🧸
"Bora versene şunu!" Sinirle eline doğru atıldığımda elini hızla yukarıya kaldırıp telefonumu benden iyice uzaklaştırdı"Önce özür dile" sırıtarak söylediği şeyle daha da sinirlenirken karnına yumruk attım ancak hiç etkilememiş, öylece yüzüme bakmaya devam etmişti
"Haklıyım bir kere özür falan dilemicem ver şimdi şunu" Gece Semihle beraber sabaha kadar pes oynadıklarından dolayı çok fazla ses yapmışlardı ve bu yüzden oldukça geç uyumuştum. Üstelik bugün Ada ve Azra'yla buluşacağım için zar zor erken kalkmıştım. İntikam olarak da Bora koltukta uyurken suratını nişan alarak oyun kolunu atmıştım ama hedef şaşarak oyun kolu kalçasına gelmişti
Oldukça haklıyım bence!
Beni uyutmazsalar oyun kolunu bir taraflarına yerler. Simdi ise çıkmak için telefonumu almam gerektiğinden Bora'yla uğraşıyordum yarım saattir
"Ecem. Ben senin kalçana oyun kolu atsam ne yapardın?"
"Yapacağın son şey olmasını sağlardım" tek kaşını kaldırdığında kollarımı göğüsümde birleştirerek dudaklarımı araladım
"Abi!"
"İspiyonculuk yapma Ecem biraz uğraş al telefonunu"
"Bora seni döverim!" Semih gözlerini ovuşturarak mutfaktan elinde kahve bardağıyla çıktıktan sonra ikimize de kısa bir an bakıp gözlerini devirdi
"Bora telefonunu Eceme geri ver de pes oynayalım. Rövanş yapacaktık" adam uykusuzluktan gözlerini açamıyor ama hâlâ oyun diyor...
"Pes ya pes!"
"Ben ne dedim?" Kaşlarımı çatarak yüzüne baktığımda yaptığı espiriyi sonradan anlayarak yüzümü buruşturdum.
"Seni abilikten siliyorum. Bora ver telefonumu" telefonumu elinde çevirip abime baktığında hızla boşluğundan faydalanıp koltuğa çıktığım gibi sırtına atlayıp telefonumu geri aldım. Sırtından indiğimde şaşkınlıkla bana bakarken zafer edasıyla sırıtıp kapıya doğru ilerledim
"Ben çıktım!" Ayakkabılarımı giydikten sonra evden çıkmamla anında soğuk rüzgar saçlarımı geriye doğru savurmuştu. Kabanımla önümü iyice kapatıp yürürken duyduğum sesle arkamı döndüm
"Ecem!" Ada gülümseyerek bana doğru ilerlerken yanıma gelmesini bekledim
"On iki de buluşacaktık ama saat on iki buçuğa geliyor. Sen tam vaktinde orda olursun diye düşünüyordum" her ne kadar buluşmak için ayarladığımız saati geçtikten sonra diğerleri gelse de ben tam vaktinde orda olurdum.
"Bora yüzünden çıkamadım bir türlü" kafeye doğru yürümeye başladığımızda yan bir şekilde bana bakıp imalı bir şekilde tek kaşını kaldırdı
"Neden?"
"Gece unutmadılar beni pes oynadıklarından dolayı bende oyun kolunu attım. Bora da özür dileyene kadar telefonumu bana vermedi"
"Özür diledin mi?"
"Haklıyım o yüzden hayır" gülerek başını iki yana salladıktan sonra sessizce yürümeye devam edip sonunda kafeye varmıştık. İçeri girdiğimiz gibi sıcak hava yüzüme vururken etrafa bakındım. Azra'yı gülümseyerek bana el salladığını görmemle yanına giderek masaya oturduk. Yanımıza gelen garsona sipariş verdikten sonra garsonun gitmesiyle Azra konuşmaya başladı
"Sonunda gelebildiniz"
"Kusura bakma Bora yüzünden geç kaldım" imayla tek kaşını kaldırdığında ilk başta Ada bunu yaptığında tepki vermesem de şimdi istemsizce gözlerimi devirmiştim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri 2
ChickLitTekrar araları bozulan Bora ve Ecem'in aşkı bu sefer imkansız mıydı acaba... Aşk mı nefret mi? Hangisini yaşayacakları belli olmayan bu ikili bir süre sonra olacak şeylerden dolayı kendilerini kurtarmak için herşeyi yapacakları bir duruma düşecekler...