdim. Uzun uğraşlar sonucunda başarısızlık elde ettiğimde oflayarak geri çekildim

Filmlerde çok kolaydı...

Cama doğru ilerleyerek açtığımda başımı çıkartarak kısa bir an etrafa baktıktan sonra yan taraftaki odanın camının açık oluşuyla derin bir nefes alıp cama çıktım. Ne olur düşmeyeyim...

Tutunarak ayağımı diğer camın mermerine attığımda kısa bir an aşağı bakıp hızla önüme döndüm. Aşağı bakma Ecem...aşağı bakma. Kalp atışlarım kulaklarımda yankılanırken diğer ayağımı da mermere koyarak kendimi hızla odaya attım. Dizlerimin üzerine düştüğümde hemen toparlanarak ayağa kalktım ve kapıya ilerleyerek kulpu aşağı indirdim.

Kilitli!

"Semih seni öldürücem!" Ne yapacağımı bilemez bir şekilde etrafa bakarken duyduğum silah sesiyle hızla cama ilerledim. Dışarıya baktığımda karanlığın harmanladığı sokakta sokak lambasının ışığı altında koşan bir adam gördüm. Bir duvarın arkasına saklanarak etrafa bakarken başını kaldırıp benim olduğum yere baktığında kendimi hızla geriye çekmiştim ancak beni gördüğünü biliyordum.

Serseri 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin